Kelebeğin ömrü
Gülseren Hanım, Dr. Nüvit Hanım bir hasta gönderdi, "mümkünse hemen alıverin," diye rica etti. Şimdi onu gönderiyorum. Tamam Tuna, bekliyorum. Kapı vuruluyor ve içeri üç hanım giriyor. İkisinin ağlamaktan gözleri kızarmış. Biri ise şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor. En yaşlı olan, elime bir kâğıt uzatıyor. Nüvit Hanım'ın bana
432 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Herkese merhaba. Söze nereden başlayacağım bilmiyorum çünkü hala etkisindeyim. Karakterlerin duyguyu bize geçirdiği yetmiyormuş gibi duvardan duvara vurdu beni. İki yaralı karakterden de aslında bizden birer parça var gibi hissettim. Kibrit sen öyle başkasın ki benim için, seninle beraber ben de çok kötü oldum sanki. İzmarit ise bir yerde ona kızgınım aslında. Kendisini daha erkenden gösterebilir belki de kısa bir zamanları kaldığı dönemde birbiriyle daha çok vakit geçirebilirlerdi. Kibrit'in içtiği her sigara izmaritini saklayışı... sakladığı kutuda sadece bir tane İzmarit için yer kalışı... İzmarit, kanser hastası ve kendisini Kibrit'ten uzaklaştırmak yerine onunla beraber iyileşme ihtimaline tutunmak istedim. Keşke öyle olsaydı ama ne yazık ki olmadı. Aslında zamanın ne kadar değerli olduğunu bir saniyenin bile değerli olduğunu bir kez daha bu kitapla anladım. Ertelemek bazen ölümü bile getirirmiş... İkisi öyle güzeller ki kıyamazsın sevmeye o derece. Kibrit, İzmarit'i bulma çabasına girişi; o istemeden arkasına dönmemesi öyle güven verici ki... Ben olsam çoktan arkamı dönüp İzmarit'in kim olduğunu öğrenmek isterdim. Velhasıl bu kitabı kesinlikle okumalısınız sizi derinden etkileyecek ama bir o kadar da seveceksiniz.
Kibrit
KibritCemal Latifoğlu · Ephesus Yayınları · 2023163 okunma
Reklam
+33
Bütün gereksiz ayrıntılar ayıklanmalıdır: "Bir-dakika yemek-yanıyor, şu-pencereyi-açar-mısın, kibri-ti-versene, kapı-çalınıyor, beni seviyormusun, çöpü-kapıya bırak, bir-yere-kadar-gitmek-zorundayım, geldin-mi, dün-öyle-demiştin-bugün-böyle-dedin, vaktim-olmadı, dikkat-et-vazoya-çarpacaksın, beni-sevmiyorsun, ben-sadece hatırlatıyorum, kaç-gündur-iyi-değilim-onun-için-mektup-yazarnadım, onu-elinden-bırak, şimdi-olmaz, ben-senin-gibi-değilim, radyoyu-kaparmısın, yapmak-zorundayım, bütün-gün-bunu- mu-dinleyeceğiz, bir-dakika-bak-ne-çalıyor, bir-dakika-karşıdan-otobüs-geliyor, bir-dakika-çorabımı-düzeltmek-zorundayım, bir-dakika-hemen-geliyorum, seni-dinliyorum, bir-dakika-yardım-edermisin, ucundan-tut, öyle-degil, canım-istemiyor, yarın-sabah-unutma, sen-bırak-ben-yaparım, sözünü- unutma, bize-bakıyorlar, elim-değmedi, bilmiyorum, bilmiyorum, bir-dakika-gelirmisin, ben-de-aslında-senin-gibiyim, neden-öyle-söylüyorsun, sana-anlatmak-zor, çok, isterdim, hayır, hayır, hayır, ve benzeri sözlere bu nedenle yer yoktur albayım."
944 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Bugün ölmeyecektim. Yarın içinse söz veremezdim.
O kadar doluyum ki incelemeye sondan başlayacağım çünkü hâlâ bir anda olanlara inanamıyorum. Yazar bütün kitap boyunca herşeyi ağırdan alıp son sayfalalarda her şeyi bir anda yazdığı için donup kaldım. Diyeceğim tek şey "NE?!" oldu. Kitap iki kısma ayrılmıştı ve ben birinci kısmı daha çok sevdim. Çünkü gereksiz çok fazla detay
Demir Alev
Demir AlevRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 2024319 okunma
258 syf.
6/10 puan verdi
Hafif bir Noel kitabi
Yazarın önceki kitaplarını da okuduysaniz dili tanıdık gelecektir. Bu anlamda zorlanacak bir şey yok. Kitap konu itibariyle de güzel. Ama sorun kurgunun oluşturulusunda başlıyor. Bur kere her şey çok hızlı. Birbirinden etkilenmeleri çok hızlı her şeyin alt tarafı bir aylık tatil döneminde oldu hittiye donmesi çok hızlı. Ama bunu bu bir Noel mucizesidir diye kabul edebilirsiniz. Bu durumda karşınıza ikinci bir problem çıkıyor tam olarak politik dogruculuk. Yani bir patron çalışan ilişkisi yaşanıyor. Güç dengeleri karışık. Ve bunun içinde durumun farkında olan iki karakter sanki tweeterda sohbet eder gibi bir ilişki yaşıyor. Bu bana biraz yapmacık geldi. Gelelim iyi taraflara romantizim tadindaydi. Aralarındaki espriler tadindaydi. Ben aralarında fiziksel bir ilişki gelişmeden önce daha çok flört etmelerini görmek isterdim. Özellikle müthiş nazik bir karakterin sert taraflarına gönderme yapislari hostu. Okuduğuma mutlu olduğum çıtır çerez, havai mavi bir hikayeydi.
Window Shopping
Window ShoppingTessa Bailey · 202118 okunma
"Okyanusa bakarken kendinizin ne kadar küçük olduğunu hiç hissetmemişsinizdir" Wynand güldü. "Hiç," dedi. "Gezegenlere bakarken de. Dağ doruklarına bakarken de. Grand Canyon'a bakarken de. Neden hissedeyim? Okyanusa baktığımda, insanoğlunun büyüklüğünü hissediyorum. Onca anlam dışı mesafeleri fethedebilmek için, bu
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.