Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KÖPRÜ (Belki bu ismi değiştiririm)10 Dikilir Köprü üzerine, Keyifle seyrederim hepinizi. Kiminiz kürek çeker, sıya sıya; Kiminiz midye çıkarır kıyılardan; Kiminiz dümen tutar mavnalarda; Kiminiz çımacıdır, halat başında; Kiminiz kuştur uçar, şairâne; Kiminiz balıktır, pırıl pırıl; Kiminiz vapur, kiminiz şamandıra; Kiminiz bulut, havalarda; Kiminiz çatanadır, kırdığı gibi bacayı, Şıp diye geçer Köprü’nün altından; Kiminiz düdüktür, öter; Kiminiz dumandır, tüter; Ama hepiniz, hepiniz... Hepiniz geçim derdinde. Bir ben miyim keyif ehli içinizde? Bakmayın, gün olur, ben de Bir şiir söylerim belki sizlere dair; Elime üç beş kuruş geçer, Karnım doyar benim de.
Ne olursa olsun mutlu değildi, hiçbir zaman mutlu olmamıştı. Hayatın bu yetersizliği, dayandığı şeylerin hemen bozulup çürümesi nereden geliyordu?.. Ama, bir yerlerde kuvvetli ve güzel bir insan, hem coşkunluk, hem de incelikle dolu kıymetli bir varlık, bir melek kılığı altında bir şair kalbi, gökyüzüne şairane düğün destanları söyleyen tunç telli bir rebap bulunsaydı, onunla tesadüfen niçin karşılaşmamalıydı? Ah, ne imkânsızlık! Zaten hiçbir şey böyle bir araştırmaya değmezdi; her şey yalan söylüyordu, her gülümsemenin altında sıkıntıdan bir esneme vardı. Her sevinç bir lanet, her zevk bir iğrenme gizliyordu ve en iyi öpücükler, dudaklarda gerçekleşmesi imkânsız daha yüksek bir şehvet özlemi bırakıyordu.
Reklam
Bizim iktisatçılar da şair olmalı biraz. Ne demiş Engels: (Şairler istikbali sezerler) gibi bir şey. Demek ki iki mısra yine birdenbire geldi aklına. İyi ki gelmiş. Alay etmiyorum. Biraz şairane ama, çok güzel söylemişsin: (Ölümün son meydan harbidir bu; zafer aşkın ve hayatındır...)»
Sayfa 41 - Cem yayınevi II
Din ile şâirâne hayâller arasında derin bir fark vardır: Dindar imanlıdır; dinin arz ettiği hayâllere inanır ve o bu dünyada yaşadığı hayatı, dini görüşüyle açıklayarak mânâlı bulur. Bundan dolayı dindar ümitsiz ve bedbin değildir. Dinin yerini alan şâirâne hayâllerde bu iman ve huzur yoktur.
Sayfa 142Kitabı okudu
Şairane övünme:
Erbâb--ı Sühan tâmam malûm İşte kalem kişver-i Rum { Söz san'atkârlarının hepsi mâlumdur, işte kalem, işte Osmanlı diyarı}
Sayfa 387
GALATA KÖPRÜSÜ Dikilir Köprü üzerine, Keyifle seyrederim hepinizi. Kiminiz kürek çeker, sıya sıya; Kiminiz midye çıkarır dubalardan; Kiminiz dümen tutar mavnalarda; Kiminiz çımacıdır halat başında; Kiminiz kuştur, uçar, şairâne; Kiminiz balıktır, pırıl pırıl; Kiminiz vapur, kiminiz şamandıra; Kiminiz bulut, havalarda; Kiminiz çatanadır, kırdığı gibi bacayı, Şıp diye geçer Köprü’nün altından; Kiminiz düdüktür, öter; Kiminiz dumandır, tüter; Ama hepiniz, hepiniz... Hepiniz geçim derdinde. Bir ben miyim keyif ehli, içinizde? Bakmayın, gün olur, ben de Bir şiir söylerim belki sizlere dair; Elime üç beş kuruş geçer; Karnım doyar benim de.
Reklam
İnsanoğlu yeryüzünde hep şairane kalır, ama biz soy şiirden, hâlis şiirden yoksun kaldığımız sürece kendi durumumuza konan adı bilmeden geçer gideriz.
.. ilim olmadan şiir olmaz. Geniş bilgi ve kültür sayesinde güzel şiir yazılabilir. Aksi takdirde kendinizi yenileyemezsiniz. İmdi, bir kişinin şairâne yaratılışı olup bilgisi de varsa ona gereken tek şey üslûptur. İsterseniz buna kişisellik ve yaratıcılık diyelim. Büyükler içinde en büyük olanlar işte bu üslûp sahipleridir.
Sayfa 309 - KapıKitabı okudu
hala şehrin genç delikanlısı olmaktan öteye gitmiyorum. bulutların veya pusun gözümün önünden gidişinin zarafetini fark etmiyorum. doğanın şairane şefkati hatırıma gelmiyor. bir başıma şiir eşliğinde dağları dolaştığım halde güzelliğin ne olduğunu iyice anlayamıyorum.
602 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.