Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kur'ân, Kıyam kitabıdır!
Kur’ân, Allah yolunda Ayakta duranların oturanlardan üstün olduğunu söyler. Müminlerden -özür sahibi olanlar dışında- oturanlarla malları ve canlarıyle Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. (4 Nisa 95) Kur’ân, Hz. Süleyman peygamberin ayakta, hayırlı bir
344 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
İlk defa bir kitabı anlatmak, yorumlamak için bu kadar zorlandım. Ne desem az kalır. Hani derler ya! “Kelimeler kifayetsiz kalır.” diye işte aynen öyle. Yazar kitabın başlarında şu sözleri aktarıyor okurlarına; “ Bu kitabı elime aldıysan ve başına gelen onca şeye rağmen hâlâ İŞARETLER’i anlamamışsan artık “UYANMA” vakti!.” Öncelikle şunu
Kıyam - Et U
Kıyam - Et UDeniz Erten · Mona Yayıncılık · 20201,358 okunma
Reklam
3. gözümüz ne zaman açılacak!..
Siz İslamiyet’te tavsiye edilen iki ibadet ya da dua ya da uzak durulması tavsiye edilmiş konulara karşı “özgürlüğünüzü kaybettiğinizi” düşünüp “öf pöfleyerek” İslamiyet’ten ve Kuran’dan uzak kalırken, “Ben şimdi daha hazır değilim, hayatımı kısıtlar, içki içemem, çocuğumun eğitim masrafı var hacca gidemem” gibi şeytanın sırrınıza yaklaşmanızı engellemek için verdiği vesveselerle, “sisteme olan asıl köleliğinizi” ilan etmiş oluyorsunuz. Azadınızı kendi ellerinizle imkânsız kıldığınızı anladığınız uyanış günü yani kıyam günü, yani Kıyam-Et’te bu acıyla yüzleşmeye, “sanal” bir dünya için hakiki bir ebedi dünyayı kaybetmeye hazır mısınız?
Sayfa 495Kitabı okudu
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#kıyamzamanı Kıyam Zamanı Herkese Merhabalar... Sizleri uzun zamandır kitaplığımda bekleyen ve okuyunca neden bu kadar beklettim dediğim harika bir kitap ile geldim. Okurken vay canına hadi ya eee diye diye son sayfaya geldiğim doğrudur. Ve kitap bitince de sorguladım neden böyle güzel kalemler hak ettiği değeri görmüyor ve yeterince görünmüyor
Kıyam Zamanı
Kıyam ZamanıAyla Koca · Ren Kitap · 202056 okunma
328 syf.
9/10 puan verdi
·
18 günde okudu
"Kendini tanrı olarak tanımlıyor."
“Anasız ve babasız. Kadınsız ve evlatsız. Mevkisiz ve makamsız. Sevapsız, kitapsız yazısız, dilsiz, elsiz, ayaksız sana geliyorum. Beni kabul et diyeceğim. Ama buradaki “Ben” bile bir varlık iddiası olacağı korkusu ile sana “Ben” siz geliyorum." "Çırılçıplak." Daha önce
Ruhların Parmakları
Ruhların Parmakları
ve
Ruhların Parmakları 2
Ruhların Parmakları 2
kitaplarını
Ve Tanrı İntihar Etti
Ve Tanrı İntihar EttiMehmet Alperen · Yunus Yayınları · 20112 okunma
--- Şeyh Sait`in Önce Yalanladığı, Görgü Tanığı İfadesi Sonrası Kabul Ettiği Kesit --- - Kasım Bey! Şeyh Sait Efendi kıyam hakkında üç sebep gösterdi. Din, matbuat bir de muhalefet fırkasının meydana gelmesi .. Gazetelerden hangisinin müessir olduğunu biliyor musun ve söyler misin? - Bu ayaklanma için bunlar avamil oldu. Fakat; asıl sebep Kürdistan istiklali idi. Kürdistan cemiyeti nihayet «Kürdistan istiklal ve istihlası cemiyeti hafiyesine'> inkılap etti. O yemin o kadar müthiştir ki, mensuplarının kafasını kesseler söylemezler. - Sen dahil miydin o cemiyete?. - Ben dahil olmadım. Matbuat bunlara çok tesir ediyordu. Abdülkadir Kemali 'nin galiz (Tok Söz)ü, Tevhid-i Efkar Velid Bey, Son Telgraf Fevzi Lütfi idi zannederim. Sebilürreşat'da vardı. İsimleri aklıma gelmiyor .. Tevhid-i Efkar'la Son Telgraf hükumetin adem-i meşruiyeti hakkında propaganda yaparlardı.
Sayfa 249 - Temel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ZİKİR ve TECELLİLERİ...
Büyüklerimizin yolu gerçek sevgili olan İlâhî Zâtın "Allah" adını, gönülde gizli ve nakışlı olarak anmaktır. İşte zikrin asıl tesiri ve gayesi de budur. Bu gaye elde edilince Kur'ân okumak ve dinlemek başka sûretlerde yüz gösterir. Mânâlarda içe doğan hisler ve tecelliler bambaşka olur. Farz ölçülerle sünnetler arasında açık bir fark görülür. Namazda kıyam, kıraat, rükû ve secdede başka başka feyzler belirir. Kur'ân'ın sûre ve âyetlerinden ayrı ayrı haz alınır. Mübahların yapılışında hafiflik, mekruhlarda ağırlık duyulur. Emirlerle yasaklar açık ve seçik hâle gelir. Bu noktalar da zikirde gaye olmamalıdır. Biz Allah ile alış-veriş makamında değiliz. Kul ve Rab arasındaki muamelede kul kulluğunu bilmeli ve takınmalıdır...
Sayfa 150 - Parçalar, -Efendi Hazretlerinin; ders, takrir ve mektuplarından- Zikre dair, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
Görme Efendim
Seni, "Karşımda görsem ne derdim" Diye düşünür durur etrafımdakiler Ben düşünmek istemiyorum ya Resulullah.. Görme sen beni. Yerin yedi kat altına gömsünler beni Bastığım topraklar unutsun adımı Geçtiğim sokaklar kokmasın ben gibi Ve silsin Yaradan zihinlerden ismimi. Kainat ve dünya tanımamış olsun Şahitlik edilmesin bin bir
İbn Teymiyye "Mecmû'u'l Fetâvâ"da (28/231) şöyle demiştir: "Kitab'a ve Sünnet'e muhâlif görüşleri savunan, Kitab'a ve Sünnet'e muhâlif ibâdetler yapan bidat önderlerine gelince onların durumunu beyân etmek ve ümmeti onlardan sakındırmak müslümanların ittifakıyla vâciptir. O kadar ki Ahmed b.
Büyük Hedefleri Olan Kimseler
İbnul Cevzi Saydu'Hâtır adlı eserinde şöyle der: Büyük hedeflere sahip olma olgun bir aklın göstergesidir. Küçük beklentilere küçük insanlar razı olur! Şâir der ki: Yükseldikçe kişi daha da yükselir isteği, Küçük insanlarsa küçük şeylere olur kânî. İnsan büyük hedeflerinden daha muazzamıyla hiç denenmemiştir. Hedefini yüksek tutan kişi
Reklam
İngiltere'den gelen teolog rüyasında görmüş. Rab Isa Mesih asıl çarmıha gerilme yerinin burası olduğunu, Katoliklerin ve Ortodoksların yanlış yerde kendisini andıklarını, bundan rahatsızlık duyduğunu, artık asıl yerde bir kilise yapmanın zamanının geldiğini söylemiş." "Deliliniz bu mu?" "Evet... Bu kilisenin burada olmasını Rab İsa Mesih istemiş bizzat." "Kim söyledi size bunu?" "Geçen sene vefat eden başrahibeden duydum." Açıkçası tüm bu rivayetlerin Golgota Tepesi'nin orijinal çarmıh mahalli olma iddiasındaki mesnetlerden zerrece farkı yoktu. Protestan teologların burası için gördükleri rüyaların aynını on beş asır önce Yunan rahibeler ve Bizans Imparatoriçesi Azize Helena da Kutsal Kıyam Kilisesi'nin yeri için görmüştü. "Bir kayayı İncil'de anlatılana benzettik. Sonra rüyasını görüp emin olduk." Her iki iddianın da meşruiyeti bu kadarcıktı sadece. Tek fark aralarındaki on beş asırlık halef selef ilişkisiydi. İlkine nedendir Katolikler ve Ortodokslar iman ediyordu. İkincisine ise İngilizler ve başka bazı Protestanlar...
Sayfa 347Kitabı okudu
On Birinci Fasıl: Mertebe-i Şehâdet Mertebe-i şehâdet, zâtın hâriçte suver-i ecsâm ile zuhûrudur ki, bu sû- retler, âlem-i misâl sûretlerinin hilâfına olarak kābil-i teczie ve inkısâm ve hark ve iltiyâmdır. Bu mertebeye “âlem-i şehâdet” denilmesi emr-i müşâhe- dede azhar ve havâss-i hamse-i zâhirenin mecmûu ile mahsûs olmasından nâşîdir. Zîrâ,
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.