Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Savaşta en büyük hasarı çocuklar alıyor. Aile içi savaş, ülkeler arası savaş ve aklınıza gelebilecek tüm savaşlar.. Savaş artık er meydanında değil masum insanların yaşam alanında yapılıyor. Atom bombası da geçmişten günümüze etkisini hâlâ devam ettirmekte olan kanser hastalığının yayılmasında çok önemli bir rol oynadı. Eminim herkesin kanser sebebiyle kaybettiği yakınları vardır. Henüz kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, eskiye nazaran iyileşme şansının daha yüksek olduğu günümüzde bile, her gün binlerce insanın hayatını kaybetme sebebi bu hastalık. Eski zaman şartları göz önünde bulundurulduğunda ise adeta bir seri katil. Bu kitap Hiroşima’ya atılan atom bombasından 9 yıl sonra, Sadako adlı küçük bir kızın, dönemin en yaygın hastalığından biri olan lösemiye yakalanmasını konu ediniyor. Tamamen gerçek bir hikaye olup küçük, büyük herkesin okuyabileceği bir kitap. (Her ne kadar çocuk kitapları arasında satılsa da) Okurken duygulanmamak mümkün değil. Resimlerle desteklenmiş olduğundan bir saatinizi bile almadan okuyabileceğiniz ama okuduktan sonra 10-15 dakika boyunca savaşlara lanet edeceğiniz bir hikaye.
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 202110,5bin okunma
159 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Kitabı incelemeden önce çok sevdiğim Mevlana'nın bir sözüyle giriş yapmak istiyorum.. "Benim hayatımı yargılamadan önce, benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç. Hüznü, acıyı ve neşeyi tat. Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taşlara takıl. Yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,6bin okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Leyla İle Mecnun : Çocuk Kalanlar İçin Bir Masal
"OLAN OLMUŞTUR, OLACAK OLAN DA OLMUŞTUR" Ahmet Amiş Efendi Sene 2011, bir akşam sıradan hayatımıza renk katan bir "ŞEY"le karşılaştık televizyon ekranlarına bakınca, belki de devcileyin bir ihtiyacımız vardı da, kendimizi koyacak yer arıyorduk da onu bulmuştuk. Leyla ile Mecnun dizisi.. Az zamanda çok gönül fethetti bu
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815,6bin okunma
381 syf.
10/10 puan verdi
Bazı romanlar oluyor, okurken de bitirdikten sonra da uzun süre etkisinden kurtulamıyorsunuz. Günlük hayatınıza devam ederken aklınıza bir anda o romandan birileri ya da bir sahne gelebiliyor. Bu tür romanlar ya genelde gerçek olaylardan alınmış ya da otobiyografik çizgiler taşıyan şeyler oluyor. İşte o romanlardan birisini yeni bitirdim ben;
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Heyamola Yayınları · 20051,321 okunma
İYİ GECELER :)
Zamanın birinde bir memlekette, ağzından küfür ek­sik olmayan bir adam yaşarmış. Nerde hoşuna gitmeyen bir durum görse basarmış küfrü. Memleketin en küfürbaz adamı olarak nam salmış tabi. Herif bu kötü namından rahatsız­lık duymaya başlamış; fakat küfretme alışkanlığından da bir türlü vazgeçemiyormuş. Gitmiş bir tekkeye. Şeyh efen­diden derdine
Sayfa 172 - Hah ha, hah ha :DKitabı okudu
Bugün okuduğum muhteşem bir alıntı. Çok çok sevdim o kadar haklı ki
Babaannem ılık bir ikindi üzeri vefat etti. Babam, emin olmak için ağzının önüne ayna tuttu ve sonra hafif bir ses tonuyla, “Vefat etti annem” dedi. “Allah rahmet eylesin.” Çocuk aklımla babamın yaşadığı sükunete bir anlam veremedim. Sonra annemden öğrendim. O gece yorganın altında hıçkıra hıçkıra ağlamış babam. Tevekkülü, isyan etmemeyi o gün
Reklam
Feryat, figan, sokak sokak arar dururum. Kaldım evsiz...
Benim bir gece annem öldü. "Evim başıma yıkıldı" deyimi var ya hani, ben onun anlamını o gece anladım, yıkıldı evim barkım. Bir daha hiçbir avize aydınlatmadı o köhne odaları, hiçbir boya beyazlatmaya yetmedi o bomboz duvarları. İnanır mısınız, bilmem. Bir daha hiç yemek kokmadı hiçbir ev. Ne o sabahları evin içine sinen kızartmanın, ne de merdivenleri adımlarken gelen taze fasulyenin kokusu olmadı. Hatta ben bir gün, sırf bir evim olsun diye evlendim de. O yemeklerin kokusu o dört duvarı ev yapar sandım, evet öyle sandım. Ve dahası annemin evlatlarını sevdiği gibi seversem insanları, o merhametle, o sabırla; ben de öyle sevilirim ve bu yoksunluk diner sandım. Ama olmadı ne o yemek kokuları ev yaptı o dört duvarı, ne de herhangi bir merhamete maruz kaldım. Şimdi cebimde bir anahtarlık var, ucundada üç beş anahtar, ve açtığı hiç bir kapı benim evim değil. Baba için evin direği derler ama annede evin çatısıymış meğer. Evi baba ayakta tutuyor olsa da, evi ısıtan, aydınlatan, koruyan çatıymış... Bunu bize öğretmediler.
120 syf.
·
Puan vermedi
Bulama Taşları
‘’Öyle bir sızı ki bu, anlatmam lazım birine.’’ Cümlesini okuduğum incelemesi ile başladı kimdir bunun yazarı merakım? Sızı duygusunun ifadesi ve Ayfer Tunç hayranlığım sebebiyle nerede bu kelimelerle karşılaşsam tüm dikkatimi cezbediyor. Neden mi bu girizgah? Birkaç sene önce, herkes herkesi rahat rahat, tesadüflere gerek kalmadan, heyecanla
Taş Sektirme Ustası
Taş Sektirme UstasıResul Bulama · 0154 okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Gerçekten büyük şair İsmet Özel, adeta sözcüklerle oyun oynuyor. Kelime oyunlarımdan anlayanlar derin hislere ve düşüncelere dalabilir diyor sanki... Tekrar tekrar okuduğum cümleler vardı. Daha önce Erbain kitabında da rastladığım ve tekrar aynı hisleri yaşatan, beni tekrar aynı noktadan yakalayan cümleler... "Gözlerim nemli değil Gözlerim namlu" Diyor yazar. Uzun uzun düşündüm bu cümleyi, acaba dedim ilk duyduğum gün bana düşündürdükleriyle heba etmişmiyimdir bu cümleyi. Şimdi ne düşündürmüştü bana? Ne anlamıştım bu cümleden? Bir savunma, bir başkaldırış olmalıydı bu, belki bir tür isyan. Bir cümlesinde soruyordu İsmet Özel "Kalbime döneceğim ama hangi yolla?" Bu cümle bana
İsmail Kara
İsmail Kara
hocamın "Aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardır." sözünü hatırlattı. İnsan zaten hep bir arayıştadır. Bu noktada bize yolumuzu bulmak ve kalbimize ulaşmak için kılavuz olacak değerlerimiz ve inancımız devreye girmelidir. Rabbim kalbimizle aramıza mesafe koyacak kadar şuursuz eylemesin inşaAllah diyelim. Başka bir cümlede ise; "Öyle yoruldum ki, yoruldum dünyayı tanımaktan" diyerek, dünya hayatına olan bıkkınlığını haykırmış gibi, her şeyin gelip geçici olduğunu gözümüze sokuyor bu cümle... Cümleler, anlamlar biter mi İsmet Özel' de, bitmez. Velhasılıkelam hayata bir anlam veremeyip, yorulduğunuzu hissettiğinizde İsmet Özel'in gizemli, derin cümleleri dinlenmeniz ve hayatı yorumlamanız için bir durak olabilir. :)
Çatlıycak Kadar Aşki
Çatlıycak Kadar Aşkiİsmet Özel · Adam Yayınları · 2003937 okunma
Evrim Hakkındaki Kitapların Kısa Bir Listesi
Evrimağacı sitesinin evrime dair okunmasını tavsiye ettiği kitap listesidir. İhtiyacı olanlar için paylaşayım dedim. İyi okumalar   Evrimin Temelleri ve Genel Evrim ile İlgili Kitaplar Evrim Kuramı ve Mekanizmaları, Çağrı Mert Bakırcı, Kor Kitap (Evrime sağlam bir giriş yapmak ve/veya aklınızdaki hatalı bilgilerden arınmak için bu kitapla
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.