Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
736 syf.
9/10 puan verdi
Serinin En Güzel Kitabı
Kitap 2 gün önce bitti ama şoku atlatıp düşüncelerimi yazabilmem için epey bir zaman gerekti gerçekten de. Tek kelimeyle anlatacak olursam, efsaneydi. Bolca şok, ihanet, aksiyon. Ve en çok da hüzün. Hem de normal bir hüzün falan değil, böyle kalbinizi düğümleyecek türden. Beklememe kesinlikle değdi, eğer fiyat konusunda sıkıntı yaşamayacaksanız
Deliler ve Cellatlar
Deliler ve CellatlarN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024250 okunma
229 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
bu kitap bana beni hatirlatiyor. ne kadar dogru bir tespit bilemeyecegim ama bir kitap yazsam ortaya bu veya bu tip bir sey cikarmis gibi hissediyorum. cunku (bence) benim kisiligim fantastik ve absurt komedinin harmanlanmasindan olusuyor ve bu kitap tam olarak fantastik ve absurt komedinin bir harmani bence. ayrica alcatraz'in araya
Alcatraz Kötü Kütüphanecilere Karşı
Alcatraz Kötü Kütüphanecilere KarşıBrandon Sanderson · Akıl Çelen Kitaplar · 2017252 okunma
Reklam
Ben ikna oldum şahsen
— Seni seviyorum inan bana! —Beni sevdiğine dair kanıt göster? —Kanıt inancı öldürür. Eğer kanıt gösterirsem seni sevdiğimi bilirsin. Ben "seni sevdiğimi bilmeni" degil, seni sevdiğime "inanmanı" istiyorum. —Neden? —Çünkü bilmek beyinle, inanmak kalple yapılan bir iştir. Ve ben, kalbini beynine tercih ederim.
Ben ikna oldum şahsen
Clint başıyla onun sigarasını işaret etti. "Bıraktın sanıyordum." "Bıraktım. Ama sigarayı bırakmayı o kadar çok seviyorum ki, haftada bir kez bunu yapıyorum. Bazen iki kere."
Şahsen ben ikna oldum. (iki çocuk arasındaki konuşma) :)
__ — Çok aptalsın Nastya, dedi, Katerina evli değil, bebeği olamaz ki onun. Nastya iyice heyecanlanmıştı. — Anlamıyorsun sen, diye ters ters sözünü kesti. Belki kocası var, ama hapiste yatıyor, o da doğurdu işte… Ağırbaşlı Kostya, — Hapiste mi onun kocası? diye sordu. Fakat ilk tahminini unutan Nastya atılarak, — Ya da şöyle olmuştur, dedi, Katerina’nın kocası yok, bunda haklısın, ama evlenmek istiyordu; nasıl evleneceğini düşüne düşüne sonunda kocası değil, çocuğu oldu. Buna Kostya’nın da aklı yattı. — Böyleyse başka, dedi. Bana önce söylemedin ki, nereden bilirim ben! __
Sayfa 692 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARIKitabı okudu
Hepsi desikodu, kuru iftira ben ikna oldum şahsen
Kim söylemiş beni Süheylâ’ya vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni’yi öptüğümü, Yüksekkaldırımda, güpegündüz? Melâhat’i almışım da sonra Alemdara gitmişim, öyle mi? Onu sonra anlatırım, fakat Kimin bacağını sıkmışım tramvayda? Gûya bir de Galataya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz soluğu; Geç bunları, anam babam, geç; Geç bunları bir kalem; Bilirim ben yaptığımı. Ya o, Muallâ’yı sandala atıp, Ruhumda hicranın’ı söyletme hikâyesi?
Sayfa 30 - YKY
Reklam
Ben ikna oldum şahsen
Bütün kadınlar güzel. Fakat hepsi kız kardeşim.
Sayfa 219 - :dKitabı okudu
56 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Şeytan'ın Savunması
¤ Çok enteresan bir kitap olduğunu söyleyerek başlamak isterim incelememe. Bazı kısımları parça parça, anlamayı zorlaştırıyor. Bunun sebebi de kitabın
Fernando Pessoa
Fernando Pessoa
vefat ettikten sonra basılması. Parça parça bulunan notlar olabildiğince anlamlı şekilde sıralanıp basılmış. Bunu kitabın sonunu okuyunca öğrendim ve çok üzüldüm. Ömrü yetseydi bu eser kim
Şeytanın Saati
Şeytanın SaatiFernando Pessoa · Metis Yayınları · 1993531 okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
1895. Bundan tam 122 yıl öncesinden bahsediyoruz. Bilimkurgunun ciddiyeti işte burada kendini gösteriyor. Tabi bunu anlamak için kitabı okumak lazım. Kitabı yazıldığı tarihi bilmeden okuyan birine kitabın kapağını kapattığı an yazıldığı tarihi söyleseniz muhtemelen size inanmayacaktır. İnsanoğlu zamanda yolculuk etmeyi her daim hayal etmiştir, bu hayalin zamanı ve teknolojisi yoktur. Ama o tarihte bu şekilde detaylı bir kitap yazacak şekilde düşünmek gerçekten olağandışı. Anlatım tekniği o kadar sıradışı ki neye uğradığımı şaşırdım. Düşünün arkadaşlarınızla oturuyorsunuz, yemeğinizi yediniz yatağa gittiniz. Sabah herkes toparlanıyor biri eksik. Birazdan o kişi içeri giriyor üstü başı perişan halde. Bu kişinin beyanı da şu: "Zamanda binlerce yıl ileri gittim ve bir süreliğine orada kaldım." Hayda. Nasıl ya? Bu ne kadar inandırıcı olabilir? İşte olay burada. İnandırıcılık. H.G. Wells kitaptaki karakterleri ikna etmeye çalışırken bir yandan da biz okurları ikna etmeye oynuyor. Şahsen ben teslim oldum ve zamanda istediği yere gitmeye hazırım. Toplumsal mesajların ve teorilerin kendini fazlasıyla hissettirdiği bir kitap Zaman Makinesi. Günümüzden binlerce yıl sonra insanlığın insanlıktan çıkmasını okuyorsunuz ve bu tüylerinizi gerçek anlamda diken diken ediyor. Gelecek biz insanlar için hem umut hem de korku doludur. Wells bu karmaşık geleceği zamanın şartlarıyla bize göstermeye ve bizi inandırmaya çalışıyor. Daha kuantum ve görelilik teorileri ortaya atılmamışken cesur bir şekilde dört boyutlu uzay-zaman üzerine kurulu olan bir distopya yazan H.G. Wells karşısında şapka çıkarılır.
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,9bin okunma
ben ikna oldum şahsen.. dikelim heykelini
SITKI - Heykelimi diktirmek istiyorum. REFİK - Terzi İsmail'e mi? SITKI - Yok yahu, bir yere heykelimi diktirmek istiyorum. REFİK - Niçin? SITKI - Ayıp değil ya! REFİK - Çok ayıp. SITKI - Neden lan? Tunçlaşmak arzusu aşağı yukarı bütün büyük adamlarda mevcuttur. REFİK - Büyük adamlarda, evet. Hiç küçük adam heykeli görmedim. SITKI - Tutup da heykelimizi şehrin meydanlarından birine diktirecek değiliz. Bizimkisi daha ziyade hususi bir abide olacak. Bir bahçe içine dikilecek. REFİK - Tamam da Sıtkı, senin heykelinin dikilmesi için bir sebep yok ki. SITKI - Nasıl yok? REFİK - Sen kimsin ki lan? SITKI - Otuz senedir tiftik ticaretiyle iştigal ederim.
93 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.