"Kuran'ın insan uydurması bir kitap olabilmesi için, şu birazdan sayacaklarımın ve çok daha fazlasının aynı anda gerçekleşmesi gerekliydi:
Hali vakti yerinde olan Muhammed adında bir tüccar, birdenbire insanların uyduruk ilahlara tapmalarından rahatsızlık duyacak. Ardından kafasında bir Tanrı yaratıp, bu Tanrı'nın ona birtakım sözler
Dünya Ne Kadar Hızlı Hareket Ediyor..?
👨🚀 Bazı eski astronomlar, Dünya’nın her şeyin merkezi olduğu yer merkezli bir evrende yaşadığımızı öne sürmüşlerdi. Aynı ay ve diğer gezegenlerin hareketleri gibi güneşin de bizim çevremizde döndüğünü ki bunun da gün doğumu ve gün batımına sebep olduğunu söylemişlerdi. Ama bu görüşe göre açıklanamayan belli şeyler bulunmaktaydı. Mesela bir
“Bulutun gölgesi yere düşer, ama gölge, ayla oturup kalkamaz.
A iyilik dileyen, kendinden geçmek, bulutsuz olmaktır; kendinden geçtin mi ay değirmisine dönersin.
Ama yine bir bulut sürüklenip geldi mi, ay ışığı gider, bir hayal kalır geriye.
Bulut perdesi yüzünden ayın ışığı zayıflar; o canım dolunay, yeni aydan daha ışıksız hale gelir.
Ay, buluttan, tozdan bir hayal gibi görünür. [Bunun gibi] bizi hayal düşüncesine düşüren de beden bulutudur.
Ayın lütfuna bir bak, bu onun lütfundandır; çünkü bulutlar bize düşmandır diye o söylemiştir.
Ayın hatırı, buluttan, tozdan topraktan yana ferahtır; çünkü yörüngesi göklerin üstündedir.
Bulut, ayı gözümüzden gizlediği için düşmanımız olmuştur bizim, hem de can düşmanımız.”
Sayfa 636 - Türkiye Yazma Eserler Kurulu Başkanlığı Yayınları
Enceladus
Enceladus'un yörüngesi onu Satürn ile daha büyük bir uydu olan Dione arasındaki kütle çekim savaşının ortasına koyar ve bu durum şaşırtıcı derecede karasal olan ayın iç kısmının buz ceplerini eritecek kadar ısınmasını sağlar. Su buzunun yanı sira, "antifriz" işlevi gören ve karışımın erime noktasını düşüren amonyağın varlığı bu sürece yardımcı olur. Buna karşın Enceladus dünya dışı yaşam aramak için Güneş sistemindeki en ümit verici yerlerden biridir.
Savaş var dünyada şimdi.
Ama dünyanın çevresindeki
yörüngesi yüzünden ayın,
ayaklarının aşındırdığı yerler
sular ve yıldızlı geceler
ve senin ağırlığını çeken
şu hırpalanmış toprak yüzünden
seviyorum dünyayı
her şeye rağmen.
"Bir insan kusurunu düzeltebilmek için görmeli ve incelemelidir; kusurunu başkalarından gizleyenler genelde kendilerinden de gizler; kendileri görse bile üzerinde iyice düşünmezler: Ondan kaçar ve onu kendi vicdanlarından saklarlar: Neden kimse kusurlarını itiraf etmez? Çünkü kendisi daha onların içindedir; ancak uyanmış olan biri rüyasını
Sayfa 84Kitabı okudu
41.Bölüm
6-)
Ay’ın yörüngesi adillere aydınlık,günahkarlara karanlıktır. Aydınlık ile karanlığı birbirinden ayıran Tanrı insanların ruhlarını da birbirinden ayırmıştır.
İapetus
Rhea ile yaklaşık aynı boyutta olan ve iki yarısı arasında ciddi bir parlaklık farkı bulunan lapetus Güneş sisteminde en tuhaf aylardan biridir. Ayın yörüngesinde geriye doğru bakan arka yarıküresi iç aylardan Rhea ve Tethys'inkine benzer parlak, buzlu bir yüzeye sahipken, ön yarıküresi son derece karanlıktır. Gök bilimciler bu farkın "Phoebe Halkası'ndaki tozun ayın ön yüzünde birikmesinin yol açtığı "geri besleme döngüsü'nün bir sonucu olduğunu düşünürler. Bahsi geçen toz, yüzeyi kısmen koyulaştırarak uzaktaki Güneş'ten gelen radyasyon tarafından daha kolay ısınmasını sağlar. Böylece lapetus'un yüzeyini oluşturan kaya-buz karışımındaki buz süblimleşir ve geriye isı soğurulumunu arttıran ve buzun daha da fazlasını uzaklaştıran koyu, tozlu bir "birikinti" kalır. Bu mekanizma iyice anlaşılmış olsa da, lapetus'un öteki düzenli Satürn aylarına kıyasla eğik yörüngesi ve doğrudan ekvatorunu çevreleyen sıra dağları gibi diğer yönleri tamamıyla açıklığa kavuşmamıştır.
Hyperion
Yörüngesi Titan'ın biraz ötesinde yer alan kafa karıştırıcı dramatik olayları aydınlatma potansiyeli taşır. 360 km (224 mil) uzunluğundaki Hyperion kütle çekimiyle küre şeklini alabilecek bir büyüklüğe sahip olmasına rağmen eğridir. Kendi etrafında dönüş süresi çok değişkendir ve derin çukurlar ile jilet gibi keskin yükseltilerin bulunduğu yüzeyinin sünger benzeri tuhaf bir yapısı vardır.
Bu ilginç özelliklerin oluşumuna dair en makul açıklama,Hyperion'un önceden burada yörünge çizen fakat felaketimsi bir çarpışma sonucu parçalanan daha büyük bir ayın geriye kalan parçası olduğudur. Yok olan ayın enkazı döne döne Satürn'e doğru fırlamış, o sırada Titan, Rhea ve Dione'ye çarpmış olabilir; bu da yüzeylerindeki krater dağılımını açıklar. Hatta çarpışma sonucu ortaya çıkan uçucu kimyasallar Titan'ın atmosferini zenginleştirmiş olabilir. Bunun sonucunda Hyperion'dan geriye kalan parça şimdiki öngörülemez dönüşünü kazanırken, oyuklu görüntüsünün sorumlusu muhtemelen koyu alanları aşındıran Güneş radyasyonudur.
BİR GÖKTAŞI ÇARPMASI AY’I DÜNYA’YA YAKINLAŞTIRIR MI?
Ay çok büyük olduğu için ona çarpan herhangi bir küçük nesnenin, Dünya etrafındaki hareketi üzerinde çok az etkisi olacaktır; bunun nedeni Ay’ın kendi momentumunun, çarpmanın etkisini bertaraf edecek olmasıdır. Çoğu asteroit çarpışması, genelde büyük kraterler oluşturmak dışında bir etki oluşturmaz. Örneğin bilinen en büyük asteroit olan Ceres bile Ay’ı yerinden oynatamaz. Fakat Ay’a, kendisiyle benzer kütle ve hıza sahip bir nesne çarpacak olsaydı, Ay’ın yörüngesi değişebilirdi. Ancak bunun gerçekleşmesindense, Ay’ın böyle bir çarpma tarafından yok edilmesi daha olasıdır. Bunlar bir yana Ay, Dünya’ya daha yakın yörüngede olsaydı, daha uzun ve daha sık güneş tutulmaları görür ve çok daha büyük gelgit etkisi gözlemlerdik.
Sayfa 90Kitabı okudu
Ay üzerine yemin etme sakın,
Kararsızdır,
Ayda bir kez yörüngesi değişir ayın,
Onun gibi vefasız olmasın aşkın.
Ay’ın yörüngesi adillere aydınlık, günahkârlara karanlıktır. Aydınlık ile karanlığı birbirinden ayıran Tanrı insanların ruhlarını da birbirinden ayırmıştır.[50] Kendi adaleti nedeniyle adil ruhları güçlendirmiştir.
Sayfa 73Kitabı okudu
GEZEGENİMİZİN ARTIK YENİ BİR UYDUSU VAR
Geçtiğimiz günlerde Küçük Gezegen
Merkezi, Dünya’nın ikinci bir doğal uydusunun bulunduğunu açıkladı. Ay’ın yeni kuzeni olan 2020 CD3 adındaki bu minik uydu, aslına bakılırsa son 3 yıldır etrafımızda dönüyormuş.
Küçük boyutu sayesinde 3 yıldır kendini
bizden saklayan bu ufaklık, ne yazık ki
kalıcı olmayacak. Kendisi, “mini uydu”
adı verilen ve yörüngesi belli dönemlerde
Dünya ile kesişen pek çok asteroitten
yalnızca bir tanesi. Fakat tüm bu mini
uydular, Ay ve Güneş’in kütle çekim
etkileri neticesinde kararsız yörüngelere
sahip oluyorlar. Bu da bir süre sonra
gezegenimizin çekim etkisinden kaçıp
uzaydaki yolculuklarına devam etmelerine neden oluyor.
Örneğin, 2006 RH120 adlı mini uydumuz, 2006-2007 yıllarında etrafımızda 4
tur attıktan sonra yörüngeden çıkmıştı.
Yeni mini uydumuz da, tıpkı kendinden
öncekiler gibi bir süre sonra bizi geride
bırakıp yolculuğuna devam edecek
Sayfa 9Kitabı okudu
