Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sonra Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Necip Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı, Turan Dursun, Muammer Aksoy ve daha nicesi hain tuzaklarla katledildi... Türkiye'nin yetiştirdiği, milli, Atatürkçü, anti-emperyalist insanlardı hepsi... Hepsi tam bağımsız Türkiye'ye inanırdı. Amerika ve onun sermayesine karşı durdukları, halka gerçeği anlattıkları için birer birer öldürüldüler. Amerikan emperyalizminin ülkemize dayatmaya çalıştığı siyasi İslam projesinin karşısında dimdik durmaktan kaçınmadılar. Hepsi öleceğini bilerek yürüdü kan emici emperyalizmin üzerine...
Sayfa 30 - Pankuş YayınlarıKitabı okuyor
Çok kan dökücü bir kumandan olan Kuteybe, Türk beylerinin uzakta bulunmasindan yararlanarak Toharistan' da bazi şehirlerini aldı ve ticaret merkezlerinden Baykent'e yürüdü (707) İki ay uğraştıktan sonra halk teslim olmaya boyun eğdirdi. Araplar Baykent' e barış yaparak girdiler, ama kentin zenginliğini görünce yağmaya koyuldular, bu güzel kenti birkaç gün yagma ettikten sonra yaktılar, yıktılar. Şehirde eli silah tutan ne kadar Türk varsa hepsini öldürdüler; kadin ve ocuklar esir edip Horasan' a gönderdiler. Kuteybe, Baykent'ten sonra bayındır Talkan kentini harabeye çevirtti; halk katledildi, bu işten yorulanlar Türkleri sıra sıra ağaçlara astılar. Talkan yolunun 6 kilometrelik bir kismi böyle asılmış insanlarla çevrildi.
Sayfa 82
Reklam
Sonunda, Aralık 1989’da, yasağı kaldıran ve türban takılmasına izin verme kararını üniversite rektörlerine bırakan bir kararname yayınlandı. Ancak bu tartışma, ardında çok büyük bir gerginlik ve hınç bıraktı; 1990’da ikisi de SHP üyesi olan iki seçkin laik,( Türk Hukuk Kurumu Başkanı ) Profesör Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok köktendinciler tarafından katledildi.
Sayfa 330Kitabı okudu
MS 40 yılında Trung adlı iki kız kardeş - adeta 1400 yıl sonra Fransa'daki Jeanne d'Arc gibi - vatanları Vietnam'ı Çin tutsaklığından kurtarmak için ayaklanmışlar. Kadınlardan teşkil ettikleri Bir ordu ile çinlileri memleketten kovarak Vietnam'ı yeniden bağımsızlığa kavuşturmuşlardır. Ancak bu bağımsızlık yalnız dört yıl sürebilmiş, kurnaz Çinli hükümdar, bu İffetli kadınlar ordusunun mahcubiyetten dağılmasına sebep olan hilelere başvurarak tekrar Vietnam'a girmiş; Trung bacılar ise kendilerini ırmağa atarak intihar etmişlerdir ki, hâlâ her yıl Saygon'da Trung bacıların zaferi kutlanmaktadır.
Sayfa 26
Şam'da yaşamış Sittü'l-ulema denilen bir vaize kadın vardır ki, güzel konuşmasından ötürü kendisine ayrıca Bülbül lakabı takılmış ve öldüğü zaman mahşeri bir kadın kalabalığı onun son yolculuğu töreninde bulunmuştur
Sayfa 28
Kadınların İslam memleketlerinde kolayca şairlik, vaizlik, ediplik, fıkıhçılık ve hadisçilik alanlarında yükselmelerine karşılık fıkhın tatbikatı demek olan kadılık mesleğine girmeleri tartışma konusu olmuştur. El-Mâverdi'ye göre kadıların erkek ve ergin olmaları şart ise de Ebu Hanife kadınların tanıklıklarının kabul edildiği davalarda, kadılıkta yapabileceklerini söylemiş, Ebu Cerir Taberi ise kadınların her davada kadılık yapabileceklerini kabul etmiştir.
Sayfa 29
Reklam
Ortaçağ Türk devletlerinin hemen hepsinde görülen saltanatı paylaşma veya Her ne pahasına olursa olsun fırsatlardan faydalanma istekleri çok gerek kuruluşları binlerce insanın hayatına mal olan bu devletlerin, kısa bir süre içinde parçalanması Yahut Hiç olmazsa pek önemsiz bir duruma düşmesi sonucunu vermiştir.
Sayfa 89
Muammer Aksoy, Turan Dursun, Çetin Emeç, Bahriye Üçok gibi laik aydın katliamlarının son hal­ kasında onun adı var. 24 Ocak 1993'te bomba yerleş­tirilen arabası ölüm yıldönümlerinde anıldığı Uğur Mumcu Parkı'nda (Eskişehir) sergileniyor. Katilleri elbette bulunamadı ama faili meşhur...
31 Ocak 1990'da uğradığı suikastta hayatını kay­beden Muammer Aksoy'un ardından "Bence bu olay başka seçilmiş hedeflerin ilkidir. (. ..) Bu cinayetlerin arkası gelecektir" diye konuşan Turan Dursun da Çetin Emeç (7 Mart) ve Bahriye Üçok (6 Ekim) gibi dönemin İslami saldırılarının hedeflerinden oldu. Kitaplarıysa (özellikle Din Bu serisi, Kutsal Kitapla­rın Kaynakları serisi) bugün hala tartışılıyor. Mezar taşında "Karanlıklar için ben ölümüm" yazıyor.
Amerika'nın stratejik işbirlikçisi Nakşibendi Turgut Özal, Amerikan istekleri doğrultusunda Türk Ceza Yasası'nın Türkiye'de din devleti kurulmasını suç sayan 163. maddesini kaldırmaya davrandı. Ancak kimi aydınlar toplanan Demokrasi Kurultayı'nda 163. maddenin kaldırılmasına karşı sert bir tavır geliştirdiler. Bu kurultayda 163. maddenin kaldırılmasına en çok karşı çıkan Muammer Aksoy, ardından Sadun Aren ve Aziz Nesin olmuştu. 163. maddenin kaldırılmasına karşı sesini en çok yükseltmiş olan Prof. Muammer Aksoy, 31 Ocak 1990 günü öldürüldü ve bu eylemi, adı daha önce hiç duyulmamış İslamcı yaftalı bir örgüt üstlendi. Ardından 7 Mart 1990'da Çetin Emeç, 4 Eylül 1990'da Turan Dursun ve 4 Ekim 1990'da Bahriye Üçok öldürüldüler.
Sayfa 291Kitabı okudu
Reklam
Cumhuriyet İkinci Yüzyılı
24 Ocak 1993’te Uğur Mumcu’nun aracına konulan bomba ile katledilmesi,daha önceki Prof.Muammer Aksoy,Çetin Emeç. Turan Dursun,Bahriye Üçok cinayetlerinden sonra “Türkiye nereye gidiyor” sorusunun en ciddi sorulduğu dönemin başlangıcı oldu. Pek çok bulgu,cinayeti işleyenlerin İran’da özel eğitim gördüğü ortaya koyuyordu.
Sayfa 50 - Bilgi yKitabı okudu
Savcının Şüpheli Ölümü
Ülkü Coşkun, Muammer Aksoy cinayetinde binbaşıydı. Cinayeti aydınlatamadı. Yarbay oldu. Bahriye Üçok cinayetini de karanlıkta bıraktı. Albay oldu. Uğur Mumcu cinayetindeki başarısızlığına rağmen savcılıktan, Ankara 2 No'lu DGM Yedek Hakimliği'ne terfi etti.
Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı gibi Cumhuriyet aydını yurtseverleri kendi sınırları içinde korumayan-koruyamayan Emniyet'in, adı geçeni hem de yurtdışında kimden koruduğu (!) ise apayrı bir araştırma konusudur...
Sayfa 38 - Pozitif YayıneviKitabı okudu
Kadı, müderris, imam gibi bilimsel uğraş sahibi Müslümanlar kükürt buharı ile agartılmış çok uzun sakallar bırakırlardı.
...31 Ocak 1990: Muammer Aksoy evinin önünde katledildi. 7 Mart 1990: Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetti. 4 Eylül 1990 tarihinde sıra, yazar Turan Dursun'a geldi. 26 Eylül 1990: MİT Müsteşarlığı için kararnamesi hazırla­ nan Hiram Ahas kurşunların hedefi oldu. 6 Ekim 1990: İlahiyatçı, SHP Parti Meclisi Üyesi Bahriye Üçok evine gönderilen bombalı paketin patlaması sonucu öldü­ rüldü ...
658 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.