128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Herkese merhaba. Fatih Harbiye romanı oldukça üretken bir yazar olan Peyami Safa' nın en beğenilen eseridir. Yazar bu eseri çağdaşlaşma adına önemli adımların atıldığı 1930 yılında yazmıştır. Başkarakter olan Neriman Doğu gelenekleriyle yetişmiş ancak Batı kültürüne hayranlık duyan Darülelhan' da eğitim gören biri. Roman boyunca Neriman' ın içindeki Doğu - Batı çatışmasını görüyoruz. Yazar memleketin Batılılaşma sancılarını bize Neriman üzerinden yansıtmaya çalışmış. Ayrıca buradaki vurucu ruh tahlilleri romanın değerine değer katmış. Yazar düşüncelerini olayların arasına yedirmiş didaktik bir yaklaşımla romanını oluşturmuş. Bu konuda oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim. On günlük zaman dilimini kapsayan olaylar silsilesini yazar İstanbul' un Fatih ve Harbiye semtleri üzerinden anlatmış. İki semtin arasındaki fark aslında Doğu ve Batı arasındaki kültür farkını sembolleştirebilmek adına tercih edilmiş. Bir tramvayla birbirlerine bağlandıkları halde aslında birbirlerinde fazlasıyla uzak olduklarının vurgusu romanda kendini hissettiriyor. Herkese iyi okumalar dilerim.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202048,1bin okunma
"...Batı'nın esas olarak Aydınlanma Hareketi ile başlatıp Fransız İhtilali ile tamamladığı çağdaşlaşma sürecinin önemli bir başlangıcı sayılan 16. yüzyıl reformasyon hareketi toplumsal ve siyasal bir devrim gerçekleştirmese de yarattığı liberal ortam sayesinde 17. ve 18. yüzyıllarda skolastikten uzak düşüncelerin gelişmesine,bilimselliğin ve rasyonel zihniyetin önemsenmesine,burjuva ve kapitalistlerin ticaret ve sanayinin gelişmesine katkıda bulunmalarına İngiltere'de burjuva ve sanayi devrimlerinin yaşanmasına güçlü bir temel hazırlamıştır."
Sayfa 54 - Okumuş AdamKitabı okudu
Reklam
Tanzimat'a Doğru
Osmanlı-Türk toplumunun Batılılaşmaya, çağdaşlaşmaya, ya da modernleşmeye kesin adım atması Tanzimat ile olmuştur. Bu aynı zamanda insan haklarına, hukuk devletine, özgürlük ve demokrasiye doğru atılan bir adımdır.
Sayfa 23 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Muasırlaşma ,garplılaşma,batılılaşma,asrîlrşme,modernleşme ,çağdaşlaşma ,ilerleme ,kalkınma ,çağ atlama ... az -çok eş anlı kavramlardır ve bunların gerçek dünyadaki karşılığı ,kapitalist ekonomiler hiyerarşisinin yükseklerindeki kolonyalist -emperyalist ülkeler gibi olmayı istemek ,omların ‘seviyesini ‘ yakalama iradesi isteği ve perspektifidir . Kapitalist üretim tarzının mantığı ,temel yasaları ,işleyişi ,ve ortaya çıkarmak zorunda olduğu sonuçlar bilindiğinde , bu gam bir saçmalaktır ve asla mümkün değildir .Zira , kapitalizm hiyerarşik bir sistemdir . Bir kutupta zenginlik üretebilmesinin koşulu ,karşı kutupta yoksulluk ve sefalet üretmektir.Başka türlü ifade edersek , kapitalist üretim tarzı bir sömürü metabolizmasıdır.Mülksüzleştirerek sermaye birikimi yaratan bir sistemdir .
Sayfa 36 - Öteki YayıneviKitabı okudu
"İnönü'nün faşizan CHP diktası döneminde, Mustafa Kemal Paşa'nın 'çağdaşlaşmak' ilkesi ('muasır medeniyet seviyesine ulaşmak'), gayet ustalıkla 'Batılılaşmak' biçimine dönüştürülmüştür. Nasıl ki dış politikada, Mustafa Kemal'in ölümüne kadar Batılı emperyalist ülkelerle ittifaklara girmeyen Türkiye, İnönü döneminde İngiltere ve Fransa ile ittifak anlaşmaları imzalamıştır. Daha 1937'de Mustafa Kemal Paşa'nın Hatay dolayısıyla savaşmaya kalkıştığı Fransa ile."
" Çağdaşlık sözcüğü beni her zaman ürkütür. Tarihimizi, geleneklerimizi yok etmek, kafalarındaki geleceğe göre “Yeni insan” yaratmak isteyenler hep bu deyimi kullanır. Bir de çağdaşlaşmak Batılılaşmak anlamına geliyor tabii. Amerikalılar neden hiç çağdaş olmaktan söz etmez?"
iletişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
310 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.