Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
189 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Halk için gerçeği görüşümüz var.
Merhaba arkadaşlar... Kendilerine hayran olduğum halk ozanlarının anlatıldığı bir kitap... Kitapta Âşık İhsani, Anadolu'nun bağrında yetişen ta Pir Sultan Abdal'dan bu yana gelip geçen bir çok âşık, ozan ve halk şairine yer vermiş. Bu halkın insanlarının neler anlattığını birer veya ikişer örnekle bizlere sunmuştur. Mahzuni Şerifler, Pir Sultan
Ozan Dolu Anadolu
Ozan Dolu AnadoluAşık İhsani · Berfin Yayınları · 200214 okunma
— En çok sevdiği sanatkâr ve şarkı hangisiydi? Safiye Ayla derler, doğru mu? — Safiye A yla’yı severdi. En sevdiği şarkı «Pencere açıldı, piştov patladı, Bilal oğlan» diye bir şarkı vardı. Latife, piyanoda çalardı. Bu şarkıyı birlikte söylerlerdi. Bunu çok severdi.
Sayfa 120
Reklam
Ankara Radyosu yılda bir gün Atatürk'ün sevdiği şarkı ve türküleri verir.
Sayfa 63
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Atatürk gibi çocuklar yetiştirmek
Önce sordum onlara "Atatürk neleri sever?" diye. "Atatürk bizi korur", "Savaşır", "düşmanları yener" gibi askeri özellikleriyle ilgili yanıtlar aldım. Bu beni hiç tatmin etmedi çünkü beklediğim şey "barışı sever", "doğayı sever", "dürüsttür" gibi cevaplardı. Burada o minik
"Fikrimin İnce Gülü" bestesi İsmail Hakkı Bey'e ait olan bu şarkı Atatürk'ün sevdiği şarkılardandır. Bu şarkıyı Müzeyyen Senar, Atatürk'ün huzurunda söylemiştir. 1938 yılının Haziran ayında ekibiyle birlikte Savarona yatına çağrılan Müzeyyen Senar, verdiği röportajda o günü şöyle anlatıyor: "Nubar Bey'le yola çıktık; öğle saatinde Kanlıca Koyu'ndaki yata vardık. Atatürk, doktoru ile masada idi. Faruk Kaptan da vardı. Yedi sekiz ay önce gördüğüm Atatürk süzülmüştü. Masaya oturmamızı işaret etti. 'Yemek yediniz mi?' diye sordu. Çok heyecanlanmıştım. Bu son karşılaşmamızda sofrada içki yoktu ve Atatürk'ün sigara içmediğini hatırlıyorum. Saat 13.00'te şarkı söylemeye başladım, iki saat sürdü. Defterim önünde idi. O istediği şarkıları söylüyor, biz okuyorduk. Ancak o gün benden istediği 'Cana rakibi handan edersin' hariç, şarkılardan birini çok iyi hatırlıyorum. Selahattin Pınar'ın hüzzam şarkısı idi: Aşkınla sürünsem yine aşkınla delirsem / Bilmem ki ne yapsam da senin kalbine girsem / Bir gölge gibi ruhunun altında belirsem / Bilmem ki ne yapsam da senin kalbine girsem. Selahattin Pınar bana, 1936'nın Ağustos ayı başlarında o sırada Florya Köşkü'nde bulunan Atatürk'e çok yeni bir bestesi olan bu şarkıyı okuduğunu ve Atatürk'ün de çok beğendiğini anlatmıştı. Saat 15.00'te istirahata çekilmek mecburiyetinde idi. O nedenle veda edip ayrıldık ve yine bir motor bizi karşı sahile bıraktı. Bu benim Atatürk'ü son görüşüm oldu."
Sayfa 455Kitabı okudu
Reklam
Emine
Münir Hayri Egeli'nin "Bilinmeyen Yönleriyle Atatürk" kitabında ve senaryoda Atatürk'ün ilk ve son aşkının Selanik Merkez Kumandanı Şevki Paşa'nın kızı Emine Hanım olduğu yazıyor. Atatürk ölümüne kadar kız kardeşi Makbule Hanım vasıtasıyla ondan haber aldığında mutlu olmuş, evlenmediğini öğrendiğinde çocuklar gibi neşelenmiş. Hatta çok sevdiğini söylediği Eminem şarkısını da bu yüzden çok severmiş ve şarkı her çalındığı ortamda iştirak edip kimi zaman gözlerinden yaş gelirmiş.
Sayfa 109Kitabı okudu
368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ergun Hiçyılmaz Türk Musikisi'ne katkıda bulunan büyük sanatçıları çok şiirsel bir dille ele almış. Hamiyet Yüceses, Denizkısı Eftalya, Münir Nurettin Selçuk (Timur Selçuk'un babası), Zeki Müren, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Selahattin Pınar, hatta değerli müzisyen ve kantoculara bile yer vermiş (mesela Adile Naşit'in anneannesi Verjin Hanım).
Hayatın Şarkı Söylediği Yıllar
Hayatın Şarkı Söylediği YıllarErgun Hiçyılmaz · Destek Yayınları · 20151 okunma
ATATÜRK'ÜN SEVDİĞİ ŞARKI
Cana rakibi handan edersin, Ben bir nevayı giryan edersin, Biyanelerle unsiyet etme, Bana cihanı zindan edersin ...
Corinne, hareketli yaşamına rağmen oğlu Roma'dan ayrıldıktan sonra yalnızlık çekmeye başlar, çok sevdiği sanat dünyasını terk ederek büyük özlemini çektiği İstanbul'a 1941 yılında döner.Bir süre bizde kaldıktan sonra ana oğul Taksim Aydede Caddesi'nde Çiçek Apartmanı'na taşınır. Corinne, özel piyano ve şan dersleri verir,
Reklam
Ankara Radyosu yılda bir gün Atatürk'ün sevdiği şarkı ve türküleri verir.
Sayfa 63
ATATÜRK'ÜN SEVDİĞİ ŞARKI Atatürk'ün hayatında en çok sevdiği şarkı, Asım Bey'in uşşak faslından ve curcuna usulünden şu şarkısıdır: Cana rakibi handan edersin, Ben bir nevayı giryan edersin, Biyanelerle unsiyet etme, Bana cihanı zindan edersin ... Emin olun bu şarkıda ben her şeyimi, hatıralarımı ve bir kelime ile kardeşimi bulurum. Unutulur mu bu? .. Ne güzel, ne unutulmaz günlerdi onlar. Şimdi tatlı ve unutulması artık mümkün olmayan bir hayal ebedi bir hatıra oldular. Makbule Atadan, Yaşar Yula, "Kardeş Gözü ile En Büyük Türk", Zafer Gazetesi, Yıl: 2, No: 556 10 Kasım 1 950 s. 5.
405 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kader
Beni derinden etkileyen kitapları yorumlarken zorlanıyorum.Herkes alsın diye içimden herşeyi yazmak geliyor. Tabii böyle birşey yaparmıyım ? Hayırrrr yapmam.Şimdi kitabımızdan kısaca bahsederek yoruma başlayalım. Kitabımızda 3 kadın karakterin yaşam hikayesi ağırlıkta olsada Döndü'nün annesi Zeynep, Zaro Ağa'nın hayat hikayeside var.Veeee birde
Kader
KaderÜmit Gürbüz · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202031 okunma
Genel Kültür, İdealizm, Materyalizm…
_Evrimsel Psikoloji_ _Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor. _Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
Türk Cumhuriyetlerindeki Devlet Adamlığı ve Münevver Birliği Rusların istiklallerini verdikleri Türk cumhuriyetlerinde yetmiş senenin baskısı sebebiyle Türklük duygusunu ülkü olarak geçmiş bir yüksek münevverlik vardır. Özellikle Azerbaycan'da bu münevverliğin yüzünü çevirdiği ise, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletidir. Hatta Türkiye'ye
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.