Bazen yanıbaşımızda yaşanan felaket ve/ya mucizelere nasıl kör kalabildigimiz sorusu, kahrolası bir bilmece olarak asılı duruyor kafamın üstünde.
hayattan anladığım...
"
iki hiçlik arasında
sıkışıp kalmış,
bir soru işareti sadece,
bir yorgun bilmece –
"
"Ah insanlar, şu insan kalbi... yüz bin anlamlı bir bilmece."
Sayfa 75 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ah bu insanoğlu, nasıl bir bilmece.
Sayfa 32Kitabı okudu
sokakların ıslanmış yoksa yağmur mu yağmış
hanidir gözlerin sisli, bulutlarınsa kara
sevginle övünürsün gel gör ki kibrin dağmış
bulutlarından taşar açar gökyüzüne yara
satırlar almaz seni yazarım hece hece
gündüzleri yorgunum çünkü bitmiyor gece
gözlerim hep ışıldar sorar sana bilmece
yüzümden anlamadın ben de döndüm duvara
Raskov.
"İnsan, gerek kendinde ve gerekse diğerlerinde geçerli hayatı ne denli incelerse incelesin, bu hayat onun gözünde hep bir bilmece olarak kalacaktır. Bu incelemeler, ona söz konusu hayatı bulma konusunda hiçbir zaman rehber olamaz ve zaman ve yerin sonsuzluğu içinde, hep bir gizli yüz gösteren bu hayatın incelenmesi, İnsanın kendi akılsal vicdanında gizli olan ve hayvansal var oluşunu da kendi akılsal yasasına bağlı kılan gerçek hayat için hiçbir yarar ve kurtuluş getirmez.."
