Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Penny'yi bir kez daha, bir yıl sonra bir yıllık iznimden döndüğüm zaman gördüm. Çok daha iyi olduğunu görüp rahatladım. Her ne kadar idare edeceğini söylediyse de onun için çok kaygılanmıştım. Hiç bu kadar kısa bir sürede bu kadar acı verici malzemeyi açığa çıkarmaya istekli bir hastam olmamıştı. Ne de bu kadar gürültüyle hıçkıran bir hastam. (Odası benimkinin bitişiğinde olan sekreterim, Penny'nin terapi saatinde uzun kahve molaları vermeyi alışkanlık haline getirmişti.) Đlk seansımızda Penny bana, 'siz yalnızca beni başlatın. Gerisini ben hallederim', demişti. Gerçekten de öyle olmuştu. Terapimizi izleyen yıl boyunca Penny ona önermiş olduğum terapiste başvurmamış fakat kendi kendine ilerleme kaydetmeyi sürdürmüştü.
Sevebilirim, hem de nasıl, dile benden ne dilersen, canımı, gözlerimi Kızabilirim, ağzım köpürmez, ama devenin öfkesi haltetmiş benimkinin yanında, devenin öfkesi, kinciliği değil. Anlayabilirim çoğu kere burnumla, yani en karanlığın, en uzaktakinin bile kokusunu alarak ve döğüşebilirim, doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum herşey için, herkes için, yaşım başım buna engel değil, ama gel gör ki çoktan unuttum şaşıp kalmayı. Şaşkınlık, alabildiğine yuvarlak açık ve alabildiğine genç gözleriyle bırakıp gitti beni. Yazık.
Reklam
"Cennet'in yukarıda uzayda bir yerde olması gerekmiyor mu?" Annesi Clarke'in omuzlarını okşadı. "Bence cennet nerede olduğunu hayal ediyorsak oradadır. Ben hep benimkinin Dünya'da olduğunu düşünmüşümdür. Ağaçlarla kaplı bir ormanda." Clarke annesinin elini tuttu. "O zaman benim cennetim de orada."
LOJMAN Lojmanda oturmak ayrı bir yaşam tarzı. Herkesin kocasının aynı işi yaptığı bir aileler topluluğu bu. Çalışmayan kadınlar için standart bir hayat: Sabah aynı saatte, hatta aynı dakikada evinden çıkan üniformalı kocalar, pencereden kocalarının servis araçlarına binişini seyreden kadınlar, öğleye kadar ev işleri, öğleden sonra kadın
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-2/Kitabı okudu
Ölmem gerektiğini söylediler. O adamların soluğunu çaldığım için benimkinin de çalınması gerektiğini söylediler. Hepimizin, karanlıkta rüzgarın uğultusuyla titreyen, yağlı-parlak birer mum alevi olduğumuzu düşleyebilirim. Odanın sessizliğinde ayak seslerini duyuyorum; bana doğru yaklaşan, beni mum gibi söndürüp, kül rengi bir duman halkasıyla birlikte canımı da yukarı üfleyecek olanların korkunç ayak seslerini. Gecenin içinde havaya karışıp yok olacağım. Bir tek onların görebildiği kendi ışıkları kalıncaya dek, tek tek, hepimizi söndürecekler. Ben nerede olacağım o zaman? (Önsözden)
126 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Genç Wether’in Acıları genel olarak baktığımızda tutkunun, imkânsızlığın, acının, öfkenin, ümitsizliğin hikâyesi. Anlatımı çoğunlukla mektuplara dayandığı için yani kahramanın ağzından içinde bulunduğu hissiyatı, ruh halini anlattığından o duyguyu yakalamak zaman zaman zor olabiliyor. Herkesin başından aşk hikâyeleri, platoniklik vs. geçmiştir.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,1bin okunma
Reklam
sanayazdim
Ben seninle içiyorum hala rakımı; 2 bardak karşımda; senin ki sek,benimkinin yanında şalgam bilirsin işte. Sana sadece kavun,ben biraz da peynir alıyorum yine.. Arada masadan uzanıp ellerimi öpüyorsun gözlerini bana dikip,ben yüzünde gezdiriyorum gamzelerine dokunuyorum..Sırf bu yüzden bile sevmiş olabilirim seni. Gözümü kırpmadan bakıyorum,
Seve bilirim, hem de nasıl, dile benden ne dilersen, canımı, gözlerimi. Kıza bilirim, ağzım köpürmez, ama devenin öfkesi haltetmiş benimkinin yanında, devenin öfkesi, kinciliği değil.
Sayfa 177 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
901 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.