Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sezgileri farklıdır kadının, unutma. Zekânı kendine sakla. Hadi öp beni, çabuk!
Sayfa 161 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Iç çamaşırlarım üzerimde kalana kadar soyunmaya karar verdim. Neyse ki siyah dantelli sutyen ve dantelli şort ku lotlardan giymiştim. Kıyafetlerimi banyo tezgahının üzerinde buraktım ve sessizce banyodan çıktım. Hudson, odanın sakla nim söndurmüş ve başucu lambalarını yakmıştı. Sırı dónak. tü, gömleğini çözmüş ve pantolonunu çıkarmıştı, bacaklar
Sayfa 260
Bu menkıbeyi her okuyuşumda kimyam bozulur... Okuyun!
Ebü'l-Leys Semerkandî hazretleri [kuddise sırruhû] anlatıyor: Bir defasında Bağdat'ın zenginleri Mekke'ye hacca gitmeye karar verdiler. Bağdat'ta fakir bir dokumacı vardı. O da hocaların Mekke'ye gideceğini duyunca kendi kendine şöyle dedi: "Ben de onlarla birlikte hacca giderim. Zenginlerin malı varsa,benim de
"Bir gün olur da yanında olmazsam rol yap, Sedef. O an kendi hayatını nasıl kurtarman gerekirse öyle rol yap ki herkes buna inansın. İstediğinde soğukkanlı biri olduğunu biliyorum ve düşündüğünden daha zekisin. Her ne olursa olsun sakı çığlık atma. Canını yakan her şeye rağmen ben yanında yoksam çığlıklarını kendine sakla." Bir konuda beni uyarıyordu ancak bunu açıkça söylemesine bir şeyler engel olmalıydı ki doğrudan bana bir açıklama yapamıyordu.
“Lord Janos. Size Bozkalkan’ın komutasını veriyorum.” “Bozkalkan... Bozkalkan, yabanıl arkadaşlarınla birlikte Sur’a tırmandığın yerdi...” “Öyleydi, Kabul etmem gerekir ki kale acınacak durumda. Onu mümkün olan en iyi şekilde onaracaksınız. İşe ormanı geri iterek başlayın. Hâlâ ayakta duran yapıları tamir etmek için, çökmüş olanlardan taş çalın.”
Reklam
Shdhshhs
Devamında —kolejli kızın asıl çıfıt çarşısı burada başlıyordu— yargıçlardan, avukatlardan ve savcılardan, eczacılardan, tüccarlardan, şehirlerin ve köylerin ileri gelenlerinden, doktorlardan vb. —bende hep öyle de çok saygı uyandıra gelmiş o fevkaladenin fevkindeki kişilerden— gönderilmiş yine bir koca yığın gizli mektup! Sinek ses etmeden acı
Adını oraya bir yere bırakıver Yüreğini, benden bir tane daha bulana dek sakla Adım at ya da atma baktığın her yer Sana gelir ve sensiz gider bir anda Sakın kurcalama kaybettiklerini Yüzünü aklımın derinliklerinde unutuver Aklını kaçırdığın yazlara dön Hayat bu Kimi gelir kimi gider Sen sandığım şeyi gözümden damlayanlarda seyret Hissettirme söylediklerini Söyleme hissettirdiklerini Acıma yukarıdan bakıver düşersem Beni ancak kendim kalkarsam akla Sakın başlatma içinde bende bitenleri İçinde en ufak kırpıntı duyarsan Kendine sakla...
psikolojik şiddet insanı nasıl birine dönüştürüyor
Sonra kocaman tırnağıyla yine burnuma fiske vurdu ve karanlıktaki seyircilerden çok yüksek neşeli kahkahalar yükseldiğini işittim. Sancıları ve hastalığı durdurmak için başka çarem olmadığından, karşımdaki aşağılayıcı ve zalim lavuğa iyi davranmaya çalışarak dedim ki: “N’olur senin için bir şeyler yapayım, n’olur.” İç ceplerimi karıştırdım, ama boğazkesen usturamdan başka bir şey bulamayınca bunu çıkarıp lavuğa vererek dedim ki: “Lütfen al bunu, lütfen. Küçük bir hediye. Lütfen al.” Ama dedi ki: “Pis rüşvetlerini kendine sakla. Beni böyle kandıramazsın." Elime vurunca boğazkesen usturam yere düştü. Bunun üzerine dedim ki: “Lütfen, bir şeyler yapmalıyım. Çizmelerini temizleyeyim mi? Bak, diz çöküp yalayacağım.” Böylece ister inanın ister kıçımı öpün, diz çöküp kırmızı dilimi iki karış dışarı çıkartarak, o pis, iğrenç çizmeleri yaladım.
Sayfa 132Kitabı okudu
Beni gerçekliğin içinde sevemeyeceksen, sevgilim; ne olur, içine al!.. Hayatımdan çekilmek ve ömrümü sana vermek istiyorum. Ömrümü senin yaşamana adamayı; senin içinde kaybolmayı, yalnız ama yalnız "sen" olmayı istiyorum artık. Beni içine al!.. O karanlık ruhuna, o büyük yalnızlığına, o seni çocukluğunda terk eden ve dönüp içine her baktığında, boşluğunda yeniden ve hep yeniden kaybolduğun benliğine al beni! O kendinden sürgün kendine al... Yüreğinden öykülerine akan, kalemini batırdığın o sıcak kanına al, beni! O kan ki senin ruhundur. Beni ruhunda sakla! Yeter ki bu sevdalı ömrüm, böyle yavaş yavaş silinmesin gözlerinden... Kız Kulesi'nin önünden geçen, o hayalet gemi gibi..
Sayfa 135 - TEKİN YAYINEVİKitabı okudu
Reklam
Sevgili sezgi; bazı şeyleri kendine sakla bilmek istemiyorum
" Bir içgüdü vardı beni yöneten, öğrenilmiş bir sezgi"
Sayfa 85 - Domingo yayıncılık
Bir sayfa aç! Kendini kendine sakla bu gece. Ama en çok bu gece... Onu, onları ve beni unut! Ama… Unutma! seni, içimi çürütürcesine özlediğimi! Unutma! seni, içimi tazelercesine sevdiğimi...
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
( Nuh’un büyükbabası Enok ) _Meleklerin Düşüşü ve Masonluk_ _İnsanoğulları çoğalınca, güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: “Gelin insanların arasından kendimize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.” Liderleri Semyaza onlara dedi ki: “büyük bir günahın cezasını
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.