Bakara Sûresi / 140.Ayet
De ki: “Siz mi daha iyi bilirsiniz yoksa Allah mı? Allah tarafından (bilinen ve bildirilen) bir şahitliği gizleyenden daha zalim kim vardır? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.”
*İsra 37:* Kibirli olma, alçakgönüllü davran!
*Müddesir 1-5*: Kendini fazla abartma!
*Tekvir 25-27:* Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma!
*Bakara 156:* Çaresizlik tuzağına düşme! Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma!
*Beled 5-6:* Her şeye hâkim olmak için uğraşıp hayatı yaşanmaz hale çevirme!
*Hücûrat 10:*
Kur'an'da babası İbrahim peygamberin duasının kabulüyle dünyaya geldiği (es-Sâffât 37/100-101), babası tarafından Kâbe'nin yakınlarına bırakıldığı (İbrahim 14/37), Kâbe'yi birlikte inşa etmeleri (Bakara 2/127), Kâbe'nin temiz tutulma görevinin kendisine verildiği (Bakara 2/125) anlatılır.
125. Biz, Beyt’i (Kâbe’yi) insanlara sevap kazanma(ları ve birleşip bütünleşmeleri için toplantı) ve güven yeri yaptık. Siz de İbrahim’in makâmından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail’e de:
“İbadet kastıyla Kâbe’yi tavaf edenler, i‘tikâfa çekilenler, rükû ve secde edenler için Evim’i tertemiz yapın.” diye emretmiştik.
126. Hani (o vakit) İbrahim demişti ki: “Yâ Rabbi! Burasını emniyetli bir şehir yap, halkından Allah’a ve âhiret gününe iman edenleri, (çeşitli) mahsullerle rızıklandır.” (Cenâb-ı Hak) buyurdu ki: “Kâfir olanı dahi (yaşadığı müddetçe) biraz faydalandırır, sonra onu (nankörlüğü sebebiyle) cehennem azabına uğratırım. Varacağı yer de ne kötüdür!”
(Allah, Rahmân sıfatıyla dünyada hem mü’mine hem de kâfire merhamet eder, nimet verir ki bu da imtihanın bir parçasıdır. Verdiği servet ve iktidar, eğer kulluğa vesile olmuşsa, o verdiği lütfundan olup kişiye dünya ve âhiret saadetini kazandırır. Küfre ve azgınlığa sebep olmuşsa, o da ebedî hayatını mahveder.)
İkincisi: Musibetlere karşı sabırdır ki, tevekkül ve teslimdir.
إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكَّلِينَ * إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الصَّابِرِينَ
Muhakkak ki Allah tevekkül edenleri sever. (Al-i Imran Suresi: 159.)
Muhakkak ki Allah sabredenleri sever. (Al-i Imran Suresi: 146, ayetten muktebes)
şerefine mazhar ediyor. Ve sabırsızlık ise, Allah'tan şikâyeti tazammun eder; ve efalini tenkit ve rahmetini ittiham ve hikmetini beğenmemek çıkar.
Evet, musibetin darbesine karşı şekva suretiyle elbette aciz ve zayıf insan ağlar. Fakat şekva Ona olmalı; Ondan olmamalı. Hazret-i Yakup Aleyhisselamın
قَالَ أَنَّمَا أَشْكُوا بَنِى وَحُزْنِي إِلَى اللهِ
De:ki Ben derdimi de, üzüntümü de ancak Allah'a sunarım.( Bakara Suresi:194)
demesi gibi olmalı. Yani, musibeti Allah'a şekva etmeli; yoksa Allah'ı insanlara şekva eder gibi "Eyvah! Of!" deyip, "Ben ne ettim ki bu başıma geldi?" diyerek âciz insanların rikkatini tahrik etmek zarardır, manasızdır.