Geleceğe doğru denetimden çıkmış bir hızla ilerleyen teknolojik toplumlara karşı çıkan hipiler, insanın yeniden doğaya dönmesi gereğini savundular. Ünlü tarihçi Edward Toynbee’nin, «Batı toplumlarına karşı kırmızı uyan ışığı» olarak nitelediği hipilik, ilk günlerinde birçok düşünür ve din adamı tarafından desteklendi. Ne var ki, bu akım çok kısa bir süre içinde uyumsuz kişilerin egemenliği altına girdi, yozlaştı ve yok oldu. Çünkü hipilerin göremediği, insanın doğayla olan beraberliğine yeniden kavuşabilmesi için artık çok geç olduğu gerçeğiydi.
18 Ocak 1951 Tunanın evleri, alçacık evler, İçinde oturur paşalar, beyler, Örtün perdeleri görmesin iller... Bir Rumeli türküsünden Bir kaç aydır, millî bir fâciayı, hatta millî bir felâketi sessiz ve sedasız yaşıyoruz. Yarım milyondan fazla Türk, dedelerinin Osmanlı fethinden çok evvel doğdukları, şenlettikleri topraklardan yabani otlar gibi
Reklam
Gözlerimi açtım, hep oradaymışım, oraya aitmişim sanki. Ama değilmişim de. Evhamlanmam gerekiyor gibi.. Hem de değil gibi. Korkunçtu, ama hiç korkmuyordum, niye korkunç bilmem, niye korkmam, onu da bilmem. Bildiğim birçok şey olduğunu bilerek fakat neyi bildiğimi bilmeyerek bakındım çevreme. Oraya aittim...ve değildim...her ikisinden de aynı
* Kutsal Kitap, Eski Anlaşma (Tevrat), Yaradılış 1-3, Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu. Tanrı, “Işık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu. Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı. Işığa “gündüz”, karanlığa
Gelecek zamanı tahmin edemesek de: en azından nasıl bir gelecek istediğimizi düşleme hakkımız var. Bugün insanlığın büyük çoğunluğunun görme, dinleme ve susma hakkından başka hakkı yok. Asla açıklanmayan düş kurma hakkımızı kullansak nasıl olur acaba? Bir anlığına çıldırsak nasıl olur? Hadi o zaman, bakışlanmızı bugünün alçaklıklannın ötesine
Sayfa 306
kafama saksı düşmüş gibiyim...
Hayatımın adım adım çöküşüne, olmaya özendiğim her şeyin ağır ağır sulara gömülüşüne tanıklık ettim gizlice. Diyebilirim ki, gönlüm neyi arzuladıysa ya da bir anımı, en azından bir anın düşünü neye vakfettiysem, en üst kattaki bir saksıdan düşmüş bir taş gibi kapımın önünde bin parçaya ayrılmıştır, lafı dolandırmadan söylenebilecek ölü
Reklam
520 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.