Öncelikle başlığı merak ediyorsunuzdur. Bu cümle 4 yaşında bir kızın, ablasının öğretmenine kurduğu cümle. Olayı kısaca özetleyeyim size.
"-Sana dondurma almamı ister misin?
+İstemem.
- Aaa yemek de yemek istemiyorsun! Hasta mı oldun sen birtanem?
+Yemek yemek istiyorum. Dondurma istemiyorum. Onun içinde süt var. Süt istemiyorum.
- Hay
13 Eylül 2017 Çarşamba..."Karanlığı sevmiyorum. Çünkü hatırladığım ilk şey karanlık..." cümleleriyle başladı Shaula yolculuğum, 28 Eylül 2019 Cumartesi günü "Bu kitabın sayfalarını çevirerek, bu satıra kadar gelmiş olan sevgili okuyucu, en büyük teşekkürü sen hakediyorsun. Çünkü hayallerimizi paylaştık." cümleleriyle sona erdi.
Okuduğum en iyi romanlardan biri Sekizinci Hayat. Muhteşem, çok etkileyici, bitirdiğinizde hem büyülenmişsiniz gibi hissettiren hem de koca bir boşluğa düşürerek sizi aslında koca kitap boyunca nasıl masal gibi bir hikâyenin içine hapsettiğini fark ettiğiniz metinlerden biri.
Gürcü bir ailenin yedi kuşak hikâyesini işliyor genç yazar Nino
1900 lü yılların başında yayınlanmış olan bu kitap, Fransız yazarın o dönemdeki Fransız halkının yaşadığı sorunları temel alarak, bu sorunların hepsini tembellik ve iradeyle alakalı zeminlere oturtup, çözümüne ilişkin tezler sunmuştur. Kitabı okurken en çok içerlediğim nokta ise 1900 lü yılların Fransa'sında var olan yozlaşmaların, günümüz
ÇOCUĞUNUZU İYİ BİR MÜSLÜMAN OLARAK YETİŞTİRMENİN BİR YOLUNU BULUN.
"Bir 50 liranız var mı acaba ?
Varsa lütfen çıkarıp arka yüzüne bakar mısınız.
Orada bir hanımefendinin fotoğrafını göreceksiniz.
Para üzerine fotoğrafı basılan ilk Türk kadını.
Kendisi ilklere pek yabancı değil aslında.
İlk Türk kadın roman yazarı,
ilk Türk kadın
---Okumak isteyenleri caydıracak ve yazarın ekmeğine kan doğrayacak yorum içerir.---
Olmayan migrenim tuttu. Soldan soldan kafam ağrıyor şu anda. Son 30 sayfasını uyuklayarak okudum ki kitap bitsin yorumlayım da uyuyayım diye. Ertesi güne bıraksam içim soğuycak, yazcaklarımı yazamıycam çünkü...
bu kitabi tatilde olup yanımda okuyacak bişeyim
Boykot kültürü halkımızda gitgide yer edinmeye başlıyor ve yerli olana yönelim gün geçtikçe daha da arttıyor. Hâl böyleyken, insanlara sadece alınmaması gereken ürünler detaylı bir şekilde anlatılıp dengi olan yerli ürünlerimiz sadece genel adlarıyla bahsedilip geçiliyor. Madem boykot ediyoruz, boykotumuzu halis muhlise yakın yerli mallarımızın
Merhabalar,
Malum koronalı moronalı karantinalı kısa çalışma ödenekli işsiz güçsüz günlerimde açtığım ve sizlerin değerli destekleriyle her geçen gün büyüyen Youtube kanalımın bugün 17. günü.
1 Nisan tarihinden başlayarak iki ay boyunca neredeyse her gün bir kitap incelemesi bir de edebiyat sohbeti olarak devam ettiğim kanalıma Haziran ayı
📌 Sosyal Medya Fenomenleri Yahut Kadraj Mutluluğu
💔 Sosyal medya fenomeni bir çift boşanmış. Takipçileri "yahu nasıl olur ne kadar da mutluydunuz, örnek aldığımız karı-koca modeliydiniz vs" diyor.
💔 Bu çift, mahremleri olan evlerinin her köşesini, evlatlarını, attıkları adımları dahi hep gülücüklerle servis ederek meşhur oldular.
"Rica ediyoruz, yalvarıyoruz hepinize, lütfen.
Evinize gider gitmez atın televizyonunuzu pencereden, Televizyonun boşalan yerine,
Hemen koyuverin bir kütüphane.
Sonra dolsun o güzelim kitaplar raflara,
Girmesin bir daha o kötü görüntü odalara."
Bu alıntı kitabın en can alıcı noktası. Ne yazık ki bakıcı niyetine kullandığımız televizyon
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
O geceyi anlatmaya çalışmak ne kadar doğru bilmiyorum, ya da ne kadar kendimi ifade ederim onu da bilmiyorum. Bazı acılara sözler anlam yüklemiyor, tesirsiz kalıyor. 2022'de Haziran ayında öğleleyin yatak alttan üstte doğru sıçradı tabi bu durum bana normal gelmedi. Herkesin dilinde bi maraş depremi vardı zaten, hep ne zaman olacak