DEVRİM: OKSİJEN DÜNYAYI
NASIL DEĞİŞTİRDİ
Fizik alanında Isaac Newton, biyolojide Charles D arwin
neyse, kimyada da A ntoine Laurent Lavoisier odur
denir. Lavoisier, bir dizi apayrı olguyu bir araya getirip, bütünleyici
ilkelere dayanan bir bilime dönüştürmüştür.
Burada zamanlama da önemli. N ew ton’m 17. yüzyılda
yaptığı çalışmalar
2023'ün bitmesiyle içimden geçen birkaç şey yazmak istedim buraya. Bir nevi iç döküntüsü, 2023 karakterimden bazı konularda bir şey götürmeyen bir sene oldu, hiçbir şeyi kafaya takmayan sonunda pişman olacağını bile bile yaşayan, tüm üzüntüsünü, tüm pişmanlığını o son ana yıkan bir karakter. Kimine göre ters kimine göre aptalca bana göre çetrefilli. Yanlış seçimler, yanlış kararlar ve birçoğu. En acısı da doğru insana yapılan yanlış, sonu keşke böyle bitmeseydi denilen yaşam kırığı. Ama nihayetinde olduğumuz noktadan geriye mi savrulduk ileriye mi sıçradık bıraktık zamana o göstersin. Sadece hüzün ile değil mutluluk ile de anılacak bir yıldı 2023. Bana en büyük kazançlarından biri içimdeki fotoğraf aşkının doğması ve bu yolculuğa arkadaşlık eden fotoğraf makinelerim oldu. Fotoğraflarından öyküler, hikayeler çıkan insanlar... İstiyorum ki bu yolculukta sevdiğim müzikler, kitaplar, filmlerin eşliğinde ilerleyeyim bundan sonra, dokunmasın kimseye zararım, dokunmasın kimsenin zararı... Teşekkürler 2023, Merhaba 2024
Her hangi bir kitabı okumaya başlarken kalbinizin anlam kapısını sevgiyle açarak ve not alarak okursanız ya da bir insanı can kulağı ile dinlerseniz meleki bir özellik kazanırsınız.
Nasıl mı?
Etrafınızdaki melekler de her halinizi yazıyor, her konuşmanızı dinliyor ve her şeyinizi kaydediyor ya! Bu sebeple:
“Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla” yeni bir kitabı okumaya heyecanla başlıyorum.
Nasıl yaşanacağı, neyle yaşanacağı benim tek derdim oldu. Dertlerin en temellisi, dertlerin en tedavisizi, tedavisi ölüm olanı, çaresi ölüm olanı geldi beni buldu. Bulduğuna da memnun oldu ki, bir daha hiçbir yere gitmedi. Ben hiçbir yere onsuz gidemedim. Nereye doğru hafiften kıpırdasam onu bavuluma serili, nereye uzansam onu az evvelden gelip yanı başıma serili buldum. Cam kenarında iken ben, o koridorda, masadayken ben, o çekmecede, olur da gülersem ben, o genzimde idi. Bir şeyi sevecek olsam, o itirazı olandı, otursam bahanesi olan, yatsam uykusu kaçandı, ben acıkırken o ağzını siliyor olurdu, ayakkabımı giyerken çekeceği sallayandı, ben başlarken kitabı bitiren, çıkarken inendi.
"Radyoaktivite deliliği önler, asil duyguları ortaya çıkarır ,yaşlanmayı geciktirir ve olağanüstü gençlik dolu ve neşeli bir hayat oluşturur "
Dr.C.Davis
(American journal of clinical medicine)
Kitabımızın ismi Çavdar Tarlasında Çocuklar fakat konumuzun bunlarla hiçbir alakası yok.
Ben aslında kitabı alırken ve başlarken tarlada çaliştıralan çocuk işçilerden bahseden bir hikaye olduğunu düşünmüştüm.
Kitabin konusu ise, 16 yaşındaki Holden isimli bir gencin 4. kez okuldan atılmasının ardından bir kaç gün boyunca yaşadığı şeyler.
Öncelikle başlarda samimi ve eğlenceli olduğunu düşünsem de sonradan sürekli aynı şeylerin olması , argo kelimelerin çok fazla kullanılması beni okurken sıktı. Sonlarda tekrar toparlar gibi olsa da abartıldığını düşündüğüm bir kitap oldu.
Herkese keyifli okumalar :)
Okumaya başlarken bu kadar derin düşüncelere dalıp beni bu kadar içine alabilecek bir kitap olacağını hiç düşünmemiştim. Varlığını ve benliğini sorgulayan iki dostun zorlu ve sınavlarla dolu yolculuğuna şahit oluyoruz başta. Sonrasında sorgulamaya devam eden ve sorgulamanın ve bir bilgenin izini sürmenin doğru olmadığını düşünen iki dost haline gelip yollarını ayırdılar biri bilgeliği öğrenmenin biri ise bilgilerle bilgeliğe ulaşmanın yollarına düştüler. Sorgulayan sorgulamaktan önünü göremezken, sorgulamaktan vazgeçen dünyevi zevkleri tatmaya başlayarak benliğini kaybeder duruma geldi. Karmalar yaşandı. Nesneler anlam kazandı. Varlığı bilinen tüm nesnelerin ruhlarını kanıtladı. Severek ve keyifle okudum. Arayışta olup kendine yol gösterecek bir kitap arayanlara mutlaka tavsiye ederim. Sıkılmadan okuyabilecekleri bir kitap. :)
Simyacı 'yı okumak, herkes daha uykudayken şafak vakti güneşin doğuşunu izlemeye benziyor.
Simyacı
Paulo Coelho' nun üçüncü romanı. Ve benim okuduğum ilk romanı :)
Yaşam ve ahlak nasihatleri olan kitabı çok beğendim.
Hatta bende de bir yolculuk başı ve sonu oldu.
Bir şeyler başlarken, bir şeyleri kazanırken bir şeyler de kaybettim.
Hep böyle olur zaten. Denge için bu şart.
Cesur ve kararlı olmayı , rüzgara dönüşmeyi, yürekle konuşmayı öğretiyor bize Santiago.
Ve aşkı..
Gözümüzün önünde büyük hazineler olduğu zaman asla göremeyiz onları. Peki, neden bilir misin?
Çünkü insanlar hazinelere inanmazlar.
Hazinelere ve yola inanlardan, inanlarla olmak ümidiyle..
Hoşça kal Santiago
Keşke hiç son bulmasa da sürekli bu kitabı okusaydım. Seriye başlarken hacim olarak gözümde büyüyordu, büyüyüp gidiyordu ama nasıl bittiğini anlamadan bitti.
Dili sade, anlaşılır ve karakter tahlilleri harika. Kitabı okurken adeta yaşıyorsunuz ve o dönemleri canlı kanlı görüyorsunuz. Karakter açısından müthiş derecede zengin. Bunun gibi çok fazla beylik laflarının edilebileceği dünyaca ünlü bir başyapıt...
Kitabın konusu başkaldırı, zulme karşı başkaldırıdır. Kötülüğün yerini mutlaka yenisi alacak, Abdi Ağa gidecek Kel Hamza gelecek; lakin bir İnce Memed gidecek bin İnce Memed gelecek!
Benim gibi Çukurova yöresinden iseniz kitap daha bir güzel oluyor. Şu cümle bizim buraları özetliyor: "Bu toprakta doğan, buraya yerleşen, bir daha dünyanın başka hiçbir yerinde yaşayamaz, yaşamaya mecbur kalırsa da ölür!"
Kemal Sadık Gökçeli, nam-ı diğer Yaşar Kemal bu eşsiz eserini tam otuz iki yılda tamamladı. Dünyada en çok okunanlar listesinde yerini almış bu eseri okumamak olmaz, mutlaka okumanızı tavsiye ederim...
Dinlemekten usanmadığım türküsünü sizlere bırakıyorum:
youtu.be/zSSLdnTXqm0
İnce Memed 4Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202115,8bin okunma
Normalde tarihî ya da siyasî kitapları sevmem ve okumam. Ama bu kitap bazı gerçekleri ifade ettiğinden dolayı olsa gerek, büyük bir heyecanla ve istekle okuduğum bir kitap oldu.
Başlarken yarıda bırakırım muhtemelen diyordum ama kısa zamanda bitirdim.
Kızıl PençeMustafa Armağan · Timaş Yayınları · 2012523 okunma