Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gerek yüzyılın birikimini yaratmış olan İslam kültürünün, gerekse yepyeni bir ülke yaratmış olan Atatürk döneminin en önemli ortak özelliği barışçılıktır. Birbiri ile uzlaşmaz gibi görünen İslam Osmanlı ile laik Türkiye, barışçılık ideolojisi üzerinde buluşmaktadır.
Bütün tarihte görüldüğü gibi bugün de barışçılık, barışseverlik, savaş aleyhinde bulunmak birer oyalayıcı yalandan ibarettir.
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
Nükleer soykırım tehlikesi barışçılığı tetikliyor, barışçılık yayılınca savaşlar azalıyor ve ticaret canlanıyor, ticarette hem barışın karlılığını hem de savaşın maliyetini artırıyor.
Bizim o ipe sapa gelmez devlet adamlarımız, insanları ölüme sevk edebilmek için, o manasız barışçılık sözleri ile sarhoş etmenin ve coşturmanın mümkün olacağını sanmışlardı .
Sayfa 145Kitabı okudu
Devrim: Çılgınlardan ve aldatılmışlardan meydana gelmiş aşağılık bir grubun eseri. Barışçılık: Kocakarıların boş gevezeliği...
Sayfa 207 - Doğubatı Yayınları
“ 'Bizler hümanistiz' diye tekrar ettiğini duydum, ama insanlığımız baştan ayağa kirlenmiş bir insanlık. Hümanizm, barışçılık sözlerini ağızlarından eksik etmeyen niceleri, haksızlığı gayet iyi görseler de buna karşı bir şey yapmıyorlarsa egemen sınıfların havarileri olmaktan öteye gidemezler.”
Sayfa 258 - iletişim yayıncılık
Reklam
Barışçılık, korkaklığın en net biçimidir; hiçbir şey için mücadele edilmez.
Sayfa 3 - SUB yayımları
Nükleer soykırım tehlikesi barışçılığı tetikliyor, barışçılık yayılınca savaşlar azalıyor ve ticaret canlanıyor, ticaret de hem barışın kârlılığını hem de savaşın maliyetini artırıyor. Zamanla bu döngü, savaşa karşı belki de diğerlerinden de daha önemli bir engel yaratıyor.
Kazım Karabekir Paşa
"Biz burada İstiklal mücadelesi veriyoruz. Biz vatanımıza sahip çıkabilmek için on yıldır devamlı savaşıyoruz. Ne asker kaldı, ne silah, ne de para... Kadın, çocuk, yaşlı, yorgun milletimiz hayatta kalma mücadelesi veriyor. Hem de bizden kat be kat üstün düşmanlara karşı. Şimdi biz bu gayreti nasıl bölüp bir kısmını dışarıda tanıtım yapmaya ayırabiliriz? Katliam bir tarafa, bir de yayılmacılık isnadı yakıştırıyorlar bize, desenize!.. Yani, Orta Asya'yı Garplılar sömürünce 'medeniyet görevi' deniyor. Biz, onlar da kendi kaderlerini tayin etsinler, bağımsızlıklarına kavuşsunlar, deyince yayılmacılık oluyor. Dört bir taraftan düşmanla kuşatılmış Kars'taki vatandaşlarımız imha edilmesinler diye yurdumuz üzerinde yaptığımız meşru müdafaa hareketi sömürgecilik oluyor da dünyanın dört bir tarafından buraya asker çıkarmak barışçılık! Ah, bu ne çarpık ve rezil mantıktır!"
Sayfa 232 - Babıali Kültür Yayıncılığı, 2012.Kitabı okudu
4. Bölüm
Eğer dünyada herkesin yaşamasına yeter derecede yer varsa, yaşamak için gerekli olan toprağı bize versinler. Şüphesiz bunu gönül rızası ile yapmayacaklardır, işte o zaman da herkesin kendi hayatı için mücadele etmek hususunda sahip olduğu hak, işe müdahale edecektir. Sonunda tatlılıkla çözümlenemeyen iş yumrukla halledilecektir. Ecdadımız, vaktiyle kararlarını bugünkü manasız barışçılık anlayışı içinde verseydi, şimdi elimizde bulunan milli toprağımızın üçte birine bile sahip olamayacaktık ve böylece Alman milleti de Avrupa'da geleceğini düşünmek derdinden (!) kurtulacaktı.
Sayfa 110
Reklam
Savaş
Nükleer soykırım tehlikesi barışçılığı tetikliyor, barışçılık yayılınca savaşlar azalıyor ve ticaret canlanıyor, ticaret de hem barışın kârlılığını hem de savaşın maliyetini artırıyor.
Sayfa 381Kitabı okudu
Geri15
88 öğeden 76 ile 88 arasındakiler gösteriliyor.