Tevrat'ta sözü edilen en büyük aşıklardan birisi Potifar'ın karısı Züleyha'dır.
Züleyha, kocasının kölesi olan Yusuf a sevdalanmıştır.
Çünkü Yusufun bu dünyaya gelmiş geçmiş en yakışıklı erkeklerden birisi olduğu rivayet edilir.
Züleyha’nın arkadaşları onun Yusuf a duyduğu kara sevdası İle alay etmeye başlayınca, hepsini çaya davet eder.
Arkadaşları kendilerine sunduğu meyvelerini Soyarken, Züleyha Yusuf’u çağırınca Kadınlar Yusufu gördükleri zaman onun güzelliğinden öylesine büyülenirler ki, hepsi ellerini keserler.
Bunu gören Züleyha da; "Şimdi benim Yusufumu gördünüz, artık beni suçlayabilir misiniz?" der.
Sonunda Potifar, Züleyha’yı, Yusuf’a olan skandal aşkı yüzünden boşar ve Züleyha yoksul işçiler ve dilenciler arasında yaşamak zorunda kalır.
Yıllar sonra Yusuf, Mısır'ın en güçlü ikinci adamı makamına yükseldiğinde, bir gün Züleyha'yı yolda görür.
Züleyha, yırtık pırtık elbiseler giymiş, sürdüğü zor yaşamdan dolayı yaşlı ve bitkin bir hâldedir.
Yusuf müşfik bir sesle ona der ki; “sen evli ve ben kocanın kölesi iken seni sevemezdim. Ama şimdi seninle evlenmekte serbestim ve senin bana olan sevginden dolayı
bunu seve, seve yapacağım”.
Züleyha parlayan gözlerle dedi ki; "Hayır Yusuf, benim sana olan aşkım bir perde idi.
O zamandan bu yana Sevgiliyi doğrudan sevmeyi öğrendim.
Artık bu dünyada hiçbir şeye ve hiç kimseye ihtiyacım yok”.
Züleyha nın Yusuf a olan aşkı onun gönlünü (ALLAHA cc giden yolu) Açmıştı.