“İsa’nın yani Tanrı’nın veya Tanrı’nın oğlunun insan oğlunun günahını bağışlatmak için insan kılığına bürünerek dünyaya inmesi, cisimleşmesi… yönündeki Hristiyan inancı da birçok bakımdan geleneksel Yunan felsefesini devam ettirenlere ve bu arada Yeni-Platonculara kabul edilemez görünmüştür. Onlar
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
’dan hareketle Tanrı’nın evrene karşı hayırsever bir ilgisinin varlığını, inayetini, evreni iyiliğinden ötürü yaratmasını kabul etme konusunda Hristiyanlarla uzlaşmaya hazırdırlar. Ne var ki bu ilgiyi Tanrı’nın evrene, özel olarak insana karşı gösterdiği bir aşk (amour), bir lütuf (grâce) olarak yorumlayan Hristiyan görüşünü kabul etme konusunda aynı derecede istekli değildirler. Çünkü onlara göre Platon’un ve daha sonra
Aristoteles
Aristoteles
’in de ifade etmiş oldukları gibi, yukarı bir varlığın aşağı bir varlığa karşı bir aşk veya sevgi duyması mümkün değildir. Bu tür bir aşk (eros) ancak aşağıdan yukarıya doğru olabilir, aşağıda bulunan bir varlık tarafından kendisinin üstünde bulunan bir varlığa karşı duyulabilir. Plotinos da bu görüşü tamamen paylaşır.”
“Amour” derin kökleri olan biyolojik bir dinamiktir.
“Sevgi yoksa, başka insanların yanımızda olmasını kabul etmiyorsak toplumsal süreç olmaz ve dolayısıyla in­san olmak imkânsızdır… Yalnızca biyolojik olarak sevgi olmadan, diğerlerini kabullenme olmadan hiçbir toplumsal fenomen olmayacağını ifade ediyoruz... Sevgi derin kökleri olan biyolojik bir dinamiktir. ” -Francisco Varela, Bilgi Ağacı, Metis Yayınları, syf: 242-243 Not: Orijinalinde, Sevgi kelimesi “Amour” yani Aşk olarak geçiyor.
Sayfa 242Kitabı okudu
Reklam
"Amour aime aimer amour."
"Sevgi sevgiyi sevmeyi sever.”
"Aşk Medeniyeti"
Medeniyetimiz bir aşk medeniyetidir. Bunu dilimizde aşk ile ilgili kelimelerin çokluğundan anlayabiliriz: Aşk, sevgi, sevdâ, meveddet, muhabbet... Oysa Batı dillerinde aşk da, sevgi de, muhabbet de, sevda da bir tek kelime ile anlatılır: sevgi. İngilizcesi "love", Fransızcası "l'amour" kelimesidir.
Sayfa 230 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
I'amour est I'enfant de la liberte. Sevgi özgürlüğün çocuğudur, hiçbir zaman baskının değil.
aşk/sevgi (amour).
... Aşk yanıltıcıdır; "Aynada yansıyan bir serap olarak, aşk özünde yanıltıcıdır" (S11, 268 [282]). Yanıltıcıdır çünkü insanın sahip olmadığı bir şeyi (yani fallusu) vermesini içerir; sevmek "sahip olmadığın bir şeyi vermektir" (S8, 147). Aşk, aşk nesnesinin sahip olduğu şeye değil, onda eksik olana, onu aşan bir hiçliğe yöneltilir. Nesne bu eksiklik alanına girdiği müddetçe değerlidir (bkz., S4, 156'daki örtü şeması).
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.