Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanlar aşkı sevgi oyunu olarak gördüler. Yeminler ettiler, sözler verdiler. Aşk vermekti onlara göre. Oysa sevgi, verdiklerimizde değil, alabildiğimizde gizlidir. Vermek tenin işidir, çürüyen tenin. Almak gönlün işidir ölmeyen gönlün. İnsanlar tene vurulmayı aşk sandılar, bedenin kölesi olmayı sevda diye adlandırdılar.
Aşkın kölesi olmayı bildiğim kadar, ayrılığın da efendisi olmayı bilirim.
Sayfa 208 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
280 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Dünyada Yiddiş dilen bilen çok az sayıda insan için 40 yıl yazmak bir yazar için çok da tatmin edici bir durum olmasa gerek. Singer’i yazmaya zorlayan güç kalabalık nüfusa sahip bir halkın hayaletleri olmuştur: Polonya’da yaşadığı günlerden anılaşan insanların hayaletleri. İ.B. Singer şöyle diyor: “Eminim ki Yiddiş dili konuşan milyonlarca ceset
Köle
KöleIsaac Bashevis Singer · Altın Kitaplar · 19795 okunma
Zaman Yönetimi Yazar : Ray Joseph
BÖLÜM 1 ZAMAN: HAYATİ BİR KAYNAK Yeterince zamanınız var mı ? Cevabınız kesin bir hayır ise, yöneticilerin büyük bir çoğunluğu ile aynı sınıftasınız demektir. Bu gerçekten ürkütücü, çok nazik bir durumdur. Birden zamanın yeterli olmadığını farkedersiniz. Aslında, hepimizin sahip olduğu zaman aynıdır. Ama bu, pek az insan için yeterlidir. Öyleyse
315 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ehmedê Xanî (1651-1707) 17. Yüzyılda yaşamış Kürt edebiyatçı, şair, tarihçi ve islam âlimi. Arapça, farsça, osmanlıca ve kürtçe dillerine hakim olan Xani'nin Mem ile Zin mesnevisi, islam dünyasındaki mesnevi geleneği açısından bakıldığında son derece önemli özellikler göstermektedir. Kürtler arasında yaşayan "Memê Alan" destanını temel
Mem ile Zin
Mem ile ZinEhmedê Xanî · Everest Yayınları · 20192,206 okunma
VE ÇOCUĞUN UYANIŞI  BÖYLE BAŞLADI
Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor  Acıyı ve insanlığı çocuklar  Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları  Onların bilgileri getirdi  Elleri önlerine bağlı - duruşları  Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu  Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı  Ki şimendifer  Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu
Reklam
Uzaylılar tarafından kaçırılmanın en büyük hayal kırıklığı, uzay gemisinde yerçekiminin bayağı fazla olması. Yerçekiminin kölesi haline gelmeden önce, yaşamımızın ilk dokuz ayını amniyotik kesede ağırlıksız ve kör olarak geçiriyoruz, dolayısıyla uzay yolculuğunun baştan çıkarıcı cazibesi, o mükemmel lütuf haline geri dönüş vaadinde saklı. Ancak bu bir düzmece. Yerçekimi kıskanç, sadist ve sonsuzdur. Bazen yerçekiminin, kılık değiştirmiş ölüm olabileceğini; bazen d3 aşk olduğunu, bu yüzden de aşkın tek koşulunun ona kapılmak olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 13 - undefinedKitabı okudu
Yaşamın hakikatlerinin hiçliğini idrak etmiş olup da sonsuzlukta gelip tekrar oraya dönecek olanlar; ruhu, cennet tarafından sevmesi istenen erkekle, yasaların arzusu olan kocası arasında kalan kadının çektiği acıyı anlayamazlar. Kadının kanı ve gözyaşları ile yazılan bu trajediyi bir erkek okuduğunda hiç bir şey anlamadığı için güler. Öğrendiği zaman da, gülüşü kabalaşır, alay eder, öfke içinde kadının başından aşağı kızgın yağlar döker, kulaklarını küfür ve lanetlerle doldurur. Bu trajedi karanlık gecelerde, daha evliliğin ne olduğunu anlamadan, koca olarak tanıdığı erkeğin yatağına zincirlenmiş her kadının yüreğinde oynanır. Kadın, yüreğinin, bütün ruhuyla, aşkın bütün güzelliği ve saflığıyla sevdiği başka birinin etrafında çırpındığını görür. Kadının güçsüzlüğünün ve erkeğin gücünün başlamasıyla başlayan ve güçsüzlüğün gücün kölesi olmasına kadar süren zorlu bir çırpınmadır bu. Erkeklerin güçlü yasalarıyla yüreğin kutsal duyguları arasındaki yıkıcı bir savaştır.
Sayfa 65 - Mavi Çatı YayınlarıKitabı okudu
 Yaşama düşüncesi çocuğun beyninde parıldamaya başlar başlamaz yetişkinlerin kurallarıyla gölgeleniverir. İnsanlar ya üst üste ya da iç içe yaşayabileceklerine inanırlar; bununla birlikte toplumsal ilişkilerden müthiş korkarlar; herhangi birinin onla­rı çırılçıplak ve silahsız görmesini engellemek için yalnızlığın karanlık gölgesine sığınmaya çalışır ve bu amaçla kırk bin çeşit kural icat ederler. Kendi duydukları bu saçma kuralların ve bu kurallardan doğan çılgın ilişkilerin kulu kölesi olur, çocukla­ rının da kendileri gibi davranmasını isterler: Çocuklar çeşitli cezalarla ("sevimli ana babaların" sıradan azarları da içinde ol­mak üzere) yola getirilir. Çocuklar, kendileriyle oyun oyna­mayı kabul eden yetişkinlerin bile diğer oyun arkadaşlarından farklı olduğunu çok iyi bilirler. Büyüklerle birlikteyken insanın davranışlarına her zaman dikkat etmesi gerekir. Onlardan hep yumuşak olmaları istenmemelidir; birkaç dakika sonra oyundan bıkıp, uzun eşek oynayanların yanına gitmek yetişkinler tara­fından asla hoş karşılanmaz. Aşkın da bazı biçimleri vardır ve bu biçimlere saygı gösterilmelidir. Büyükler -ne yazık!- gülmek ve mutlu olmak için sevmezler. Sevginin amacı bu olamaz. Her şeyin bir yeri ve zamanı vardır. Ayrıca eğlenmek, hiç de ciddi bir iş değildir. Hem sonra çocukları çıldırtmak pahasına onları topluma "kazandırmak" gerekir. 
Sayfa 234 - Ayrıntı Yayınları
691 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.