Ölüm o kadar kat’î ve zâhiridir ki: Bugünün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi ölüm başımıza gelecek. Bu hapishane nasıl ki mütemadiyen çıkanlar ve girenler için muvakkat bir misafirhanedir. Öyle de: Bu zeminin yüzü dahi, acele hareket eden kafilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır. Herbir şehri yüz def’a mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan, ziyâde bir istediği var.