' Erkek sinekler, çiftleşme öncesi gözüne kestirdiği dişi sineğin yanına gider ve dişnin ilgisini çekebilmek için etrafında dans etmeye başlar. Aslına bakarsanız bu durumun, söz konusu insan olduğunda gittiği barda kız tavlamaya çalışan bir erkeğin davranış modelinden çok da farklı olmadığını görürsünüz. '
Sabahları geç kalkmaya alışmış bir insan, bir gece yatarken, "Yarın erken kalkmam gerek" diye düşünüp ertesi sabah istediği vakitte uyanınca nasıl şaşarsa o da saatine bakınca öyle şaştı.
Adnan, bunu soran tavır ile sivil Nazır’a bakarken iki göz bebeğinden iki çengel sarkıyordu.
“?.. ?..”
Sivil Nazır’ın gözbebekleri de iki nida işareti gibi uzamıştı.
“!.. !..”
Nar Ağacı, bitti. Otobiyografik bir tarihi kurgu, en sevdiğim tür tarihi romanlar aslında ama bu kitapta hislerim yarı yarıya çelişti. Yarım bırakacağım galiba diye eleştirmiştim, evet başlarda anlatacağı aşkla ilgili konunun fazla dallandırılıp budaklanmasından ve uzun bilgilerle, ağdalı tasvirlerden sıkılmıştım. Fazlaca tarihi ve coğrafi bilgi