Kur’an’ımızın Tevbe suresi 100. âyetine bakalım:
‘Muhacir ve Ensardan İslam’a ilk girenler ile bunların yolunu samimiyetle izleyenlerden Allah razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır ve Allah onlara içinde ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Orada ebediyen kalacaklardır. En büyük bahtiyarlık işte budur.’
Bu âyet, ana hatları ile şu
Fûruğ'un mektupları, söyleşileri ve yazılarıyla dolu bir kitap bırakıyorum buraya.
Fûruğ hakkında uzun yıllardır araştırmalar ve okumalar yapıyorum ama ilk defa Fûruğ hakkında yazılmış bu kadar kapsamlı bilgilere erişme fırsatım oldu. Kitap baştan sona Fûruğ kokuyor. Her cümlesi her detayı özenle ve araştırılarak yazılmış. Kitap aslında bir nevi
Bir vardı, bir yoktu... Ormanın derinliklerinde türlü hayvanlar yaşıyor, bunlar aslan türü tarafından baskı altına alınıyordu. Bu aslanlar gölgeler arasında lüks hayatını yaşıyor, yiyeceklerini önlerine öbür hayvanlar getiriyordu. Sonuçta aslan ormanın güvenliğinden sorumluydu, diğer hayvanlar da kendi güvenliklerini sağlamak için aslana hizmet
Kitabın yazılma hikayesinde, aslında büyük bir trajedi ve azim göze çarpıyor. 1954 yılında yazılan bu kitapta yazar Brown, ciddi sonuçları olan bir beyin felci geçirmiş ve sol ayağı hariç vücudu tutmaz olmuştur. Brown ise, sadece sol ayağıyla bu kitabın yazımını tamamlamayı başarmıştır. Kitabın ismi, buradan geliyor yani... Yazar kendi hikayesini anlattığından, kitap bir otobiyografi olarak da anılabilir. Gerrk kendisini, gerek annesini anlatarak iki kahramanı ön plana çıkartıyor kitapta... Yalın bir yazı dilinin yanında, oldukça sürükleyici bir anlatımla karşılaşacaksınız. Teknik özellikler açısından, yazarın betimlemelerini ve psikolojik çözümlemelerini çok başarılı buldum. Kitapta doğuştan beyin felçli bir kızın hayatı anlatılıyor. Bu kız, annesiyle birlikte hayata dört elle tutunuyor. İstediği hobileri gerçekleştirebiliyor, dışarı çıkıyor, arkadaş bile edinebiliyor. Burada büyük bir başarı ve azim hikayesi yatıyor. Bu önemli bir şey evet; ama bu başarıyı da abartmamamız gerek... Çünkü bedensel ve zihinsel engelli bireyler her yerde... Yani onlara yardım eli uzattığımızda, abartmamalıyız. Onlar da bizim gibi birer insan ve kendi başaracakları var. Bizim aşırıya kaçan hareketlerimiz, onların bir şey başarma yolundaki özgüvenlerini zedeleyebilir. Cidden hassas ve ciddi bir konu!
Sol AyağımChristy Brown · Nemesis Kitap · 201778,6bin okunma
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Yeniden doğmak için insanın içindeki bazı şeyleri ölüme terk etmeyi bilmesi gerek.
Bizi durmadan, hiç gevşemeden başarı göstermeye iten bir toplumda, hayatımızın kırılgan dönemlerinde şarj olmak ve gücümüzü toplamak için kendimizi "gölgede bırakmayı" bilmiyoruz.