Selim Işık Günseli'ye veda mektubu
günseli, son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum. sevgilim, şeytan bilir nelere takılıyorum, neler düşünüyorum. günlerdir yatıyorum. hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim. evet aklım gene
Sayfa 521Kitabı okudu
Tereddüt
Dinle beni. Demin bir cümlen hoşuma gitti. Belki farkında olmadan bütün bir devri o cümle ile izah etmiş oluyorsun: 'Yıkılıyor, her şey yıkılıyor!' Dinle. Hayatımda ben bunu çok hissettim. Hemen hemen bütün kitaplarım yalnız bu cümleyi izah etmek içindir. 'Tereddüt!' diye bağırıyorsun. Dinle ve sükunetle düşün. Kim tereddüt ediyor? Şüphe yok ki, içinde en kuvvetli unsur olarak tereddüt bulunan bir hikaye var. Büyük bir epope. Fakat tereddüt eden kim? Mualla Hanım mı? Bu, hadiseyi basite irca etmek olur. Hakikatte sen de tereddüt ediyorsun; Roma ile İstanbul arasında, hile ile samimiyet arasında, ölümle hayat arasında tereddüt ediyorsun. Sonra ben ve benim olduğum zümre de tereddüt içindeyiz. Elimizdeki bu kadehler ve gecelerimizi dolduran bu çılgınlıklar nedir? Bütün sanatkar dediğimiz sınıf ve münevver dediklerimiz hep tereddüt geçiriyorlar: İnanmakla inkar arasında tereddüt; ferdi ve içtimai temayüller arasında tereddüt; 'moi'nın kendi üstüne saldırışından başka bir şey olmayan kendi kendini tahrip aşkıyla, yaratıcı hırslar vr sevdalar arasında tereddüt. Bütün Avrupa aynı tereddüt içinde: Almanya, Fransa ve İngiltere sağla sol arasında gidip geliyorlar. Milli ve beynelmilel cereyanlar, dini lazühdi cereyanlar, katolik izdivaç ve serbest aşk cereyanları, ahlaki ve gayri ahlaki cereyanlar bütün beşeri iradeyi ikiye bölüyor ve tereddüde düşürüyor.
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
Bu bir kaderdi. Şimdi bunları yazdığım, hatırladığım sırada onun o zaman anlatırken bir defa olsun “aşk” sözünü yahut “âşık” olduğunu söylediğini hatırlamamam da meraka değer bir noktadır. ”Kader” sözünü ise hatırlıyorum. Hem elbette bu bir kaderdi. O, bunu istememişti, “sevmek istememişti”, bilmem ki açıkça anlatabilecek miyim ama başına böyle
Gecelerim, çarpan kocaman bir yürek gibi. Saat üç buçuk. Gecelerim aysız.Gecelerim, pencereden süzülen gri ışığa gözünü kırpmadan bakıyor.Gecelerim ağlıyor, yastığım nemli ve soğuk.Gecelerim uzun, upuzun ve sürekli belirsiz bir sona doğru uzanıyor.Seni arıyorum, yanımdaki dev bedenini, soluğunu, kokunu arıyorum.Gecelerim, “Boşluk” yanıtını
Sayfa 228 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Her ayrılıkta kendine saplanan bir hançer kendi sabrını deneyen taş, kendi uykusuzluğuna yatak oldun. Kül koy şimdi yanına korunun, seni kavuran onu da yakmasın. Aşkla besle kendini, gül yetiştir, sardunya çoğalt. Ki, sen aşktan ve ayrıktan başka ne anlıyorsun
Sayfa 52 - ayrılıkKitabı okudu
Yedi Güzel Adam
Cahit Zarifoğlu Yedi Guzel Adam Cahit Zarifoğlu I. Bu insanlar dev midir Yatak görmemiş gövde midirBir yara açar boyunlarında Kolkola durup bağırdıklarında-Ya kurbanın olam Dağlar önüme durmuş Ki dağlanamÇekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden Durdular ite çakala karşı yarin kapısında1.Yedi adam biri bir gün bir kan
Reklam
917 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.