Annemin tabutu üzerine dökülen kızıl kan rengi toprak, ona karışan köklerin beyaz rengi, yine kalabalık sesler, köy, bir kahvenin önünde bekleyiş, motorun bitmek bilmeyen hamurtusu ve benim, otobüsün Cezayir'in ışıkları içine girdiği, yatıp on iki saat uyuyacağımı düşündüğüm zaman duyduğum, sevinç.