Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günler ağır ve sakindi.Bahtiyar demlerde kıymeti ancak geçip gidince idrak edilecek türden.
Sayfa 127Kitabı okudu
Bazı vakit, birileri ile olsak dahi yalnız kalırız. Bu meseleyi anlatan nice söz, nice şiir vardır fakat hiçbiri Sait Faik gibi anlatamaz: "Sanki ben her akşam onunlaymışım gibi, bir yalnızlık duyuyorum." Tam anlamı ile yalnızlık, çok fena sevgili okur. Siz siz olun, kendinizi dahi yalnız bırakmayın. Var olun. Sait Faik Abasıyanık -
Reklam
BAHTİYAR GÜNLER...
Ne tatlı günlerdi, Seninle anlaşarak birleşip seviştiğimiz Değil... Bakıştığımız O bahtiyar günler!...
Sayfa 184 - EVEREST YAYINLARIKitabı okudu
"Sizi bahtiyar ediyorsa kapıldığınız duygunun gerçek olup olmamasının ne önemi var? İnanmak kafiydi. Tartıştıkça, düşündükçe, kurcaladıkça mutluluk zedelenir, bir yerlerinden yara alırdı, bir de bakmışsınız eriyip gitmişti o güzel günler avuçlarınızın arasından. Ne zaman başladığını görmediğiniz, ne zaman sona erdiğini fark etmediğiniz şu kar yağışı gibi."
Sayfa 586 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Bu erkekler kokuyu kediler gibi alır Ve kediler her gece sürünür yastıklara Denizleri bahtiyar eden günler kısalır Satılmayan çiçekler, zehirli ve kapkara Unutulmuş erkekler ve kadınlara kalır Bir geyiğin gözleri düşer eriyen kara Ve erkekler kokuyu kediler gibi alır
Çobanın Aşkısatir arasi hikayeler serdar tuncer Aşıktı genç çoban. Sevgilisinin isminden başka bir şey bilmediğinden mi, konuşmaya mecali olmadığından mı bilinmez, arkadaşı anlatıyordu onun halini: – Gözleri günlerdir uyku görmedi efendim, diyordu, yemiyor, içmiyor, işi gücü, gecesi gündüzü havası suyu o kız oldu sanki. Ne desem kar etmiyor,
Reklam
Çobanın Aşkı (ALLAH İÇİN ALLAH DESEYDİM)
Aşıktı genç çoban. Sevgilisinin isminden başka bir şey bilmediğinden mi, konuşmaya mecali olmadığından mı bilinmez, arkadaşı anlatıyordu onun halini: – Gözleri günlerdir uyku görmedi efendim, diyordu, yemiyor, içmiyor, işi gücü, gecesi gündüzü havası suyu o kız oldu sanki. Ne desem kar etmiyor, son bir çare diye geldik size. Halbuki ”sen bir garip
Pos bıyıklı dedeme sevgi ve saygı ile.....
5 MART 1953 NAZIM HİKMET İlkönce kim kime metin ol kardeşim diyecek, ilkönce kim kime başsağlığı dileyecek? Hepimizindi o,
Çobanın Aşkı (ALLAH İÇİN ALLAH DESEYDİM)
Aşıktı genç çoban. Sevgilisinin isminden başka bir şey bilmediğinden mi, konuşmaya mecali olmadığından mı bilinmez, arkadaşı anlatıyordu onun halini: – Gözleri günlerdir uyku görmedi efendim, diyordu, yemiyor, içmiyor, işi gücü, gecesi gündüzü havası suyu o kız oldu sanki. Ne desem kar etmiyor, son bir çare diye geldik size. Halbuki ”sen bir garip
Dünya benimdi! Yine öyle zaman oldu ki, bir partiden insanlar, öteki taraftan olanları yağlı iplere geçirdiler. Her ikisine de acıdım. Vurulanla vurulduğum, ölenle öldüğüm günler oldu. Kimdim, neydim, kimi seviyordum? Her barınacak, her çorbası tüten, her sobası yanan evde bir kederin, bir bilinmez yarının korkusunu gördüm. Hatırlarım: Günlerden bir gün, dünyanın en şehvetperest insanı olmuştum. Ne görsem almak, neye baksam kucaklamak, ısırmak, sevmek, koklamak, neyi sevsem kıskanmak, başkalarına koklatmamak isterdim. O zaman sarhoş olmaya giderdim. Durmadan içerdim. İçtiğim zaman her şey güzeldi. Her şeyi kucağıma alabilirdim. Her şeyi ısıtabilirdim! Bu, yalnız bir hayvani his miydi? Yoksa bunun gerisinde saklı açık bir insanlık sevgisi var mıydı? Beni idare edemeyen neydi? Bu dünya insan için kafiydi. Bu dünyada insan en güzel, en büyük, en bahtiyar olacak mahluktu. O halde, niçin sokakta çıplak çocuklar, aç gezenler, işsiz delikanlılar, titreşen köylüler, yalnız namazlarını ve torunlarını seven ihtiyarlar vardı?
288 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.