Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama mesele o değildi. Mesele onun da bakmasıydı, hem sanki beni öteden beri tanırmış gibi bakıyordu, sanki çocukluğumuzu dolduran, ve sonradan bizi gerçekte dönüştüğümüz nefret edilesi yetişkinler olarak göremeyen, tersine, şükür ki belleğin çarpıttığı hareketsiz gözüyle bizi sürgit çocuk gibi gören şu vefalı, ikinci planda kalmış kişilerden biriymiş gibi bakıyordu. O mübarek yetisizlik erkeklerden çok kadınlarda görülür, kadınlarda, zira erkeklerin gözünde çocuklar sinir bozucu insan müsveddeleridir, oysa kadınların gözünde ileride bozulup çirkinleşmeye yazgılı kusursuz varlıklardır, işte o nedenle gözlerinin ağtabakası, ilahlıktan çıkmaya mahkûm o geçici minik ilahların imgesini saklamaya gayret eder, ve şayet o ağtabaka onu bizzat tanımayı başaramamışsa, o vakit kadın biriyle sürekli ilişkinin gerektirdiği düşgücü çabasını artık büyümüş, hatta belki de yaşlanmış olan kişinin yalnız fotoğraflarında ya da uykudaki halinde ya da onun yerini sahiplenmiş olan kişinin bir yatakta sırdaşlık serüvenine atıldığı anılar -yatak erkeklerin uzak geçmişte kalmış tembel öyküleri yüksek sesle anmaya boyun eğmiş göründükleri tek yerdir- sayesinde tanıyacakları o çocuğu hayalinde canlandırmaya odaklanır. Bana öyle bakıyordu Clare Bayes, sanki Madrid'de geçen çocukluğumu bilirmiş, kardeşlerimle oyunlarıma ve gece korkularıma ve okul çıkışı sözleştiğimiz dövüşlere benim dilimde tanık olmuş gibiydi. Ve onun beni öyle görmesi benim onu da benzer şekilde görmeme yol açtı.
NUR RİSALELERİNDE İTİKADİ MESELELER
ÖLÜLERİN TASARRUFU "Özellikle, Allah adamı Hz. Abdülkadir, Gavs-ı A'zam, "ol" der "olur" dairesinin kutbu..."(1) "Hazret-i Mevlânâ (Halid-i Bağdadi) (K.S.) Hindistan'dan Tarik-ı Nakşîyi (Nakşi tarikatını) getirdiği vakit, Bağdat dairesi, Şah-ı Geylânî'nin (K.S.) ba'delmemat (ölümünden
Sayfa 477Kitabı okudu
Reklam
Olacakları önceden bilmek ruhlar veya hayaletlerden bilgi almayla, geçmişte yaşanmış benzer olaylarla karşılaştırmayla veya astrolojik tahminlerle mümkün değildir, bu bilgi ancak insanlardan alınabilir, bu insanlar da düşmanın durumunu bilenlerdir.
Sayfa 41 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir gizemin tadına bakmak bir skandalı ilk öğrenen olmaya benzer; aziz ruhlar bunu hiç de hafife almazlar. Sofuluğun gizli bölmele­rinde skandallara duyulan merakın izleri vardır.
İş bankası kültürKitabı okuyor
"göğüs, beden her zaman tektir, içinde barınan ruhlar ise iki ya da beş değil, sayılmayacak kadar çoktur; insan yüz zardan oluşmuş bir soğana, pek çok iplikten dokunmuş bir kumaşa benzer."
Doğa kimi zaman içi boş ruhlara havalı kostümler giydirir ve o özel gücünü kullanarak birbiriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan iki ruhu baştan çıkartıp bir araya getirir. Fakat bu ruhlar dış güzellikleriyle beraber insanı acıyla noktalanan bir duygusal yolculuğa çıkarır; mutlaka bahar sonrası bir fırtınaya sebep olur. Bu durum operacıların güvercinler kadar narin fakat hançerler gibi keskin billur sesleriyle anlattıkları duyguları gerçek hayatlarında anlamaktan ve hissetmekten aciz olmalarına benzer.
Reklam
Göğüs, beden her zaman tektir, içinde barınan ruhlar ise iki ya da beş değil, sayılamayacak kadar çoktur; insan yüz zardan oluşmuş bir soğana, pek çok iplikten dokunmuş bir kumaşa benzer.
Olacakları önceden bilmek ruhlar veya hayaletlerden bilgi almayla, geçmişte yaşanmış benzer olaylarla karşılaştırmayla veya astrolojik tahminlerle mümkün değildir, bu bilgi ancak insanlardan alınabilir, bu insanlarda düşmanın durumunu bilenlerdir.
Sayfa 41 - Ajanlar
Göğüs, beden her zaman tektir, içinde barınan ruhlar ise iki ya da beş değil, sayılamayacak kadar çoktur; insan yüz zardan oluşmuş bir soğana, pek çok iplikten dokunmuş bir kumaşa benzer.
Sayfa 56 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Türk ırkına mensup şamanistlerde çok yaygın olan töz'ler, tilek, kozan (tavşan), aba (ayı), bürküt (kartal), tiyin (sincap), as (kakım) ve bunlara benzer adlar taşıyan putlardır. Ayrıca büyük kamlar (şamanlar), kahramanlar, iyi ve kötü ruhlar namına yapılan putlar da vardır… Bu meşhur tözlerden, Televüt boyunun koyucusu olan Tilek tözüne
Sayfa 11 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Freud
Erotik aktarımı yeterince araştırmayı becerememek, ruhlar aleminden bir ruhu çağırıp sonra tek soru sormadan geri göndermeye benzer.
Sayfa 330 - Ayrıntı Yayınları
Öğrenmek, bildiğimiz şeylerin duygu karşılıklarını keşfetmektir. Aksi halde tek başına bilmek, piyanonun tüm tuşlarının hangi notaları çıkaracağını ezaberlemeye ama müziği hiç duymamaya benzer.
Sayfa 351Kitabı okudu
Göğüs, beden her zaman tektir, içinde barınan ruhlar ise iki ya da beş değil, sayılamayacak kadar çoktur; insan yüz zardan oluşmuş bir soğana, pek çok iplikten dokunmuş bir kumaşa benzer.
"Göğüs, beden her zaman tektir, içinde barınan ruhlar ise iki ya da beş değil, sayılamayacak kadar çoktur; insan yüz zardan oluşmuş bir soğana, pek çok iplikten dokunmuş bir kumaşa benzer."
Aşk çoğu gönüllerde hemen hemen benzer biçimlerde ve renklerde tecelli eder. Ortak nitelik, durum ve görünüşe sahiptir. Ama sevmenin her ruhta kendine özgü has bir cilvesi vardır ve ruhun kendisinden rengini alır. Ruhlar, içgüdülerin aksine her birinin kendilerine özgü rengi, yüksekliği, boyutu, tadı ve kokusu olduğu için, ruh sayısı kadar sevilebilen bir şey olduğu söylenebilir.
Sayfa 29
664 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.