Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Halk yönetiminde sistem ve plan bakımından birbirine taban tabana karşıt iki parti vardır bence. Koşullar birinin ya da öbürünün gücünü arttırır. Her birinin, zaman zaman üstün gelmesi bu yüzdendir sadece. Her ikisinin istediği de cumhuriyettir, sanırım. Ama isteyişleri ayrı ayrıdır. Biri cumhuriyetin burjuva ve aristokrat bir cumhuriyet olmasını ister, öbürüyse hep halkçı ve demokrat olmasını. Birinin istediği bir milyonun cumhuriyetidir; o milyon ki, ötedenberi yirmi dört milyonun düşmanı, eli kırbaçlı efendisi, zorbası ve sülüğüdür. O milyon ki, yüzyıllardan beri bizim alınterimiz ve emegımız pahasına keyif içinde yan gelir yatar. Öbür partinin istediği bu yirmi dört milyonun cumhuriyetidir; o yirmi dört milyon ki, cumhuriyetin temellerini kurmuş, harcına kanını katmış, yurdunun bütün gereksinimlerini karşılamış, onu savunmuş, güvenliği ve onuru uğruna canını vermiştir. Birinci parti cumhuriyette soylu kişiler ve kaba halk ayrımını ister. Bir yanda, boğazına kadar gereksiz şeyler ve hazlar içinde bir avuç imtiyazlı olacak, öbür yanda, köle durumunda koskoca bir çoğunluk. Parti herkes için yalnız hak eşitliği, yasa eşitliği istemekle kalmaz, herkesin namusu ile rahat yaşamasını, bütün bedensel gereksinimlerinin ve toplumsal haklarının, yasalara uygun olarak, sağlanmasını, herkesin toplum içinde gördüğü iş ölçüsünde haklı bir pay almasını ister.
babeuf/devrim ve sınıf savaşıKitabı okudu
Nuran'ı iskelede beklemek, gecikince gözü saatte kalmak, kahramanımız için ayrı hazlar oluyordu. Mizah edebiyatlarının bellibaşlı mevzuu olan kadınların bekletmek huyundan erkeklerin bu kadar şikayetçi olmasına şaşıyordu. Nuran'ı beklemek ona çok lezzetli geliyordu. Herşey lezzetliydi, ucunda Nuran bulunmak şartiyle.
Reklam
Akşamüstü Beyoğlu'nda bir kahvede dinleniyorlar, yahut herkes işini görmek için ayrılıyor, sonra vapurda buluşuyorlardı. Nuran'ı iskelede beklemek, gecikince gözü saatte kalmak, kahramanımız için ayrı hazlar oluyordu. Mizah edebiyatlarının bellibaşlı mevzuu olan kadınların bekletmek huyundan erkeklerin bu kadar şikayetçi olmasına şaşıyordu. Nuran'ı beklemek ona çok lezzetli geliyordu. Herşey lezzetliydi, ucunda Nuran bulunmak şartiyle.
Ruhumuzun Kendisinden Kaynaklanan Hazlar
Duyudan ve ondan kaynaklanan hazlardan tümüyle bağımsız olarak, yalnızca ruhun kendisine ait kimi kızlar vardır. Merakın ilham ettiği, ruhun kendi yücelik ve mükemmellik fikirlerinden türeyen, hiçlik hissine karşı var olduğu fikrinden, bütünü tek bir tümel kavramla ve anlamaktan ileri gelen hazlardır bunlar. Örneğin, birçok şey görüp fikirleri karşılaştırmak, birleştirmek, ayırt etmek gibi. Bu hazlar, duyulardan bağımsız şekilde tümüyle düşünen varlığa ait olduklarından ruhun doğasında bulunurlar. Vücutla birlik içinde mi yoksa ondan ayrı bir cevher olarak mı bu tür hazlara sahip olduğunu incelemek gereksizdir çünkü bunlar daima ruha ait olup beğeninin nesnesidirler. O halde, ruhun doğasından türeyen ve ruhun vücutla birliğinden türeyen hazlar arasında herhangi bir ayrım yapmıyoruz. Tümünü doğal hazlar olarak adlandırıyor ve yine bunlarla bazı ilişkileri nedeniyle ruhun sonradan edindiği, öğrenilmiş hazlardan ayırt ediyoruz. Tam da bu şekilde ve bu nedenle, doğal ve öğrenilmiş hazlar arasında ayrım yapacağız.
Sayfa 22 - Karbon Kitaplar Çev. Aysu AggülKitabı okudu
Gitmem gerekti, kederli ve üşümüş, senden ayrı kalmam gerekti! Fakat bu nasıl bir sihir ki mutluluğumuzun tanıdık düşleri zihnimde neşeyle, kesintisiz, aydınlık, yakıcı bir alevin üstündeki kalın duman misali ansızın yükseliyor tekrar?
... Yaşamım, çocuklarıma ayrılan zamanın dışında beşi on iki geceye kadar bana, o eve girdiği andan itibaren ona aitti. Gocunmazdım bundan. Ben kocamın tüm gününü iş yerinde geçirip döndüğünü sanırdım. En ufak bir kuşkum olmazdı iki mahalle ötedeki işinden gelmediğine dair. Bambaşka tatlar tadarak, değisik hazlar alarak, ayrı dünyalarda geçerek geldiğinden habersizdim. ...
Sayfa 82 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
O günden sonra Mümtaz için Nuran'ın evini düşünmek ayrı bir haz oldu. Sevgilisi gidip de tek başına kaldığı saatlerde, yahut evden hiç çıkmayacağını söylediği günlerde, onu bu ev içinde düşünmek itiyadını aldı. Nuran'ın hayat çerçevelerinden en mühimine sahip olduğu için, artık genç kadının düşüncesi onu hiç bırakmıyordu. Nuran'ı bahçedeki nar ağacının dibinde, kahvaltı masasında tasavvur etmek, yahut kendi eliyle düzelttiği çiçek tarhlarının arasında, saçları, başının üstüne bir iki firkete ile toplanmış, beyaz sabahlığı Pompei fresklerini andıran kıvrımlarla vücudunun inhinalarını kavramış geziniyor düşünmek, Mümtaz'ın yalnızlığını başka türlü dolduran hazlar oluyordu.
Deniz toprak gibi gökyüzünden ayrı değildir; göğün renkleriyle daima uyum içindedir, en ufak ton farkından bile etkilenir. Güneşin altında ışık saçar ve her akşam güneşle birlikte adeta ölür.
Sayfa 150
Gitmem gerekti, kederli ve üşümüş, senden ayrı kalmam gerekti!
Sayfa 139 - Yapı Kredi Yayınları, 2018, III. BasımKitabı okudu
85 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.