+Türkiye Diyanet Vakfı'nın hazırlattığı İslam Ansiklopedisi, son dönemlerde Türkiye'de başarılmış en büyük telif çalışmalarından birisidir; belki de en önde gelenidir, çok kıymetli bir eserdir.
İslam Ansiklopedisi'nin tamamına şu linkten erişebilirsiniz: islamansiklopedisi.info
Duke Üniversitesi Kütüphanesi'ndeki Osmanlıca 216
Kitap, Türk Dünyası Belediyeler Birliği adına birlik başkanı ve eski AKP Kocaeli Belediye başkanı İbrahim Karaosmanoğlu tarafından bastırılan ve alanında uzman tarihçilerin makalelerini bir araya getiren bir bilimsel derleme. Amacı, 2. Dünya Savaşı’nın Türklerin bulunduğu coğrafyalarda nasıl yaşandığını ve Türk nüfusunu ekonomik, siyasal ve
Kitabı, başlangıcından itibaren ele almamız gerek. Osmanlı için yazılan kitaplarda direkt olarak Padişah ve hikayelerine girişler yapılıyor ve bunu yapanların çoğunu da okurken insan ister istemez hani güzel bir başlangıç bekliyor. Bu kitap oan sahip. Güzel bir önsöz, hem Bizans, hem Osmanlı, hem Batılı hem de Günümüz tarihçileri kâle alınarak
FAŞİZM YOK OLMAZ PUSUYA YATAR...
Faşizmin Türkiye Siyasetine etkisi ve ardı sıra gelen kavgaların kökünü, İkinci Dünya Savaşı döneminde aramak çok yanlış bir bakış açısı olmasa gerek… Bu konuda çalışan birçok toplum bilimci ya da incelemeci Türk siyasetinde faşizmin doğuşu, gelişimi ve sonrası üzerine dikkat çekici saptamalar yapmışlardır.
"Memleketin vaziyeti iyi değil beyler! İki hafta evvel, Almanya'nın Rusya ile gizli bir anlaşma imzaladığını öğrendik. Gelen istihbarata göre; büyük harpte İngiltere Musul'u alamazsa, Almanlar Bağdat'a harekât düzenleyecek. Karşılığın da Ruslar'a Azerbaycan petrollerini verecekler!" Harbiye Nazırı, solgun gözlerle arkadaşlarına bakarken; "Abdülhamid, en kısa sürede hücrelerin başına geçmemizi ve gerekli tedbiri almamızı istiyor" dedi. "Nasıl olur Paşam! Almanlar bizim müttefikimiz değil midir?" "Hayır Süleyman Bey! Bizim, kendi hücrelerimizden başka müttefikimiz, bugün için yok gibidir! Büyük harp, Musul petrollerini ele geçirmek gayesiyle, İngiltere ve Almanya arasında cereyan edecektir. Hangisi kazanırsa kazansın, Musul'u Devlet-i Aliyye'den koparmak için elinden geleni yapacaktır!"
"Sovyetler Birliği dağıldığı için Avrupa'da; Çekoslovakya, Polonya, Bulgaristan, Macaristan, Romanya, Doğu Almanya ve Arnavutluk; Asya'da ise Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan istiklâllerini kazandılar!"
Traxtor Sazi'nin bir tane bile maçını, hatta maç özetini seyretmiş değilim. Bir tek futbolcusunun adını bile bilmiyorum. Ancak ben de bir Traxtor Sazi sempatizanıyım.
Geçen aylardan birinde İranlı bir müşterimiz geldi. Kendisine Fars mı Türk mü olduğunu sordum. Farsmış. Onunla biraz futbol sohbeti yaptık. Ali Daei ve Kerim Bagheri'den konuştuk.
§
"19.yy ortalarında ABD'de halen kadınlar ve siyahlar değilse bile öyle bütün beyaz erkekler oy verebiliyordu."
İlavem:
Dünyada kadınlara seçme hakkı veren ilk ülke ise Yeni Zelanda oldu. Yine Yeni Zelanda 1919 yılında kadınlara seçilme hakkı tanıdı.
19. yüzyılın sonlarında Avrupa, Amerika ve Avustralya gibi bölgelerdeki kadınlar oy ve vatandaşlık hakları elde konusunda örgütlenmeye başlamış ve çalışmalar yürütmüşlerdir. Avusturalya 1902 yılında bazı kısıtlamalar ile de olsa kadınlara oy kullanma hakkını tanımıştır.
Kadın seçme ve seçilme hakkı tanıyan ilk Avrupa ülkesi ise 1906 yılında Finlandiya olmuştur. Finlandiya’yı, 1913’te Norveç, 1917 yılında kısmi bir şekilde Kanada, 1918 Azerbaycan, Macaristan, Kırgızistan, Letonya, Estonya, Avusturya, Almanya, Polonya, İrlanda ve Gürcistan kadınlara seçme ve seçilme hakkı vererek takip etti.
Yarın oy verip kazandıracağınız kişi:
AB, ABD, PKK, PYD, DHKP-C, IMF ve bilimumTürkiye karşıtlarını mı sevindirecek
Yoksa;
Türk, İslam ve mazlum insanlıkalemini mi sevindirecek ona göre oy verin.
Adam çıkmış "İpek yolu, Türk yolu" diyor. Ama bir bakıyorsun o yol İran'dan geçiyor ama Nahçivan, Azerbaycan yok!
İTTİHAT VE TERAKKİ LİDERLERİNİN YURTDIŞINA KAÇIŞLARI VE BUNUN İSTANBUL BASININDAKİ YANKILARI
Birinci Dünya Savaşı yenilgisi, İttihat ve Terakki’nin yenilgisiydi. Talat Paşa kabinesinin istifası ile birlikte iktidarı bırakmak zorunda kalan İttihatçılar bir çeşit panik içinde kalmışlardı. Son kongreyle Teceddüt Fırkası’na dönüşüm, ağır
Günümüzden geçmişe,ülkemizden ülkelere, şiirimizden şiirlere ayna tutan dev bir panorama...
Ataol Behramoğlu ve Özdemir İnce rehberliğinde oluşturulmuş bir kadro, 103 ülke, 847 şair, 1653 şiir...
Afrika'dan başlayıp Hollanda'da sona eren bir dünya seyahati...
Rota da; Almanya, Avusturya, ABD, Arap ülkeleri, Arnavutluk, Avustralya, Azerbaycan, Baltık ülkeleri, Bengladeş,Başkırdistan, Belarusya,Bulgaristan, Çekoslovakya, Çin Çuvaş Özerk Cumhuriyeti, Dağıstan, Danimarka,Ermenistan, Finlandiya, Fransa, Gürcistan, Hindistan ve Hollanda var.
İkinci ciltte ise alfabetik sırayla diğer ülkeler.
En kapsamlı şiir antolojisi ünvanına sahip bu muazzam emek için,usta şairlerimiz Ateol Bahremoğlu ve Özdemir İnce'ye teşekkürü borç bilir,okumuş olduğum için de keyif duyduğumu belirtirim.
Kitaptan tek bir şiir seçmek çok zor belki ama benim ve #dostamisc'in gönlünü çalan şu enfes şiire bakmanızı dilerim.
#27116029
İkinci seyahatte buluşmak üzere.
Aylarca süren sefalet ve zulüm dolu esaretten sonra Nazi Almanya"sı Türklerin, Rusları olan kininden faydalanmak için Alman Ordusunda Türk lejyonları kurarlar. Esir kampında tuttuğu Kazak, Kırgız, Azerbaycan, Özbek ve Kırım Türklerini serbest bırakıp, bu kez Alman Üniforması giymeyi mahkûm ederler. Vaat olarak da Türkistan'ın bağımsızlığını ileri sürerler; "Bir gün kendimizi, büyük Türkistan ordusuna sahiden katılmış görecek miydik, bilmiyorduk, ama Türkistan'ın istiklâli, bu ümit veya hayal, kalplerimizi günden güne, saatten saate artan bir heyecanla çarptırmaya, iyilik ve fedakârlıkla doldurmaya yetiyordu."
Savaş, sürgün, esaretle gelen acı ve hasret dolu yılları anlatır; ismi ile müsemmâ Korkunç Yıllar.Okurken yüreğimiz daralır, içimiz bunalır.Tren vagonlarına doldurulup yurdundan sürülen, esir kamplarına hapsedilen, işkencelere maruz bırakılmış milletimizin acı feryadıdır bu kitap.
Korkunç Yıllar kitabı; ismi ile müsemmâ savaşlar, sürgünler,
Artık Horasan kendilerinin olmuştu. Birkaç gün sonra zaferlerini kutlayarak devletlerini ilân ettiler. Devletin başkanlığına Çağrı Bey getirildi. Kahraman Çağrı Bey, ölünceye kadar Horasan vilayetinin beyi olarak kaldı. Böylelikle, 1040 Mayısında Türkiye kuruldu. Bu Türkiye, sonra İran, Azerbaycan, Anadolu ve Suriye'yi alarak Ortaçağın en mühim devletlerinden biri oldu. Haçlılarla çarpışarak varlığını korudu ve tarihin garip ve başka milletlerde örneği görülmemiş bir tecellisiyle, kurulmuş olduğu toprakları kaybederek sonradan aldığı yerlerde tutundu.
Tarihleri boyunca daima batıya ilerleyen Türkler, Selçukluların halefi olan Osmanlılar zamanında da Almanya ve Fasa kadar uzandılarsa da sonra geri çekilmeye mecbur kalarak Anadolu'da tutunmaya mecbur oldular.
Öncelik; Deprem de hayatını kaybeden kardeşlerimizi saygıyla anıyorum.🌹🌹🌹 17 Ağustos 1999' Marmara depremi büyük kayıplar, ağır sancılar, unutulmaz kareler'in bıraktığı bir yıkımdır. Ve arkada soru işareti(?) bırakan acaba Bülent Ecevit'in dediği gibi "Komplo'mudur. Yani "Harp Saldırısımı'dır.(!)
17 Ağustos 1999'da tüm Türkiye