Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her ben dediğimde “Affola,” diyesim geliyor oysa..
Ben de bu dünyaya düşmüş biriyim. Kimi zaman şeytan dokunmuş düşünü hayra yoramayan Havva, kimi zaman af dileyerek kırk yıl gözyaşı döken  dem gibiyim. “Ben neyim?” diye gelmedimse de dünyaya, belli, “Ben neyim?” diye diye gideceğim. Parmaklarımın ucunda yükselerek bir pencere aralığından, batan güneşi gördüğüm günden beri, gökyüzünün rengini,
"Para değil parasızlık bozar" şarkısı geldi aklıma;)))
°°° Belli ölçüde dünya malına da sahip olmalıyız; yoksulluk insanı cimri ve açgözlü yapar. Oysa mal-mülk, kişiyi kaygıdan ve açgözlülükten uzak tutar; ona soylu kibarlık ve inceliği sağlar. °°°
Reklam
Subhanallah! Allah'ın bize ihsan ettiği ve bizim kesinlikle ihtiyacımız olan, onlarsız yaşayamayacağımız o kadar çok şey var ki. Ve Allah hiç durmadan veriyor, veriyor, veriyor. Anlamaya çalışıyorum; "Nasıl olur da bana onu vermez? Nasıl olur da şu duamı cevapsız bırakır?" diyerek Allah'ın bize vermediği şeyleri düşünmektense, sürekli benim için ve sizin için ihsanda bulunduğunun farkına varabilsek... Rabbimiz buyuruyor; "Külle yevmin hüve fî şe'n" (Rahman Suresi 55:29)" Her gün size ihsanda bulunmaktadır. Dolayısıyla biri duasından ötürü perişan, üzgün yahut kötü bir ruh halindeyse, belli ki Allah'ın onun için sürekli yapmakta olduğu ihsanların farkında değil.
Sayfa 22 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
Adalet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi iktidar oldukları dönemlerde kalkındığımızı ileri sürerler. Gerekçeleri de hazırdır. Derler ki; on yıl önce üretilen değerleri aştık, daha çok köye elektrik verdik, daha çok okul yaptık, fert başına düşen millî geliri iki misli arttırdık. Böyle bir hesabın milleti kandırmaktan başka hiçbir değeri yoktur. Çünkü bir ülkenin kalkınıp kalkınmadığını, kendi kendisiyle değil, diğer ülkelerle ve ileri milletlerle yapılacak kıyaslamalar sonucu ortaya çıkacaktır. Mesela belli bir süre önce fert başına düşen gelir bakımından, eşit olduğumuz ülkeler ele alınır, sonra bugünkü duruma bakılır. Eğer o ülkeleri geçmişsek kalkınıyoruz denilebilir.
Hükümdar belli bir görüşte karar kılınca onu yürürlüğe koyar. Sonuç-ların yetersizliği sebebiyle istişare ettiği kişileri paylamaz. Samimi kimseye düşen görev, başarıyı garanti etmek değil, görüş bildirmektir.” Atasözünde şöyle denilmiştir: “Başarı isteyen kişi, çakmak çakan kimse gibidir. Bir çakış lehine, diğer bir çakış aleyhine olur.”
Zaman, iki ucu sivri bir ok... Ne tarafa gittiği belli değil... Mezara doğru mu, beşiğe doğru mu, belli değil...
Reklam
Siz olmasaydınız ben gene mutluluğa ererdim demiyorum, sizsiz mutluluk mu olur? Ama mutluluk nedir bilmez de rahat ederdim. Sizi gördüm huzurum kalmadı, mutluluğa ereceğim de belli değil.
Zeynep & Ela
Gözlerini irice açarak; "Sen ciddi misin? Bizim Dylan'dan bahsediyoruz değil mi? "Evet," dedim. Ne olmuştu birden? Merakla Ela'ya bakıyordum. "Dylan'a daha öncede böyle görevler veriliyordu ama o hemen reddediyordu. Belli etmese de çok yetenekli bir askerdir. O yüzden komutan hep ona birilerini eğitmesi için baskı yapar ama o şiddetle reddeder? Buna çok şaşırmıştım.
Sayfa 63 - MemphisKitabı okuyor
Çok önem veriyorum, Bırak sonuna kadar gitmeyi.. Gözlerimden Belli değil mi?
Tasavvuf İslam mistisizminin adıdır. İslam mistisizmi belirgin özelliği felsefe düşünce sisteminin savunmasını yapmak değil dünyaya karşı belli bir tavır takınmak ve bu tavrı uygun bir hayat yaşamak olmuştur. Tasavvufi dini anlayışın belirgin vasıfları yaratan ile yaratılan arasında varlık itibariyle ayrılık bulunmadığını,insanın Allah'tan geldiği gibi yine Allah'a gideceğini, nefsi tertemiz kılmakla ezel'deki birliğe daha hayattayken dönüleceğini iddia etmek gerekmediğini,nefsi tertemiz kılmakla ezeldeki birlige daha hayattayken dönüleceğini iddia etmektir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.