Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilimsel gelişmenin yöntemi
Bilimsel gelişme pozitivistlerin dediği gibi doğruların toplanmasıyla değil, yanlışların ayıklanmasıyla olur.
OLİGARŞİK KOLEKTİVİZMİN TEORİ VE PRATİĞİ, Emmanuel Goldstein Birinci Bölüm Cehalet Güçtür. Bilinen tarih boyunca, olasılıkla Neolitik Çağ'ın sona ermesinden bu yana, dünyada üç tür insan olagelmiştir: Yüksek, Orta ve Aşağı. Bunlar kendi içlerinde de pek çok alt bölüme ayrılmışlar, sayısız ad taşımışlar, sayıları ve birbirlerine karşı
Can
Reklam
Önsöz
19. yüzyılda pek çok bilimsel teori ve gelişmenin ortaya konduğu söylene gelmiştir. Batı'daki Kur'ân araştırmaları da Ortaçağın klasik reddiye geleneğini bu asrın yarısına doğru terk etme temayülüne girmiştir. Kutsal Kitabı tarihsel eleştiri anlayışı ile ele alan Hıristiyan bilim adamları aynı yöntemin Kur'ân-ı Kerim için de kullanılmasını arzulamışlardır. Bu yöntemi ilk defa dile getiren Gustav Weil olmuştur. Onun ortaya koyduğu fikirler Theodor Nöldeke tarafından Kur'ân Tarihi (Die Geschichte des Korans) çalışmalarında uygulanmış, daha sonra da Nöldeke'nin talebeleri tarafından geliştirilmiştir. Ancak araya giren iki cihan savaşı tarihsel eleştiri yönteminin Kur'an üzerinde uygulanmasına fırsat vermemiştir. İkinci Dünya Savaşından sonra esaretten kurtulan Rudi Paret'in ilk işi geçen yüzyılın ortalarına yakın bir zamanda ortaya atılan bu teklifi gerçekleştirmek olmuş, ilk çalışmasını 1962 yılında Kur'an'ın Almanca tercümesi olarak ortaya koymuştur. Offenbach am Maun, 24.10.2008 Prof Dr Hüseyin Yaşar
iz yayıncılıkKitabı okuyacak
Matematiği Kim Buldu ?
Matematiği Kim Buldu? Matematiğin icadı ile ilgili tek bir kişiden yada halktan bahsetmek mümkün değildir. Matematik dünya üzerinde pek çok medeniyette kullanılan bir teknik olarak icat edildi. Her medeniyet, kendi zamanlarına ve hayat tarzlarına uygun olarak matematiği bir form olarak kullandılar. Matematiğin kullanımı ile ilgili en eski
JOSEF STALİN-DİYALEKTİK VE TARİHSEL MATERYALİZM Diyalektik materyalizm, Marksist-Leninist partinin dünya görüşüdür. Doğa olaylarına yaklaşışı, onları inceleme ve anlama yöntemleri diyalektik, doğa olaylarını yorumlayışı, bu olayları kavrayışı ve teorisi materyalist olduğundan, bu dünya görüşü, diyalektik materyalizm adını almıştır. Tarihsel
Jozef Stalin Anarşizm mi? Sosyalizm mi? [Türkçesi, "Anarchisme ou Socialisme?" (Oeuvres, t. 1, Paris 1952) adlı yazıdan "Anarşizm mi? Sosyalizm mi?" adıyla Sol Yayınları tarafından yayınlanmıştır. Birinci baskı, Kasım 1974] İ Ç İ N D E K İ L E R 7 Sunuş 9 A n a r ş i z m m i? S o s y a l i z m m
Reklam
STALİN - LENİNİZM'İN İLKELERİ STALİN LENİNİZMİN İLKELERİ İÇİNDEKİLER
Jozef Stalin Son Yazılar 1950-1953 Stalin'in 1950-1953 yılları arasındaki inceleme, konuşma, mesaj ve söylevlerini biraraya getiren Dernièrs Ecrits 1950-1953 (Editions Sociales, Paris 1953) adlı kitabını, Fransızcasından, M. Gaziturhan dilimize çevirmiş ve kitap, Son Yazılar 1950-1953 adı ile Sol Yayınları tarafından, Aralık 1977 (Birinci
Yakın dönemde bilgisayar ve internetin insan hayatına girmesiyle beraber tüm bilgiler 1 ve 0 dan oluşan kodlara dönüşmüştü. Teknoloji sayesinde, çok kompleks algoritmalara bağlı muazzam şifreleme yöntemleri geliştirilmişti. Ama aynı teknoloji ilginç bir şekilde bu şifreleri kırabilecek yöntemleri de yine kendisi üretmişti. İşte bu müthiş ironi,
Sayfa 200 - ELMA YAYINEVİKitabı okudu
Değinilmesi gereken bir nokta da, özellikle son yıllarda daha belirginle­ şen bir kaygıya ilişkindir. Günümüzde hemen her ülkede bilim adamlarının "savunma" adı altında yürütülen savaş teknolojisinde görev alması, politik ya da ideolojik emellere dolaylı da olsa hizmet sağlaması ahlak açısından sorgu­ lanan bir olaya dönüşmüştür. Bilimsel bilginin doğal dengelerin yıkımına yol açan çıkara yönelik amaçlarla kullanılmasına katkıda bulunması şöyle dursun, seyirci kalması bile bilim adamı için bağışlanabilir bir davranış mıdır? Bilime karşı günümüzde giderek kendini daha fazla duyurmaya yüz tutan güvensizlik duygusunun oluşumunda bilim adamının bir ölçüde de olsa sorumluluğu yok mudur? Gerçi bu soruların da bilim felsefesinden çok ahlak felsefesini ilgilen­ dirdiği söylenebilir. Doğrudur; ne var ki, öyle bir gelişmenin bilim felsefesini etkileyemeyeceğini söyleyemeyiz.
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.