Tezer Özlü'yü hemen hemen herkes tanır.
Kitaplarını okumaktan dolayı değil, sosyal medyada dönüp dolaşan kitaplarından alıntılı sözlerinden dolayı
Edebiyat sevenler arasında lirik prenses diye adlandırıldığından olacak daha romantik daha isyankar bir kitap bekledigim doğrudur !!!
İlk önce şunu diyeyim, kitap aşırı derecede bunalım kokan insanı
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibiortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Dizisini izlemedin okumayın arkadaşlar.Neden diye sorarsanız,hiçbir şey anlamazsınız.Anlamamaktan kastım,bu bir kore dizisinden alıntı olduğu için; e haliyle isimler de korece.Bu yüzden anlamayacaksınız.Tabi bu benim şahsi düşüncem,ben izlememiş olsaydım hiçbir şey anlamamış olucaktım fakat izleyince,aslında kitabın,kurgunun güzel olduğunu görürsünüz,benim gibi...diye düşünüyorum. Dizisini izlemek istemiyosanız en azından 1-2 bölüm izlemeyi deneyin ki isimlerden,kimin kim olduğuna aşina olun.Herneyse.Konu kitaplar,kısaca güzel bir kurgusu var.Okumanızı tavsiye edebiliceğim türden bir kitap.Başarılı.
Gizli BahçeKang Yi-eul · Olimpos Yayınları · 2016611 okunma
ben yüreğini yitirmiş bu zamandan korkuyorum
ben bunca elin boşunalığını düşünmekten
bunca yüzün yabancılaşmasından
korkuyorum
ben geometri dersini delicesine seven bir öğrenci kadar yalnızım
ve sanıyorum bahçe hastaneye kaldırılabilir
Sen ölümü Ömer'den sor diyorlar
biliyorlar Ömer kardeşimdi benim
biliyorlar ölümle hayat gibi yan yana
iki yolduk bir yolcuda birbirini arayan
Ömer'le Ömer'i konuşurduk ölümden
konuşur gibi çünkü yağmurdan önceydi
ve hayatımızın bir ilçesi kadar yakındı bize
sağanak bir gevezelik altında gittiğimiz ölüm
bilirdik ruhumuzla oynamazdı o bizim
hemen büyür ruhuyla oynayan çocuklar
arkadaşları onları henüz bahçede bilir
çocuklar çocukluktan çıkmış olur
yağmur dinince büyüyen bahçeye bak
Ömer biz bu büyük bahçede
birbirimizi nasıl buluruz bir daha
ve nasıl bulur birbirini: Hangi ağacın
dalında hayat ve ölüm hangi ağacın
ardında saklanır iki arkadaş gibi
birbirini bulmuşken oynamak için
sonsuza kadar kahkaha
sonsuza kadar gözyaşı
ikisinin de payı vardır arkadaşlıkta
hayatın payı ölümde, ölümün payı hayatta
nasıl varsa, kardeşliğin gölgesinde büyüyen
bir bahçe kurulur her arkadaşlıkta da
...
Gece bir anda yıldız
Bahçe bir anda çiçek
Uzaktan denizin kokusu
Karanlıkta kımıldayan böcek
İçimi bir anda
Aydınlatır mimozalar
Bir anda yaşamak yeniden güzel
Yepyeni bir aşk
Pusuda hazır
Şarkıcı kız yırtık gömlek altında damarları iktidarla şişen sert kollara esefle baktı. Sonra sinirli bir hareketle çantasından bir yirmi beşlik çıkardı. Kapıdan çıkmakta olan Hasan’ın arkasından fırlattı. Çımacı Hasan bu beyaz mendille yirmi beşliği, hayatının en pahalı varlıkları gibi sakladı.
—3 sayfa sonra—
Ne dersin dostum... Ertesi gün gazetelerde okuduğuma bak: “Bir çımacı iskele ile vapur arasında ezildi.”
“Dün sabah ‘Ç...’ iskelesinde tüyler ürpertici bir kaza olmuş. Sekiz kırk vapuruna B... köylü Çımacı Hasan adında bir adam halatı verirken dalgınlık yüzünden bacağına takılan halatla denize sürüklenmiş, etraftan sandallar yetişerek kurtarmak istemişlerse de zavallı adam vapurla iskele arasında kalarak ezilmiş ve ölmüştür.”
Ve Aziz okuyucu, hiç kimse, ailesine gönderilmek üzere toplanan eşyası arasında ipek mendille yirmi beş kuruşa dikkat etmedi bile...
“Bir bahçede hep aynı çiçekten olursa o bahçe güzel olmaz. Sen, ben, o varız diye güzel bu bahçe. Koparma farklı çiçekleri, kalsın renkleriyle kokularıyla…”