Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tarihin kaçırılmış fırsatlarının ve Batılı insanın kaybedilmiş boyutlarının da ötesinde bizim asıl vazifemiz, Batı'nın intihara götüren monoloğuna son vermek için, Doğu ve Batı medeniyetlerinin diyaloğunu yeniden kurmaktır.
Tarih tekerrür etmez, aptalların tarihi tekerrür eder
Bizim mühim ve asıl olan vazifemiz, siyaset yapmak değildir. Bizim ve bütün memleket ve milletin bugün, yegâne vazifesi, topraklarımızda bulunan düşmanı süngülerimizle tardetmektir. Bunu yapamadıkça, siyaset bir lafzı bimanadan ibaret kalır.
Sayfa 528Kitabı okudu
Reklam
“Oynayalım albayım. Tekrarlara düşmekten korkmadan oynayalım. Asıl, tekrarlara düşelim ki, içimizi kemiren şeytanı her fırsatta rezil edelim. Hemen başlayalım. Yazalım albayım. İşte kalem, işte ıstırap albayım. Benden başlayalım albayım. Önce ben konuşurum. Sonra, gene ben konuşurum. Soldan girerim albayım. Akşam olmaktadır albayım. Bütün güzel
Sayfa 262 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Dua da bizim vazifemiz, sorumluluğumuzdur. Yalnız öbür iba­detlerden asıl farkı duanın üst sınırı yoktur.
PDF(>﹏<)
İşgal kuvvetleri hükümete: - Samsun ve havalisinde Türkler Rumlar'a taarruz ediyorlar. Bunu önleyin, yoksa oralarını işgal ederiz, demişlerdi. Anlaşıldığına göre sadrazam, şu tavsiyeler veya bu tereddütlerden sonra, fakat elbette ki padişahın da rızasını alarak, Mustafa Kemal'i oralara göndermeye karar vermişti. Ama geçkin, tükenmiş ve
Sayfa 366 - Remzi KitabeviKitabı okudu
''Hayata Müslümanca bakmak'' diye bir vazifemiz olduğuna göre, dünyaya sadece süs ve keyif için gelmediğimizi, kurduğumuz devletlerin asıl amacının Müslümanca siyasi pratikler ortaya koymak olduğunu, bu pratikleri engelleyen durumların aslında bizim aleyhimize döndüğünü de aklımızdan çıkarmamalıyız.
Sayfa 83 - Aşina KitapKitabı okudu
Reklam
"Hayata Müslümanca bakmak" diye bir vazifemiz olduğuna göre, dünyaya sadece süs ve keyif için gelmediğimizi, kurduğumuz devletlerin asıl amacının Müslümanca siyasi pratikler ortaya koymak olduğunu, bu pratikleri engelleyen durumların aslında bizim aleyhimize döndüğünü de aklımızdan çıkarmamalıyız.
"Hayata Müslümanca bakmak" diye bir vazifemiz olduğuna göre, dünyaya sadece süs ve keyif için gelmediğimizi, kurduğumuz devletlerin asıl amacının Müslümanca siyasi pratikler ortaya koymak olduğunu, bu pratikleri engelleyen durumların aslında bizim aleyhimize döndüğünü de aklımızdan çıkarmamalıyız.
Sayfa 83 - Aşina YayınlarıKitabı okudu
Önce kendimiz olmalıyız. Müslümanların temel sorunu budur. Müslümanların temel sorunu güçsüzlük, silahsızlık, parasız-lık değil, 200 yıldır kendimiz olmaktan çıkmamızdır. Sanatçı, siyasetçi, yazar... Hiçbirimiz kendimiz değiliz. Kendimiz, yani kul olamıyoruz. Bunlar kullukla doğru orantılıdır, ama biz kulluğu sadece taat olarak anlıyoruz. Kulluk sadece bu değildir. Hadis-i şeriflerden daha çok Heidegger'den alıntı yapan İslamcı yazarlardan artık gina geldi. Bunları artık bırakalım. Ayet bilelim, hadis bilelim, bilmiyorsak da sükût edelim. Ama bilelim, bir de olalım. Bilmek, kılmak, olmak... Vazifemiz bu, kulluk bu!.. İşin esasında edeb var. Edebe dikkat edelim. Bugün âlim geçinenlerin tartışmalarına bakıyoruz. Hadis ve ayetleri sanki birbirlerinin kafasına vuruyorlar. Imam-ı Azam'ın oğlu babasına "Babacığım, bizim hâlimizi nasıl görüyorsun?" dediğinde, Imam-ı Azam ona şöyle cevap veriyor: "Hâlinizi hiç iyi görmüyorum. Bizim zamanımızda biz muhataplarımızı iman çizgisinde tutmak için çabalardık. Siz ise tartıştıklarınızı iman dairesinin dışına itmek için çabaliyorsunuz." Günümüzdeki durum da bu şekildedir. Yani her şeyimizi dar bir alana hapsetmemeliyiz; asıl meselemiz insan olmak, insan inşa etmek olmalı.
Sayfa 384Kitabı okudu
132 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.