Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır.
Sayfa 331Kitabı okudu
Ben aşk ile ateş arasında bir gölgeyim. Hangi söz beni tufandan alıp çekerki? Gidişinden büyük tufan var mı Şems
Reklam
Su, ateşe galiptir. Ancak bir kaba girerse, ateş o suyu kaynatır yok eder.
- Bana sonuncu, en üst, en büyük sayıyı söyle. + Bu çok saçma. Bir kere sayıların sayısı sonsuzdur, sen hangi sonuncuyu istiyorsun? - Peki sen hangi son devrimi istiyorsun? Sonuncu diye bir şey yok, devrimler sonsuzdur. Son devrim çocuklar içindi: çocuklar sonsuzluktan korkar, çocukların geceleri rahat uyuyabilmeleri için gerekli olan ise... + Tüm bunların anlamı ne? Eğer herkes mutluysa, bunların anlamı ne? - Diyelim ki... Tamam, senin dediğin gibi olsun. Peki ya sonra? + Komik! Kesinlikle çocukların soracağı bir soru. Çocuklara bir şeyi sonuna kadar anlat, yine de "peki sonra", "peki neden" diye sorarlar. - Çocuklar biricik cesur filozoflardır. Cesur filozoflar da mutlaka çocuktur. Tam da böyle, çocuklar gibi, her zamanki ve gerekli soru "bundan sonra ne olacak?" sorusudur. + Sonra hiçbir şey olmayacak! Nokta. Tüm kainatta, eşit bir biçimde ve her yere dökülmüş... - demek öyle: eşit biçimde ve her yerde! İşte entropi burada, psikolojik entropi. Senin gibi bir matematikçi nasıl olur da farklılığın, sadece derece farklılıklarının, sadece sıcaklık kontrastlarının sadece onların yaşamında olduğunu anlamaz. Eğer her yerde ve tüm kainatta vücut aynı sıcaklıkta veya aynı soğuklukta olsaydı... Ateş, patlama, cehennem olması için birbirlerine çarptırmak lazım. Ve biz çarpıştıracağız.
Sayfa 180 - İthaki Yayınları
MAYIS Mayıs, ayların gülüdür, Taze bir çiçek dalıdır, İçerim ateş doludur; Mayıs'ta gönlüm delidir. Yeşil dağlara göçülür, Kızıl şaraplar içilir; Yârim dökülüp saçılır, Mayıs'ta gönlüm delidir. Göklere karşı yatılır, Dertlerimiz unutulur, Eski sevgiler atılır, Mayıs'ta gönlüm delidir. Uzakta kuşlar seslenir; Gönlüm genişler, beslenir; Yaşamağa heveslenir, Mayıs'ta gönlüm delidir. Yumuşak rüzgârlar eser; Çimenlerde yârim gezer; Yanılır, bana gülümser; Mayıs'ta gönlüm delidir. 1932
Sayfa 43 - YKYKitabı okudu
Osmanlı evlerini gayrimüslim evlerinden ayıran bir özellik var: Bir Batılı gezgin, bu özelliği şöyle açıklıyor: "Türklerle Rumların karışık yaşadığı köylerde, bacasında leyleklerin yuva yaptığını gördüğünüz her ev bilin ki Türk evidir. Çünkü onlar leylekleri rahatsız etmenin günah olduğuna inandıkları için ateş yakmazlar."
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.