Zor Kadın ürkasında büyük bir boşluk, damağımda nefis bir tat bırakarak bitti. Daha önce haftada iki gün paylaşımlarla okuduğum, sonrasında pdf’ini kaç defa okuduğumu unuttuğum bir kitabın bitmesine de bu kadar üzüleceğimi doğrusu hiç tahmin etmezdim.
Aşka değer vermeyen bir adamın; kalbinin aşk ateşiyle sarıldığını bir türlü kabul etmediği, eski
ilk defa bir kitabı nasıl anlatacağımı hangi katagoriye koyacağımı bilemedim hayatımda okuduğum en değişik kitaptı sadece şunu söylemek istiyrum bu kitap anlatılmaz okunur
Özellikle tıp doktorları tarafından yazılan gerilim romanlarını seviyorum, gerçeklik düzeyi daha başarılı oluyor. sÜRÜKLEYİCİ BİR ROMAN. İntihar gibi gözüken ölümlerin ortak noktaları dikkatli adli tıp doktorunun gözünden kaçmıyor ve katili buluyor. Yazar katili saklamak için fazla özen göstermemiş kitabın ortalarında katili keşfedebiliyorsunuz. Ancak bu tempoyu yine de düşürmüyor. Bir de katilin son kurbanının nasıl yakalandığı kısmı çok hızlı geçilmiş. Çeviriden mi yoksa kurgudan mı bilemedim. Ama o kısımı pek anlayamadım.
Bilmiyorum neden ama bu kitabı ben beğendim. Çok doğal olarak başına gelenleri aktarmış (yazar mı desem bilemedim) yazar. En duygulandığım yeri Yol filmindeki atla yaşanan hikayeydi...
Bu kitap bana özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösterdi. Her şey düzelebilir belki ama özgürlük insanın elinden alındı mı hiçbir şeyin de bir anlamı kalmaz...
Yazarın akıcı bir dili var aslinda ama bilemiyorum kitap ilerlemesine ragmen başında verdigi carpici olay hakkinda bir turlu bilgi vermiyor. Gizemli gibi gorunuyor ama heyecan ögeleri barındırmıyor. Nitekim sonunda ne kadar da basitmis demekten kendimi alamadım. Gerilim türünde diye okumustum ama simdi hangi kategoriye girer bilemedim. Adaletsizlik ve gündelik hayattaki insan ilişkilerinin ele alınışı kitabın asıl olayından daha cok dikkatimi çektiğini söyleyebilirim.
''O halde gel sende 'Ben biliyorum' iddiasından vazgeç. Bu kudrete ve nura boyun kes, ben hakkıyla bilemedim diyerek melekler katına yüksel. İşte o zaman meleklere aşikare görünen, senin ruhunda da ayan beyan görünür. ''
Şimdi efendim neresinde baslayayım bılemedım...
Polısıye roman severlerı tatmın etmesı mumkunken cevırmen yuzunden dıbe batırılmıs bır kıtap...
Kıtapta heyecanın doruga cıkması gereken yerlerde uzun cümlelerle basit bir anlatım yapmış, daha ılk satırlarda bos bır cumle ıle karsı karsıya kaldıgınızı fark edıyorsunuz ve bu da tum heyecanın
Mevlana ve Şems şuraya yazarken bile tuylerim diken diken oluyo allaha olan aşklarını anlatsam neyi anlatsam bilemedim ama okuduğum ve uzun süre etkisinden kurtulamadigim bi kitap okumayan herkesin okumasini şiddetle tavsiye ederim