Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evet, bu zavallı vatanın yarasını kanatan sizsiniz, sizin gibi onu beğenmeyenler, ona itimat etmeyenler, daima onun kusurunu gören sevgilileridir.
Sayfa 35 - Elips Kitap
"Her zaman beni beğenmeyenler oldu ve ne zaman beni beğenmeyenleri gördüysem ısrarlı meşguliyetimin bana kazandırdığı varlığımla iftihar ettim..."
Reklam
İnsanlar dünyayı bırakıp ne diye aya giderler, ona da aklım ermiyor. Dünyayı beğenmeyenler sanki aya göçecekler de, orada daha iyisini kuracaklar...
''Evet,bu zavallı vatanın yarasını kanatan sizsiniz,sizin gibi onu beğenmeyenler,ona itimat etmeyenler,daima onun kusurunu gören onun sevgilileridir.''
Takip edip beğenmeyenler:)))
Bana belli etmemeye çalışarak izliyor beni. Çekiniyor.
Sayfa 28 - İletişim YayıneviKitabı okudu
Tanrı’nın varlığı ya da yokluğu benim yaşayışımı –ne demiştiniz demin– dünya görüşümü, umutlarımı falan değiştirmez. Mars gezegeninin varlığı da beni ilgilendirmiyor. Yani Tanrı da Mars gezegeni gibi bir şey işte. İnsanlar dünyayı bırakıp ne diye aya giderler, ona da aklım ermiyor. Dünyayı beğenmeyenler sanki aya göçecekler de, orada daha iyisini kuracaklar... Neyse şunu demek istiyorum; sözgelimi Mars’ın parçalandığını, uzayda dört bir yana saçılıp yok olduğunu söyleseler nasıl aldırmazsam...
Reklam
Taberani'nin Evsat'ta, Efendimiz Ali'den (ra.) rivayet ettiğine göre Halife Ömer (ra.) kendisine şöyle demiştir: "Sana sorarım: 'Bir kimse düşün ki kendisinden hiçbir hayır görmediği halde bu kişiyi sevmektedir. Yine bir kimse düşün ki, kendisinden hiçbir kötülük görmediği hâlde bu kişiye buğz etmektedir. Senin bununla ilgili bir ilmin var mı? Dedi ki: "Evet, Resulullah şöyle buyurmuştu: 'Ruhlar, ruhlar âleminde bir araya gelirler. Görüşürler ve birbirlerini iyice tetkik ederler. Orada hemhâl olanlar bu dünyada da ülfet ederler. Orada birbirini beğenmeyenler bu dünyada da anlaşamazlar...
Bir ıssızlık, bir sessizlik..."Kime ibret gerek ise bu mezarlığı göstermeli!"diye düşündüm. İnsan böyle bir manzara karşısında taş olsa erirdi. Sonunda yeni ve yakası olmayan bir kefene sarınacak olduktan sonra bu yalan dünyanın ibreti ne olabilirdi ki? Bir zamanlar bütün dünyaya hükmedip cümle mülke "benim" diyenler bu adamlar mıydı, şu taşlara başlarını koyup yatanlar bir vakit köşkleri, sarayları beğenmeyenler miydi? Bir vakit beylik yapan, kendisine kapıcı tutanlar acaba bunlardan hangisiydi?
- Evet, bu zavallı vatanın yarasını kanatan sizsiniz, sizin gibi onu beğenmeyenler, ona i'timad etmeyenler, dâima onun kusurunu gören sevgilileridir.
...Benim çok sevdiğim bir karikatürü sizlere de anlatmak isterim. Karikatürün ilk karesinde bir kadın, bir erkek ve bir eşek yan yana yürüyor; kenardan onları izleyenler de, "Aaa, ne akılsız insanlar bunlar, eşek varken ona binmiyorlar!" diyorlar. İkinci karede erkek eşeğe binmiş, kadın yanlarında yürüyor; kenardan onları izleyenler de, "Aaa, ne biçim bir adam bu? Kadıncağızı yürütüyor, kendisi rahat ediyor..." diye eleştiriyorlar. Üçüncü karede kadın eşeğe binmiş, adam yürüyor, kenardan onları izleyenler, "Aaa, ne biçim bir kadın bu? Kocasına hiç önem vermiyor mu? Asıl kocasını rahat ettirmeli" diyorlar. Son karede ise kadın ve erkek eşeği sırtlarında taşırken kenardan izleyenler kişiler, "Aaa, bu ne biçim iş? Baksanıza eşeğin onları taşıması gerekirken onlar eşeği taşıyorlar," diye eleştiriyorlar. Kısacası her zaman bizi beğenmeyenler ve eleştirenler olabilir. Önemli olan bizim neleri beğendiğimiz,uygun bulduğumuz ve takdir ettiğimiz olmalıdır.
Sayfa 216Kitabı okudu
335 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.