Belki de her zaman göz ardı edilmeye mahkum beceriler kalabalıklardan sıyrıldı. Yetenekler gün ışığına çıktı.
Darbe
(...)İlkin yalnızca basın yayını kapsayan sansür çok geçmeden kitapları, şarkı sözlerini, film senaryolarını içine almaya başladı. Askeri emirle yasaklanan sözcükler bile vardı, compañero sözcüğü gibi. Resmen yasaklanmamış olmakla birlikte ağıza alınamayan sözcükler de vardı, "özgürlük" gibi, "adalet" ve "sendika" gibi. Bunca Faşistin bir gecede nereden bittiğine Alba şaşıp kalıyordu, çünkü ülkenin uzun demokratik tarihinde Faşistler daha önce pek göze çarpmamışlar ve ülke yaşamında hiçbir zaman önemli bir rol kapmamışlardı. En dikkati çekenler ikinci Dünya Savaşı sırasında coşarak siyah gömlekleriyle, kollar kalkık, sokaklarda —ahalinin gülüşmeleri ve ıslıkları arasında— resmigeçit yapmış olanlar . Alba silahlı kuvvetlerin tavrını da anlayamıyordu, çünkü bunların çoğunluğu orta ve emekçi sınıflardan gelmeydiler ve geleneksel olarak aşırı sağdan çok sola yakın olarak bilinirlerdi. Alba iç savaş durumuna da akıl erdiremiyordu, çünkü savaş denen şeyin askerlerin sanat yapıtı, tüm eğitimlerinin ürünü, mesleklerinin altın nişanı olduğunu kavrayamıyordu. Askerler barış dönemlerinde parlasınlar diye yetiştirilmez! Darbe onlara kışlalarında öğrendiklerini uygulamak fırsatı vermişti: körü körüne itaat, silah kullanımı ve askerlerin, (bir kez vicdanlarının sesini bastırdıktan sonra) uzmanlaştıkları daha başka beceriler.
Reklam
Büyük bir amaçtan, sıradışı bir fikirden etkilendiğinizde tüm düşünceleriniz zincirlerini koparır; zihniniz sınırlarını aşar, bilinciniz her yönde genişler ve kendinizi yeni, mükemmel ve şaşırtıcı bir dünyada bulursunuz. Uyuyan güçler, yetenekler ve beceriler canlanır ve her zaman hayal ettiğinizden daha iyi biri olduğunuzu keşfedersiniz.
"Patronluk ve politikacılık, mesleki bilgiden çok kısaca dayalıdır. Katalog bilgiye degil, kitleleri etkilemeye bağlıdır. Teknik bilgiden çok tavır önemlidir. Pratik beceriler, teorik bilgilerden daha fazla belirleyicidir."
Kasaplar, fırıncılar, duvar ustaları, fahişeler. Böyle insanlar her zaman kalacak yer ve iş bulurdu. Beceriler taşınabilirdi, ama toprak taşınamazdı. Yavaş yavaş ölmekte olan kurak toprağa zincirlenmiş gibi geride kalan köylüler, önlerinden geçip giden büyük alayı seyrettiler.
Sayfa 378
Kendi becerimiz, adanmışlığımız ve zor kazanılan marifetlerimiz sayesinde bir zamanlar elde edilmiş sonuçlar yalnızca havalı bir kredi kartı ve bir tuşa basmayı gerektiren bir cihazda “taşeronlaştırıldığında”, birçok insanı eskiden mutlu kılan ve muhtemelen herkesin mutluluğu açısından yaşamsal olan şey (“başarıyla kotarılmış iş”, ustalık, maharet ve beceri karşısında, yıldırıcı bir görevin yerine getirilmesi, inatçı bir engelin üstesinden gelinmesi karşısında duyulan gurur) zamanla yitirilir. Daha uzun vadede, bir zamanlar elde edilen beceriler ve yeni beceriler kazanma ve uzmanlaşma hüneri de yitip gider ve bunlarla beraber, özsaygının açığa çıkardığı mutluluğun yanı sıra, yerine başka bir şey koyması çok güç olan izzetinefsin yaşamsal şartı, yani ustalık yeteneğini tatmin etme zevki de yitip gider.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.