İlk sayfayı açtığında, dağılmış mürekkepten dökülen inci gibi yazıda, şöyle yazıyordu:
“Ben seni unutmak için sevmedim Efem!”
Gülümsedi. Anlamıştı… İçinden gelen bir hisle, bu el yazısının annesine ait olduğunu ve geçmişteki güzel anılara bir geçit olduğunu hissediyordu.
"Sevmek bir bakıma unutmamaya mahkûm olmaktır. İnsan unutabildiği kadar güçlüyse; unutamadığı ölçüde yıkık ve ezik kalıyor.. Beni sev demeyeceğim, ama onu da sevmemeliydin. Sen unuttun fakat unutulmadın. İnan unutabildiğim gün yeniden ve daha çok sevmeye başlayacağım"