Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslâm düşüncesi, insan olması bakımından sorumluluk meselesinde ve insan yaşamında İslâm medeniyetinin oluşturulması çabasında kadın ve erkeğe aynı pencereden bakar. Her ikisine de aynı sapmanın ve istikametin sorumluluklarını aynı ölçüde yükler. Görev ve sorumluluklarını ise bir kısım özelliklerin kazanımıyla elde edilen insani olgunluk esası üzerine dağıtır.
Diri, hareket içeren, gayeye yönelik canlı bir hareketlilikte yansımaktan hoşlanan dinamik İslâm akîdesini değiştirmeye kalkışmanın bir yanılgı ve hatta büyük bir tehlike olduğunu anlamalıyız. Sırf insan aklının ürünü olan beşerî teorilerin karşısına bir İslâm düşüncesi dikelim, diye onun bu özelliğini araştırma ve onu kültürel bilgi kazanma amaçlı bir düşünceye dönüştürme tehlikesinden ürküp kendimize gelmeliyiz.
Sayfa 50 - Beka YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Şiilik
Bu gün de yeni Gazalilere çok büyük bir ihtiyaç vardır.Zira Şii-Rafizi düşüncesi İran'ın eliyle ve büyük bir gizlilikle bütün dünyada atağa kalkmış durumdadır.Bu gün Ehli Sünnet inancını savunan bir devlet yoktur.Ama Şiilik İran eliyle önce Lübnan'ı yuttu.Sonra Irak'ı ve şimdi Suriye ve Yemen'i gözüne kestirmiş durumdadır.
224 syf.
10/10 puan verdi
Ahlaki İktisad
Ahlaki İktisad ❅ ❅ ❊ ❊ ❅ ❅ ❊ ❊ Yazının tamamı bir süre sonra yayınlanacak. ❅ ❅ ❊ ❊ ❅ ❅ ❊ ❊ İslâm iktisadının değer yüklü karakteri, anlam ve uygulama boyutuyla Müslüman bireyden Müslüman topluma geniş bir çerçeve çizer. Dine dayalı ahlâkın iktisada dâhil edilmesi yönüyle Müslüman ekonomisinin iktisadi
İslam, Ekonomi ve Toplum
İslam, Ekonomi ve ToplumSyed Nawab Haider Naqvi · İktisat Yayınları · 20184 okunma
İslam düşüncesi açısından insan insanın kurdu değil, insan insanın nefesi ve canıdır.
Aşkıncılar ağırlıklı olarak, ana-akım Protestanlığın dışında kalan ve teslisi kabul etmeyerek tek tanrıya, tüm varlıkların onun görünümleri olduğuna inanan Üniteryen kilisesine mensupturlar; ancak bunun dışında geniş kaynaklardan beslenmişler, Eski ve Yeni Ahit'in yanısıra, Antik Yunan ve Roma düşüncesi ve edebiyatı, mitoloji, Hint mistisizmi, Alman İdealizmi, İskoç Sağduyu Okulu, hatta İslam tasavvufundan etkilenmişlerdir. Ayrıca Robert Owen'ın deneysel komünal yaşam çiftlikleri ve doğa-insan ilişkisi anlayışı da Aşkıncılığı etkilemiştir.
Aytek SeverKitabı okuyor
Reklam
Ameller iki kısma ayrılır. Birincisi farz olan amellerdir ki bunu okuyan kişilerin uygulaması şarttır. İkincisi ise nafilelerdir ki herkesin bunu uygulaması söz konusu değildir. Hadisle meşgul olmak, nafile oruç ve namazdan daha faziletlidir. Zannedersem Bişr de teheccüt ve açlık yolunu tercih etmiştir ki bu durumdan dolayı da kınanamaz. Eğer Bişr'in maksadı 'hadis ilmine bakılmasın' düşüncesi ise bu hatalı bir görüştür. Çünkü hadis ilminin tüm kısımları övülmüştür. Peki, insanlar hadis ilmini terk edince Bişr mi fetva verecek? Vallahi fakih olmayanın sözüne itibar edilmez. Bir insanın isminin büyük olması seni aldatmasın.
Sayfa 147Kitabı okudu
1034 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
583 günde okudu
İşgalci israil'in kurulmadan önceki siyasi aklından başlayıp, hükümetlerin siyasi durmalarını, savaşlarını, nasıl vur strateji izlediklerini 2006 yılına kadar anlatan bir kitap. Filistin halkının yıllardır maruz kaldığı ölümün, gözyaşının, tahkir edilmenin, evlerinden zorla çıkarılıp ,bütün hatiralarını arkada bırakarak mülteci durumuna düşürmenin resmi belgesi bu kitap. Her gelen hükumet başkanının fikirsel bazı ayrıştığı noktalar olsa da hepsinin ortak düşüncesi: Büyük İsrail Rüyası. Ve bunun için ne gerekiyorsa o yapılmalı. Öldürmekse Öldürmek, katliamsa katliam, yurtlardan sürgünse sürgün. Mazlum Filistin halkı onların umrumda değil. Tek muradları güçlü bir İsraili kurmak. Bunun için yıllardır soykırıma devam ediyorlar. Ze'ev Jabotinsky'ın ortaya koyduğu Demir Duvar stratejisi Bütün hükümetlerce uygulanmış ve bu stratejinin amacı Demir duvarı inşa etmek ve sonrasında Araplarla Filistindeki statüleri ve hakları konusunda güçlü taraf olarak müzakere etmektir. Ben ümmet şuuruna sahip bir Müslüman olarak Filistinli Müslüman kardeşlerimin yanındayım. Onlarn tarafındayım ve Onları savunuyorum. Soykırıma, işgale, ablukaya karşıyım. Filistinin Özgür olması gerektiği inanıyorum. Allah Filistinin hürriyete kavuştuğu günleri göstersin. YAŞASIN FİLİSTİN! YAŞASIN GAZZE! YAŞASIN HAMAS! YAŞASIN İSLAM!
Demir Duvar
Demir DuvarAvi Shlaim · Küre Yayınları · 201928 okunma
AtaTürk'ten Mesaj.
Kısacık telgrafın içinde Atatürk, koskoca İslam tarihini bir cümleyle özetledikten sonra, geleceğe döner ve çağrıda bulunur. Sanki yarının kuşaklarına şu mesajı yollar: "Ey Asyalı, ey Afrikalı kardeş! Artık çağ değişmiştir. Çağımız bağımsızlık çağıdır. Tarih, ulusal bağımsızlıklara doğru akıyor, akacaktır. Halifelik etrafında birleşme düşüncelerini bir yana bırakınız. O artık tarih olmuştur. Ulusal bağımsızlık uğrunda koşunuz. Toplumların gerçek çıkarları, bağımsız devletler kurabilmelerindedir. Gerçek kurtuluş yolu budur. Silkinin, uyanın, vakit kaybetmeyin. Savaşımızın amacı, geriye degil ileriye dönük olmalıdır: Halifelik peşinde değil, ulusal bağımsızlık peşinde koşmalısınız. Bizleri birbirimize yaklaştıracak gerçek bağ, Halifelik bağı degil, bağımsızlık bağı olacaktır. Yarın bağımsız ülkeler olarak ilişkiler kuracağız, geliştireceğiz. Bugün dikkatler Halifelik üzerine toplanarak saptırılmak istenmektedir. Taşıdığınız boyunduruk sizlere unutturulmak istenmektedir. Dünya haritasına şöyle bir göz atınız ve üzerinde yeniden düşününüz: Yeryüzünde kaç tane İslam devleti vardır? Gerçek anlamda kaç tanesi bağımsızdır? Neden Asyalı, Afrikalı uluslar hala Müslüman olmayanların boyunduruğu altındadırlar? Ulema-i kiramın asıl düşüncesi bu olmalıdır; çagını yaşamış, ömrünü doldurmuş Halifelik değil. Evet, menfaat-i hakikiye... hükümet-i müstakile teşkilindedir."
Sayfa 231Kitabı okudu
Sıkça karşılaşılan bir konuyu yazmak istiyorum: Ben Müslümanım diyen bir insan, dinin kanun koyucu olduğunu kabul etmesi şarttır. Kabul etmiyorsa müslüman olduğunu düşünüyordur. Sadece düşünce de müslüman olmaktan Allah'a sığınırım. Bunu belirten bir müslümana saygı duyun çünkü bunu İslam emrediyor, Müslümanın kendi düşüncesi değildir. İslam'ın emri ve hayatın her alanına müdahale etmek istemesinden kaynaklanıyordur. İnsan doğasına en uygun sistemi insana sunmasındandır.
Reklam
Osmanlı Aydınlarında Medeniyet ve Terakki Düşüncesi
Şemsettin Sami Avrupa medeniyetine tabi olmanın tek çare olduğunu kesin bir hüküm olarak ifade ettikten sonra bu yolda ilerlemenin reçetesini şöyle açıklar; cehalet ve taassuptan kurtulmak. İslam dünyası ilerlemek medenileşmek ve tekrar güçlü olmak için taassup ve bağnazlık illetinden kurtulmalı ve yeni dünyayı tereddütsüz kucaklamalıdır."Taassup ,diyanet'in pası'dır. Pas, en âlâ çeliği pek az müddet zarfında yiyip mahvettiği gibi, taassup dahi en doğru dini lekedâr edip çürütmeye sebep olur. Dinin üzerinden taassup pasını gidermeli ki din cilâ-i hakiki ve zatîsiyle parlayıp istikbali temin olursun". Cehalet ve taassuptan kurtulmaya kim karşı çıkabilir? Mesele elbette bu değil.Sami, bu kelimelere yeni bir anlam yükleyerek aslında şu sonuca varmaktadır; Cehalet ve taassup, avrupalılaşmaya karşı çıkmaktır!
Sayfa 75 - İnsan YayınlarıKitabı okuyor
Soykırımcı Siyonist İsrail’i Kim Durduracak?
Yahudi inancına göre: Sadece ve sadece Yahudi bir anneden doğan Yahudi olur. Yahudiler anneyi tarla kabul ediyor. “Ürün tarlada yetişir, onun için sadece Yahudi anneden doğan çocuk Yahudi olur!” diyorlar. Baba Yahudi olsa anne Yahudi olmasa o Yahudi olarak kabul edilmiyor. Yahudi anneden olmayan bütün insanlara ise “Goyim” diyorlar. Yahudi
Hz. Muhammed'in (sas.) yolunda olan, kalbi onun sevgisiyle çarpan ve onun için gözyaşı döken birinin onun ümmetini düşünmesi imani bir sorumluluktur. Bu, iman ehli yiğit kişilerin sorumluluğudur. Bu, islam'ın düşüncesi, yaşam tarzı, eylem biçimi ve mücadelesini ruhunda taşıyanların sorumluluğudur.
Batı metafiziğinin onto-teolojik karakterinde karşılığını bulan felsefi Tanrı tasavvurları, Heidegger'in de ifadesiyle, “kendınden sonra gelen tüm gelenekleri açıkça şekillendirecek temel” teşkil etmiştir. “Varlığın farklı düzeylerini, farklı derecedeki varlıkları her şeyin kökeni olan, mutlak ve tanımlanamaz birlikten “taşmalar dizisi olarak kavrayan Yeni-Platoncu gelenek aracılığıyla, tektanrıcılığın her şeyin yaratıcısı olan Tanrısı ile birlikte Aristotelesçi metafiziksel Tanrı da Orta Çağ İslam ve Hıristiyan felsefesi tarafından özümsendi.”S Bu onto-teolojik yapı, tözselliğin farklı bir forma büründüğü modem düşünce ve sonrasında değişiklik göstermiştir. Her şeyin nedeninin olması ya da “Bir düşüncesi, modern felsefe ile birlikte devam ederken, referans noktası, tanrısal aşkınlıktan özneye içkin bir yapıya burünür. Descartes ile başladığı düşünülen modern düşünce, bu donüşumün başladığı yerdir. Hakikati bir olarak, tek olarak goren bu birlik düşüncesi, Descartes'ta 'cogito ergo sum' şeklinde kendini gösterir. Benzer biçimde Leibniz'in monadolojisinde, Kant'ın transandantal öznesinde ve Hegel'in mutlak idealizminde kendini gösterir. Varlığın birliği düşüncesi, böylece klasik duşunceden Aydınlanmaya kadar tanrısal aşkınlıktan özneye içkin bir aşkınlık kazanmak suretiyle varlığını sürdürmüştür.
.... Atatürk'ün Din Hakkında Sansürlenen Görüşleri Atatürk'e ilişkin olarak 2 önemli çarpıtma yapılıyor. Biri Batılılaşma konusunda... Diğeri din konusunda... İlki, Atatürk'ün hedef olarak Avrupa'yı göstermediği iddiasına dayanıyor. İkincisi, -dinci kesimin ve medyanın sürekli yaptığı gibi- ısrarla Atatürk'ü dua ederken,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.