Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir masada tek başına oturmaktır mesela. Çünkü masalar hep iki kişiliktir. Tek koltuklu olana rastlamazsınız. Bütün davetiyeler de öyle. Otobüste yolculuk etmek isterseniz koltuklar iki kişiliktir. Bazen alıp başınızı gitmek istersiniz bu yalnızlık denen şeyden, bir otobüse atlarsınız ve gelip geçen insanlar belki kalabalık bir grup ya da
Sayfa 277Kitabı okudu
Yalnızlık paranın çektiği dostluklarla, fahişelerle bozulur arada bir. Sonra hepsi biter... Fahişelerin yalnız adamlar üzerindeki etkileri en az annelerinki kadar güçlüdür. Onlarla beraber boşluğu seyreder, içki içip konuşurlar. Son derece profesyonelce gelişen ilişkilerdir. İz bırakmazlar eğer bir mucize olup da, mesleğine ihanet eden bir fahişe yanındaki yalnıza âşık olmazsa...
Reklam
Yalnızlık
~~ Eski bir konsolda, kendine âşık Ve saat tıkırtısında, Uğuldayan rüzgârdadır Dallar arasında, Bir kadeh rakının Puslu beyazlığında, Yalnızlık asıl yürektedir ama.
Metin Altıok
Metin Altıok
~~
110 syf.
8/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Ayrılık Sevdaya Dahil - Attila İLHAN (Şimdiki sevdalara da mı?!)
Eserin kapağını açar açmaz Cengiz İlhan ve
Cengiz İlhan
Cengiz İlhan
ve Çolpan İlhan karşılıyor sizi
Attila İlhan
Attila İlhan
'a dair satırlarla. Ve ardından Bâki'nin dizeleri geliyor. Daha iyi bir başlangıç olamazdı diyorsunuz: "derd-i aşkı gayrdan sorman ne bilsün çekmeyen ânı yine âşık-ı nalâna söylen söylesün" Ve ardından Fuzûlî devam ediyor: "lâhza
Ayrılık Sevdaya Dahil
Ayrılık Sevdaya DahilAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20205,1bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
SAVFET NEZİHİ & ZAVALLI NECDET
Selam arkadaşlar Türk edebiyat klasiklerinden olan Zavallı Necdet eseriyle geldim. Kitabevinde dolaştığım sırada ismi dikkatimi çekmişti, Necdet neler yaşamış da yazar kitabı için böyle bir isim seçmiş diye geçirmiştim içimden. O halde ilk olarak kitabın konusunu kısaca anlatayım; Necdet, yakışıklı genç kızların sevgilisi... her çiçekten bal
Zavallı Necdet
Zavallı NecdetSafvet Nezihi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,254 okunma
Kazalar da olmasa kaçamaklı, hızlı ve aşık, Belki de insanlar yollarda hiç karşılaşmayacaklar. Gittikçe çoğalıyor, artıyor bu doğasal ayrılık. Uygarlık yolunda bundan böyle insanlar, Yollarına döşendikçe bu düzlük ve kısalık, Sanırım ölümde bile birbirleriyle buluşamayacaklar.
Reklam
ben tek mabedi olmayan bir dinim muhakkak kalpler çürütmüş duvarlara ayetlerim ki en hassas ücrasına değmez kutsal sözüm cehaletle suçlarsa da, dilimde edebiyat olmadan, dönmez kalbim; bana kimse inanmamış! ufacık, hafifçik, hatta geçimcik, en acıyaraktan bile, kendin sayıp koymakla yalanlar ki inanılması çabalanan sözlerdir yalandan sözler dahi
Karar-
Her cepheden kuşatılan masum bir adam o, kavgaların göbeğinde o şu anda... Görmesi gereken hesapları, taşıması gereken yükleri var onun... Bense burada bir başıma, sevgi ve hasret dileniyorum yalnızca... Hasret, kilometreler ötesindeki yalnızlık, o dev iştiyâk, gözü yaşlı âşık ve mısrâlarını bekleyen ben, bir süre geride kaldı... Bunu böyle kabullen, olduğu gibi al sırtına ve rahatla, derin bir nefes al ve sabrı göğsüne çek... Vuslat vuslat derdim de vuslatın hası fikir yoldaşım o Özel adamla kavuşmakmış... Beni hiç üzmeyen, bana hiç darılmayan, beni kendime mahçûp etmeyen, ruhumu deşmeyen o Özel adam... Onun yerini kimse tutmaz, tutamaz... Sevgi uğruna onu satmam asla!...
Düşünmeden konuşan erkeklerin bir kısmı, böylesine çekici, baştan çıkarıcı bir kadınla bir gece sevişmek uğruna canlarını feda edeceklerini söylemelerine rağmen hiç kimsenin böyle bir işe kalkışmadığı da ortadaydı. Belki de yalnızca onu elde etmek için değil, aynı zamanda onun yarattığı tehlikeleri de ortadan kaldırmak için çok ilkel ve basit bir duygu yeterliydi. Aşık olmak yetecekti. Ama bu denli basit bir şey kimsenin aklına ve yüreğine düşmüyordu. (264) . Ama öyle günler geçiriyorlardı ki, verandaya çıkıp da avaz avaz bağırılmadığı sürece kimsenin kimseden haberi olmuyordu. (398)
Öyle anlar vardır ki, âşık olan kişiler derin kuyuların üzerine abanırlar veya kulaklarını birbirlerinin kalbine dayayarak, orada tutsak edilen iri, hırçın kedilerin zindanlarının duvarlarını tırmıkladıklarını duyduklarını sanırlar ve bu uçsuz bucaksız derinlikte yalnızlık korkusuyla titrediklerini hissederler... Bu yalnızlıkla baş başa kalmak ve karanlık güçlerin etkisi altına girmek endişesiyle birbirlerine sığınmak isterler...
Sayfa 178 - İthaki Dünya KlasikleriKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.