Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yapmayı bilenler yapıyorlar, yapmayı bilmeyenler öğretiyorlar, öğretmeyi bilmeyenler öğretmenlere öğretiyorlar ve öğretmenlere öğretmeyi bilmeyenler politika yapıyor. "
Olaylar gelişirken kendilerini izlemesini bilmeyenler birdenbire bir maceranın ortasında çaresiz kalırlar.
Reklam
Sana anlatması zor. Sevmesini bilmeyenler, kaderlerine razı olmalıdırlar. Oluyorum. Eyvallah.
Sayfa 393Kitabı okudu
S.E.S Der ki... Derdimiz ne bizim sadece yenilmemek mi yoksa kazanmak mı? Hayatta hiç yenilmeyenler aslında hiç savaşmamış olanlardır. En büyük zafer yenilgilerin altından kalkıp zirveye ulaşmaktır. Kelimelerinize güveniyorsanız cümlelerinizin yenemeyeceği bir düşünce olabilir mi? Tecrübe kapılarını açmanız için elinizde olabildiğince çok hata anahtarınız olmalı ancak hangi hata anahtarını hangi tecrübe kapısında kullanacağını bilmeyenler için başlamadan biten bir savaş geçer alt yazıdan... Ben S.E.S kapı gıcırtısına benzettiler diye keman sesinin güzel tınılarına uzak kalan ruhumu kopyalanmışçasına aynılaşan bedenlerin çaldığı tıngırtı gitarlarla besledim. Bilmediklerimin değil ama öğrenmediklerimin suçlusu bu yüzden benim. Kabul ediyorum ben de başarabilirdim aslında kendimce güzel dediklerimin peşinden yürüyebilseydim. Yapışsa da üzerime yılmayan yılgınlıklar yorgun bedenimin kazandıklarından sonra acıtmazdı hayalimi kırgınlıklar.... Derdin ne senin gece gündüzü yenmek mi yoksa günde iki defa alacakaranlıkta sevdanızı haykırmak mı? devamı gelecekte gelecek.... S.E.S
Kadim hakikati bilmeyenler bilmez senin kim olduğunu. Eti kemiği görür onlar. Onu bürüyeni değil.
Reklam
Yüreğime şiir sevgisini nakış nakış işleyen üstad, iyi ki doğdun... ''Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asıl olan yürektir. Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte, sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler, ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini…'' ____Nazım Hikmet
Üç çeşit tarihçi olduğu söylenir: Yalan söyleyenler, yanılanlar, bilmeyenler.
ÇİLİNGİR SOFRASI Dertler güler, gam susar çilingir sofrasında Unutulur kederler yudum yudum aldıkça Muhabbet koyulaşır kadehler boşadıkça Makam, unvan bir olur çilingir sofrasında Laftan lafa geçilir, tane tane içilir Kişilerin pahası bu sofrada biçilir İçmeyi bilmeyenler yavaş yavaş seçilir Kadeh dostları kalır çilingir sofrasında Bu sofrada buluşur gerçek dostlar her zaman Dostluk sofralarıdır bu kurulur zaman zaman Dertlerden, acılardan bunaldığımız zaman Huzur verir bu sofra saygı gördüğü zaman Günlerin, haftaların, bazen aylar yılların Özlemine dindiren aziz bir sofradır bu Kadehler araç olur, bade ise bahane Çilingir sofrasında tüm dostluklar şahane
Sayfa 183 - İsmail BengiKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.