Kapıyı önce üç kez tıklatıp sonra yavaşça açtı Alper. Dayısı masada oturmuştu. Yanında ayakta bir adam, mide sancısı çeker gibi iki büklüm, imzalatacağı evraklarla ilgili açıklamalar yapıyordu. Ömer Bey, yüzünde en küçük bir ifade değişimi olmadan, sanki o da imzalanacak evraklardan biriymiş gibi, gözlüklerinin üzerinden Alper'e baktı. Eliyle
Sayfa 263 - Sözler: Düşüren kuyulara kendi adımlarımdırKitabı okudu
Şinanay da yavrum şina şinanay ananı da s.. ti GALATASARAY
Şimdi herkesten farklı bir şey söyleyeceğim. Diyorlar ya Galatasaray Fener'e fiyakasını bozdurdu diye.. Bir defa Fenerbahçe Galatasaray'ın fiyakasını bozamadı, bir kere fiyaka bozmak için sen 3 farktan üstün bir skor ayrılman lazım. 2 attığın golün tesadüf olmaması lazım ki attıkları gol hem tesadüf idi hem de Muslera'ya yaptıkları bir faul vardı yani gol Fenerbahçe'nin derbilerde kazandığı goller gibi geçersiz bir goldü aslında ama verildi her zaman yapıyorlar Bu kıyağı Fenerbahçe her zaman işliyorlar. Ama gelip de bir tane Allah'ın kulu bir şey demiyor O da ne salaklıksa Onu da ben bilemiyorum. Neyse devam ediyorum Sonra Fenerbahçe'nin Galatasaray kalesine attığı bir tane şut söyleyin bana isabetli bak bırak ceza sahasının içine girmeyi ceza sahasının içinde pozisyon bulamadı Fenerbahçe'ye cezası dışından isabetli attı bir tane şut söyle yok. O yüzden tesadüfen kazanılan bir maç böyle bir Galatasaray'ı bir daha bulamazsın Galatasaray seni seneye iki maçta da harcar kardeşim İstediğin kadroyu kur istersen Cristiano Ronaldo'yu getir Galatasaray seni süzgeç gibi delik deşik eder
HANNAYA ŞİİRLER 2
Güzel büyük, kitapların üstünde sereserpe açmış
Güzelim çiçeğini aldım Hanna
Bin renkli sıcacık dağını aldım Hanna
Sana selam ederim Hanna,
O güzel çiçeğine, dağına, bulutuna o ışıktan yüreğine Hanna..
Bir de kayın ağaçları varmış sizin oralarda,
Anan birisine benim adımı koymuştu geçen yıl,
Ben hapiste güzel günleri, sizin ışıklı yüreğinizi
Yapı Kredi Yayınları
Bir İngiliz Ajanının Gözünden Yemen ve Yemen’de Türk İdaresiG. Wyman Bury · Kayıt Yayınları · 20212 okunma
'Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım. '
Sayfa 259
Okumanızı rica ediyorum.
❗Kızın birisi bana:"Babam, sofrada üç-dört çeşit yemek olduğu zaman kızıyor. Bu kadar aç insan varken bu ayıp kaçar diyor." dedi.
Hımm. Babanın samimiyetini test edeyim mi dedim. O ne demek dedi.
Şu demek dedim:"Babanın, sofraya üç-dört çeşit yemek koyabileceğiniz kadar parası var anlaşılan. Biz bunu dört kabul edelim. İki yemek
#agathachristie hayranlığımı bilmeyen yok, yine harika bir kitap okudum. Elimde olan kitapları bitmiş oldu. Artık alıp okumaya devam edeceğim.Okurken her sayfayı heyecanla çevirdim, katil bu dedim. AGATHA CHRISTIE'nin büyüsü burada işte... Yeri geliyor tüm karakterlerden şüpheleniyorsunuz. Bazen katili buluyor (ben demiştim diyorsunuz), bazen öyle bir ters köşe oluyor ki(hadi canım imkansız) diyosunuz. Yazarın kitaplarını yorumlarken çok zorlanıyorum; o kitabın hâla büyüsünde olduğumdan spoiler vermemek için uğraşıyorum..
Bu nedenle gönülden tavsiyemdir okuyun diyorum...
Kısaca konusu;
Dartmoor'da gözlerden uzak bir malikanede, küçük bir masanın etrafında toplanan altı kişi ruh çağırıyordu. Ruh, Albay Trevelyan... cinayete...kurban...gitti...diye yazınca, gerilim doruğa çıkmıştı.
Agatha Christie
Ben sadece bir tane vazife biliyorum, o da insan olmak ve çalışmak. İnsanlığın ötesinde bir anavatanım yok, insan öldürme gibi bir hırsım yok, bunların hepsini biliyorum Paula, senin kadar her şeyi berrak görüyorum.
Sayfa 20Kitabı okudu
1) İmalathanelere Doğru
Nihayet hareket ettik. Arabada giderken muhabbeti daha da koyulaştırmıştık. Mustafa Bey, şöyle bir iç çekerek konuş- maya başlamış ve derdini şöyle dile getiriyordu.
- Bana müsaade etsinler bunları hemen bir günde durdururum. Ben 1977 senesinde Bulgaristan'dan geldim. Bütün akrabalarım orada kaldı. İlk iş olarak belediyeye müracaat ettim.
