Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sürekli kendini yenileyen kötü bir hissin içindeyim ve kendimi bildim bileli burda yaşıyorum. Kendimi bilmeden öncesine mi dönmem gerek? Cevaplar orada mı yatıyor? Öyle olsa bile dönemem değil mi, dönemem ve beni bu hale getiren şeyi bulamam. Bulsam bile farketmeyecek. Bir sürü hastalık var sebebini bildiğimiz ama gene de tedavi edemediğimiz. En
Genç bir çift,yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar.Sabah kahvaltı yaparken,karşı komşu da çamaşırları asıyormuş.Kadın kocasına; "Bak,çamaşırları yeterince temiz değil,çamaşır yıkamayı bilmiyor,belki de doğru sabunu kullanmıyor."demiş Kocası ona bakmış,hiçbir şey söylemeden kahvaltısına devam etmiş,Kadın,komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş.Aradan bir ay kadar zaman geçmiş,bir sabah komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmış.Bak demiş kocasına; "Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda ,merak ediyorum ,kim öğretti acaba?" Kocası uzun uzun bakmış ; 'Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim 'diye cevap vermiş.. Başkalarını izlerken gördüklerimiz ,baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır.. (Alıntı)
Reklam
Vay halime, tüm suçun yalnızca kendimde olduğunu biliyorum — aslında suç demek doğru değil! Kısaca, nasıl ki eskiden tüm mutlulukların kaynağı bendeyse, şimdi de tüm üzüntülerin kaynağı içimde saklı. Eskiden tüm dünyayı sevgiyle kucaklayacak yüreğe sahip, her adımda cenneti ayağının dibinde gören, zengin duygularla dolaşıp duran ben, artık aynı kişi değil miyim? Bu yürek şimdi ölmüş durumda, artık ondan dışarıya yansıyan hiçbir coşku yok, gözyaşlarım kurudu, artık beni canlandıran gözyaşlarımın ferahlatamadığı düşüncelerim kaşlarımın endişeyle çatılmasına neden oluyor. Çok acı çekiyorum, yaşamımın tek neşesini, içinde bulunduğum ortamda dünyalar kuran canlı gücü kaybettim; o yok artık!
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Deha Kitap İncelemesi:
Efsane serisinin ikinci kitabı olan Deha Marie Lu'nun okuduğum diğer kitapları gibi çok güzeldi. Bu kitapta June daha ön plana çıkmıştı ama yazarımız June'u ön plana çıkarırken Day'i de unutmamış yani Day arka planda kalmamış. Kitabımızda birinci kitaptan daha fazla romantizm vardı. Ama bunun göze battığını düşünmüyorum. Yani romantizm aksiyonun
Deha
DehaMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20162,852 okunma
212 syf.
10/10 puan verdi
Ah bir kadeh şarap olsa idim :)
İran doğumlu Divan Edebiyatı şairlerinden
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam
aynı edebiyat akımı altında eser veren diğer şairler gibi aşk, şarap ve sevgili konularını fazlaca işlemiştir şiirlerinde. Bilhassa şarap konusunun üzerinde o kadar çok durmuştur ki her üç şiirinden ikisinde mutlaka "şarap, meyhane, saki, kadeh" kelimelerinin geçtiğini görürsünüz. Bir de
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · İş Bankası Kültür Yayınları · 200622,4bin okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Ah Salomé.. Benim Doğu incim, benim üzümlü kekim.
"Gözyaşlarımdan birinin dili olsaydı, derdi ki: Sonunda özgürüm! Yıllardır buraya kapatılmıştım! Bu adam, bu sert, acımasız adam benim akmama bir kez olsun izin vermedi." Hepinize iyi geceler dilerim Dünyalılar. Dünyalılar, ben 14 yıllık okuma serüvenimde nerdeyse ilk defa 400 sayfalık bir kitabı uzun sürede okudum. Daha doğrusu
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,4bin okunma
Reklam
320 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir kaynak, dipnot vermeyen bir kitapta anlatılanlar ancak ve ancak komplo teorisi olarak geçerlidir. Zannımca yazar, ismini bildiğimiz tarih yazarları okumuş ve özenip böyle bir kitap yazmaya karar vermiş. Hatta kitabın başlarında anlatılan bir bölümü Mustafa Armağan'ın "Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı" kitabından öğrendiğini
Heyet II - Devletin Gizli Sırları
Heyet II - Devletin Gizli SırlarıHalil Yaşar Kollu · Lopus Yayıncılık · 20172,395 okunma
124 syf.
·
Puan vermedi
Şiirlerinde, kelimeleri aşk ve ona dair tüm duygularla yoğurup ,satırlara ustaca dökmeyi başaran,şüphesiz yaşayan en kaliteli şairlerimizden Haydar Ergülen.Şiirlerinde aykırı kişiliğinin izleri gözüken Ergülen ironiyi arayan, farklı imgeler ve farklı şiir oluşturmaya gayret eden bir yaklaşımı vardır.İmgeci şiir anlayışıyla kaleme aldığı şiirlerini “ben” olamadan “biz” olunmayacağı düşüncesi üzerine geliştirir. Dış dünyadan daha çok, iç dünyasının anlatımı olan şiirleri kendini arayışın bir ifadesidir. Bu arayış şiirlerinin üslubunu da etkiler. Şiirlerindeki konuşma dili, içe dönük söylemi, dizelerindeki kapalılık ve yoğunluk bu arayışın sonucudur.Yani kafanız başka yerdeyken, hadi açıp bir mısra okuyayım diyebileceğiniz bir şiir kitabı değil. Anlamak için kendinizi vermeniz gerekli.Dizeleri anlamak için dizeleri yaşamak gerek. En azından bir çift göze bakınca sayfaları dolduracak kadar çok şey hissetmemiş birine tüm şiirler aynı gözükür. Tadına varmak için şiirin, önce sonsuz bir şiirin şairi olmak gerek. Metin Altıok şiir ödülüne layık görülen Üzgün Kediler Gazeli hiç şüphesiz bu ödülü sonuna kadar hak ediyor. Sonbaharın bütün aylarına yazdığı dizelerle süslemiş kitabı Ergülen üstelik süslemeyle kalmayıp her şiire farklı tatlar ekleyip gurme şiir severlere sunuyor.Zevk alarak okudum ben Eminim her okuyanın ağzında farklı tat bırakan bu kitabı beğeneceksiniz.Keyifli okumalar.
Üzgün Kediler Gazeli
Üzgün Kediler GazeliHaydar Ergülen · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20202,803 okunma
Kamu Spotu: Evet O Şiir Yaşar Kemal'e ait değil :) Ödüllü açıklama.
Sevgili kitap severler; Uzun zamandır gerek internet aleminde gerekse bu sitede sıklıkla gördüğümüz bir hatayı düzeltmek üzere kolları sıvadık:) Yaşar Kemal'e ait olduğu sanılarak paylaşılan ; "Anlıyorum Deme Bana Anlayabilir misin hissettiklerimi Bakabilir misin hayata benim gözlerimden Sığdırabilir misin otuz iki seneyi beş
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.