Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Said Nursî: Beylerbeyi Sarayı'nda hapis hayatı yaşayan Sultan Abdülhamid Han'a mektup yazmak istiyorum. İlim, irfan, hürriyete yeteri kadar önem vermediğini zannederek makamında kendisini bizzat kendisine şikâyet etmiştim. Şimdi meseleleri çok daha iyi anlıyorum. Balkanlar'ı bu kadar yıl ciddi bir dert çıkarmadan idare etmesi de onun siyasî dehasını gösteriyor. Şimdi ona mektup yazarak af dilemek niyetindeyim; aksi takdirde vicdanım katiyyen rahat etmez.
Sayfa 179 - ötükenKitabı okuyor
Bakın arkadaşlar biz demiyoruz,onlar diyor.
Anca Bizans tarihçileri, özellikle Balkanlar'daki Türk boylarının neredeyse hepsinin "Hun" tabirinin yanında Scythai adı altında da anmışlar, yine klasik Bizans, Latin ve Ermes tarihçilerinin birçoğu Hunlar'ı İskit adı ile ifade etmişlerdir.
Reklam
Kavuklu veya sarıklı mezar taşları, dünkü ilim, ve fikir dünyamızın artık taşlaşıp kalan beyaz ve temiz bayraklarıdır. İstanbul'da olduğu gibi, Üsküp'te de yer yer hayat ve ölüm yan yana, iç içe! Mezarlıkların çok yakınındaki eski Türk evleri ölümü çok yumuşatan duygularımızın, Balkanlara da yansımasıdır.
Sayfa 39 - Yakın Plan YayınlarıKitabı okuyor
Akla gelmeyen Türk
"Jön Türkler" terimi, Osmanlı İmparatorluğu'nun politik söz dağarcığına 20. yüzyıl başlarında girdi. Daha önce Avrupa, Osmanlı İmparatorluğu'ndan bahsederken "Türkiye" terimini kullanıyordu, bazen de Balkanlar'daki Osmanlı topraklarına işaret etmek için "Avrupa Türkiyesi", Anadolu ve Arap vilayetlerine işaret etmek için "Asya Türkiyesi" terimlerine başvuruyordu. Osmanlılar imparatorluklarını "TÜRKİYE" adıyla ANMIYOR, kendileri için de "TÜRK" nitelemesini KULLAN-MI-YORLARDI.
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Yayınları
İttihat ve Terakki Cemiyeti
... Yurt dışına sürülen veya kaçan İttihatçılar Paris'te toplanmıştı. Orada gazeteler çıkarıyor, bunları gizli yoldan Türkiye'ye sokuyor, padişah aleyhtarlığını yaymaya çalışıyorlardı. Kâh İngiltere, kâh Fransa, kâh Rusya bunları destekliyordu. Çünkü Sultan Abdülhamid gibi bir siyasî ve dinî otoritenin Osmanlı Devleti'nin başında bulunması, yabancıların menfaatlerine aykırı düşüyordu. Ermeniler Doğu Anadolu'da bir devlet kurmak, Yahudiler Filistin'e yerleşmek, İngilizler Arap Yarımadası'nda kökleşmek, Ruslar Balkanlar'dan sıcak denize inmek, Fransızlar imparatorluktan pay almak, Yunanlılar İstanbul'u geri almak için İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne sızmışlardı... Samimi İttihatçıların düşüncesine göre, Abdülhamid devrilince Avrupa devletleri Osmanlı Devleti'ni rahatsız etmeyecek, sıkıştırmayacaklardı. Böylece Osmanlı Devleti rahatlayıp bütün enerjisini kalkınma yolunda harcama fırsatını bulacaktı. Oysa bunun tam tersi oldu ve Osmanlı Devleti kısa süre içinde acemi ittihatçıların elinde parçalandı.
Sayfa 494 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okuyor
Günlerden Hıdırellez
Hıdırellez, Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu ve Balkanlar'da kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, dünyada darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen Hızır ile denizlerin hâkimi olduğuna inanılan İlyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olarak düşünülür. Türkiye'de Hıdrellez Bayramı 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece kutlanır. Hıdırellez'in UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miraslar Listesine alınması amacıyla 2017 yılında listeye alınmıştır. Kuran'da, 65. ayette "Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik." denilerek gönderme yapılan Hızır'dan söz edilir. En yaygın gelenek, her yıl 5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gecede dilekler bir kağıda gerçekleşmiş gibi niyet edilerek yazılır. tercihen resmide çizilebilir ve gül ağacına asılır ya da gül dibine gömülür. Yapacak olan herkese tüm dileklerinin gerçekleşmesini dilerim . Kalbinizden geçen tüm güzellikler sizinle olsun.
Reklam
Çok kısa bir zamanda, ordularımız Balkanlar'da perişan oldu. Bu acıyı içimize nasıl sindireceğiz? Bir çırpıda verdiğimiz o toprakları nasıl unutacağız? Sayısız kardeşlerimizi zulmün pençesinde bırakmaktan utanmayacak mıyız?
Sayfa 120 - ötükenKitabı okuyor
Bir zamanlar Selanik Yunanistan'da ve Balkanlar'da eşine rastlanmayacak kadar Osmanlı'ydı ve fevkalade kozmopolitti.
Sayfa 197Kitabı okudu
Aliya İzzetbegoviç'in dediği gibi:
"Ne yaparsanız yapın. Her şeyi unutun ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır!"
Sayfa 32
Ne yazık ki,
Türk-İslam coğrafyasının en nadide, en köklü toplumu olarak Türkiye'yi bir türlü hazmedemeyen şer odakları son bir asırdır bize, Orta Doğu Arap'ın, Balkanlar Yunan'ın, Bulgar'ın diyerek fevkalade aymaz bir şekilde yaklaşık bin yıllık mirasımızı bize unutturmayı başarmıştır..
Sayfa 66
Reklam
Felâketlerimizin kaynağı güç elimizdeyken tedbirde kusur etmemizdir. İsteseydik Balkanlar'da bir tane gayrimüslim bırakmazdık. Dört beş yüzyıldır sahip olduğumuz topraklardan atılıyoruz. Merhametimizin acısını çekiyoruz.
Sayfa 26 - ötükenKitabı okuyor
Vatan toprakları dışında bir ay yıldız beraberliği görmek birdenbire bir huzur dünyasına doğmak demektir. Câmi kapısındaki Ayet-el Kürsî ise kendisine gelenlere sıcak bir yüzle gülümsüyor. İsa Bey Câmiï'nin dış dünyasında ay yıldız ve Ayet-el Kürsî birbirini tamamlayan iki mübarek ruh! İki seçilmiş güzellik.
Sayfa 29 - Yakın Plan YayınlarıKitabı okuyor
Orijinal bir Osmanlı kültürü, devlet ve hukuk düzeni var olmuştur. Özellikle Osmanlıların Balkanlar'da sosyal ve kültürel etkileri derindir. O zaman bu kültürün büyük bir çekici kuvveti vardı.
16. yüzyılda Osman İmparatorluğu, kuşkusuz, Anadolu ve Balkanlar'da bir bölge imparatorluğu konumundan bir dünya gücü durumuna yükselmiştir.
Sultanu'l-Berreyn ve Hakanu'l-Bahreyn (iki kara ve iki denizin hükümdarı) unvanını kullanan Fatih, Karadeniz ve Ege üzerinde egemenliğini belirtiyor, böylece Anadolu ve Balkanlar'ı birleştirerek İstanbul etrafında 400 yıl dayanan imparatorluk çekirdeğini kurmuş oluyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.