Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ateşle oynamıyorum ben zaten ateşim
Şeytanla oynamıyorum ben zaten şeytanın ta kendisiyim
Reklam
Kolektif kurtuluş filan yok abi, biz diye bir şey yok, gemisini yürüten kaptan... Ötekiler kazansa ne değişecekti? Değişse kaç günlüğüne değişecekti? Politika dediğin kendi çıkarının peşinde koşanın maskesi... Hayvanlığımızı inkâr ettiğimiz için, hayvani isteklerimizi örtmek için icat etmek zorunda kaldığımız bir maske. İsterse azınlığın, ezilenin haklarını savunsun..." Hasan'ın itirazı netti: "Yok eşeğin siki!" Sonra, rakibini kıstırdığından emin bir satranç oyuncusu sükûnetiyle, "Niye siyaset okudun oğlum sen?" diye sordu, "İşletme filan okusaydın bu kadar bireyciysen." Alper umursamadı: "Valla abi ben hiç oynamıyorum, samimiyim... Ben müziğimi, basketimi, seksimi, bilgisayar oyunumu, çizgi romanımı, içkimi... Keyfimi ya keyfimi kovalarım. Bir kere geldim şu dünyaya, kimseye zarar vermeden, elimden geliyorsa yardımı da esirgemeden kendi hazzımı maksimize etmekten başka derdim yok. Benim kurtuluşum sevmediklerimden uzakta dev ekranda yurosıport izlemek... 'Halkım için,' diyen herkesten de kaçarım... Kimsenin bir şeyi değilim ben, kimse de benim bir şeyim değil. Keyfederek yaşarım, ölürüm biter gider..."
Sayfa 18 - Giriş, Hayalin turkuaz denizlerindeKitabı okudu
İnsanlar garip bir körebe oyunu oynuyor gibi. Normalin aksine bu oyunda herkes ebe, herkesin gözleri kapalı ama kimse kimseyi aramıyor hatta herkes birbirinden kaçıyor. Gözlerini açıp başkasını, başkasının dertlerini, sıkıntısını gören oyunu kaybediyor. Kimse bana oyunu kaybediyorsun demesin, ben zaten oynamıyorum.
BEN SİZİN OYUNUNUZU OYNAMIYORUM
Ben sizin oyununuzu oynamıyorum.” tutumu, muhteşem bir başkaldırıdır. Sizi kendi oyununa çekmeye çalışan toplumu rezil oyuncaklarıyla baş başa bırakmanın en üst düzey hazzıdır. Tüm kendin olmalar bu başkaldırıyla başlar. Kendi oyununda mutlu olanlara selam olsun. Tunç Tataker
“Ben sizin oyununuzu oynamıyorum.” tutumu, muhteşem bir başkaldırıdır. Sizi kendi oyununa çekmeye çalışan toplumu rezil oyuncaklarıyla baş başa bırakmanın en üst düzey hazzıdır. Tüm kendin olmalar bu başkaldırıyla başlar. Kendi oyununda mutlu olanlara selam olsun Tunç Tataker
Reklam
Yaşamak bu kadar dürüst olmamayı gerektiriyorsa ben oynamıyorum!
85 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar öncelikle beni bu kısa ama etkileyici eser ile tanıştıran buluşturan
Ayşen Sıla
Ayşen Sıla
a ve "Hatay'da yaşanılan deprem sonrası bizler de sizlerle yıkıldık :( Geçmiş olsun. Ancak "Hatay bizim şahsi meselemizdir(M.Kemal)" Orada olduğun için ne mutlu Edanurcuğum Allah sizleri korusun. " Bu yazınıza kalbimi
Titreyen Kalp
Titreyen KalpMerve Arslan · Armageddon Yayınları · 202232 okunma
Ben oyun falan oynamıyorum galiba.
Eşya ile birlikte yaşamasını bilemiyorum...Sehpalar,perdeler,pencereler ve tavan yavaş yavaş yerlerini alıyordu odada. Daha kim bilir neleri görmüyorum?..Eşyanın sürekliliğinden çekiniyorum. Bu sürekliliğin kendisine bulaşmasından korkuyordu.
Sayfa 153Kitabı okudu
"Ben sizin oyununuzu oynamıyorum.” tutumu, muhteşem bir başkaldırıdır. Sizi kendi oyununa çekmeye çalışan toplumu rezil oyuncaklarıyla baş başa bırakmanın en üst düzey hazzıdır. Tüm kendin olmalar bu başkaldırıyla başlar. Kendi oyununda mutlu olanlara selam olsun.
Reklam
“Ben sizin oyununuzu oynamıyorum.” tutumu, muhteşem bir başkaldırıdır. Sizi kendi oyununa çekmeye çalışan toplumu rezil oyuncaklarıyla baş başa bırakmanın en üst düzey hazzıdır. Tüm kendin olmalar bu başkaldırıyla başlar. Kendi oyununda mutlu olanlara selam olsun.
Önce aile, Sonra arkadaş... Yanlız kişilerin bile bir sırdaşı, kankası var. Ben? Ben o kadar mı yalnızım? Kimse sevmedi beni? Kız annesinden kıyafet istemek zorunda kaldı diye ağladı okulda, herkesin önünde. Ama ben? Herkes bana yüklendi. Ama ben ağladıysam da gittim, kendimi kitletip sakince ve sessizce göz yaşı döktüm. Demek ki o kırılmamış, seviliyo ki herkes onun yanındaydı. Demek ki ailesiyle arası iyi. Yoksa en küçük şeye ağlanmaz. Yanımda gülümseyip ben yokken arkamdan konuşmuşlardır, değil mi? Peki benim neyim eksik? Ben kimse dışlanmasın diye kendimi parçalarken, ben daha çok dışlanmışım. Kendimi o kadar önemsizleştirdim ki fark etmemişim. Ne eksiğim var? Söyleyin düzelteyim. Kısayım diye mi? Voleybol oynamıyorum diye mi? Kitap okuyorum diye mi? Neden ya neden?
"Var olmak, bir yerde bulunmak anlamında mı soruyorsun?" "Bulunmak mı Mina? İyi düşün. Sadece yer alarak mı?" "Yok kendin olarak, tabii kendin olacaksın. Sen olarak var olacaksın. Yani kendin olarak orada olacaksın değil mi?" Gözleri yumuşuyor. Buradan doğru bir yerlerde gezindiğimi anlıyorum çok şükür. "Bunu iyi anla ve iyi anlat Mina. İnsan var olmadan, gerçekten yaşamış olmaktan bahsedemez. Yaşama sanatını icra edemez. Takılır kalır yaşamda. Kapılar hep suratına kapanır. Çünkü çakma kimliğindedir, ilerleyemez, yol alamaz. Her birimiz benzersiz bir tasarımla kendimiz olmak için buradayız. Yaşam bizden çakma bir versiyonumuzu değil, gerçeğimizi ortaya koymamızı bekliyor." Susuyorum ve bekliyorum. Devamı gelecek, biliyorum. Bu bakışı, bu duruşu artık iyi tanıyorum. Birazdan döküleceklerin çok önemli olacağını da. Nitekim geliyor: "Yaşamdan alabilmek için önce yaşama kendini sunacaksın. Sahneye çıkıp kendi gerçeğini oynayacaksın ki alkış alasın. Yoksa yok isen, 'Ben oynamıyorum, ben kendimi yaşama sunmuyorum, diyerek öyle kazık gibi yer işgal ediyorsun demektir. Bu durumda sen tekrar eden ayrılıkçı, hayırsız, korku kaynaklı düşünceler ve dolayısıyla bunları yansıtan oluşunla, sadece ortamı bulandırıyorsun demektir ki, o bulantı senin yaşamında da işte kendini gösterir. Bir bulantı girdabında döner durur hep daha dibe inersin."
Yaşamdan alabilmek için önce yaşama kendini sunacaksın. Sahneye çıkıp kendi gerçeğini oynayacaksın ki alkış alasın. Yoksa yok isen, Ben oynamıyorum, ben kendimi yaşama sunmuyorum, diyerek öyle kazık gibi yer işgal ediyorsun demektir.
484 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.