Kitap bitti, üzerine de film keyfi yapıldı. Kitabı sevdim, anlatımı çok güzel, konu merak uyandırıcı. Nazi Almanya'sını çocuk gözleriyle gösterip, oradaki acıları çocuk yüreğiyle çektirebilen bir yazar var karşınızda... Yalnız filmden o kadar memnun kalmadım. Mekân, oyuncular, oyunculuklar çok iyiydi ama senaryo yetersiz geldi bana. Değiştirilmiş ama benim kitapta sevdiğim, beğendiğim yerler değiştirilmiş. Rosa karakterinin cadalozluğu, gürültücü yapısı eksikti mesela. Kadının yaptıklarının anlamını, derinliğini geçiremiyor izleyene.
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Kitabevi · 201212,6bin okunma
Kitapların filmlere uyarlanması çoğunlukla nicelik ( NO nitelik ) olarak faydalı görünür.( MEB zoruyla bile tanıtamadığımız Reşat Nuri'yi diziler sayesinde kundaktaki bebeler bile biliyor.)
Okur filmi beğenir sonra kitabı daha çok beğenir üzerine kurulu capital bir formül.
Bu kitabın şansızlığı filmin baş rolünde Jack Nicholson'ın oynaması olmuş.
Kitap ne kadar akıcı ve heyecan verici olsa da,öylesine müthiş bir filmden sonra,size tam bir doygunluk veremiyor ve kitabın filmi olgusu yerine filmin kitabı olarak anılıyor.
ÖNEMLİ UYARI: Kitabı mutlaka filmi seyretmeden okuyunuz.
Aksi halde az miktarda memnuniyetsizlik ve çooook miktarda zaman kaybı hissi verebilir ( ki kitap da güzel diyorum...)
Prospektüse uymak şartıyla Cebren okutunuz efenim...
Guguk KuşuKen Kesey · Turkuvaz Kitap · 20071,616 okunma
TRT de yayınlanan severek izlediğim filmden sonra takip etmeye karar verdiğim, tanımakta geç kaldığım bir yazar olan Cahit Zarifoğlu'nun bu kitabını okurken epey zorlandım, oldukça farklı bir tarzı vardı, adeta bir şiir roman gibi, bir kerede hızla okunulacak bir kitap değil ve defalarca geriye dönülüp tekrarlanılırsa anlaşılır belki...
Yedi Güzel AdamCahit Zarifoğlu · Beyan Yayıncılık · 202318,4bin okunma
''Filmlerdeki aşklar listemizde yaşayamadığımız tek bir sahne kalmıştı artık.Ama bu bir son değil.Çünkü hayat bir film değil.Aslında bir filmden çok daha güzel.''
Şimdi ben neden 5 puan verdiğimi de açıklayayım :)
Açıkçası kitaplığımda tüm kitapları olmasına rağmen bu John Green'in okuduğum ilk kitabı oldu ve neden herkesin yazarı bu kadar sevdiğini anladım. Kitap konu olarak basit gelecektir ama cümleler ve iç düşünceler olarak çok güzeldi. John Green o kadar güzel cümlelerle süslemişti ki kitaptan
Bazı kitaplar vardır elinizden bırakamazsınız. Uzasında uzasın istersiniz. Canınız sıkılınca okuduğunuz kitap aklınıza geldi mi heyecanlanırsınız yüzünüzde bir tebessüm oluşur. İşte bu kitap bu tanımladığım kitaplar listeme giriyor. Bu kitabı okurken 10. sınıfa gidiyordum O sıra arkadaşlarla okula yakın bir evde kalıyorduk. Oturduğumuz semt gecekondu mahallesi olduğu için içime bir daralma gelirdi. Bilirsiniz camdan baktığınızda her taraf sadece evden ibaret. Böyle bir ortamda canım sıkılınca sonuna kadar açılmış kaloriferin önündeki mindere yatar açardım açlık oyunlarını. Beni bu dünyadan uzaklaştırır farklı dünyalarda yolculuk yapmamı sağlardı. Hele ki kitabı okurken uyuya kalma yok mu kalktığınızda her tarafınız terden sırılsıklam olmuş falan. Tadı anlatılamaz bunun.
Biraz da kitaptan bahsedeyim. Yazar kahramanımız olan kızı çok iyi anlatmış bu yüzden karakterle bütünleştim. Yazar ezilmişliği ve bir devletin başka yerleri sömürmesini çok iyi göstermiş. Bu kitabın filmi de çıktı. Acaba sömürgeci devletler bir ders çıkartmış mıdır bu kitap ya da filmden!
Bu üçlemenin en güzel kitabı bence bu. Okumanızı tavsiye ederim. Okuduktan sonra filmini izlemek de ayrı bir tat.
Açlık OyunlarıSuzanne Collins · Dex Kitap · 201628,8bin okunma
Kağıttan kentler'i ilk sinemada gördüm. Filmi çıkınca izleriz okumaya gerek yok tarzı saçma bir mantığa sahip olmadığım için önce okumaya karar verdim. Zaten izleyeceğim filmin kitabı varsa her zaman önce kitabı okumayı severim. Çünkü kitabı okuduktan sonra filmi izlerken filmin yönetmeni ve bir eleştirmenmiş gibi hissederim kendimi ve filmden ayrı bir tat alırım. Neyse çok uzatmadan biraz da kitap ve yazar hakkında konuşayım.
Kitaba çok güzel diyemem çok kötü de diyemem zaten puanım da 7 ama okurken eğlendim. Tabi ara ara yazar sıkmış biraz. Kitabın sonlarında "ehh artık bulsunlar şu kızı" demeden edemedim. Bazı sıkıntılar var. Kitaptaki Margo bir anda kayboluyor ve arkasında ucu açık ipuçları bırakmış. Bizim yakışıklı cesur oğlanda arkadaşlarıyla birlikte bu ipuçlarını süper bir şekilde buluyorlar. İpuçları o kadar anlaşılır değilki bulmaları bir mucize. Yazar keşke biraz daha kurguyu sağlam yapsaydı. Tabi kitaptaki bu sıkıntıları göz önünde almazsak güzel bir kitap aslında. Zaten kitabı okurken elimden bırakamadım. Yaklaşık bir haftada bitirdim. Yazarda bir potansiyel görüyorum. İleriki kitaplarında daha iyi olacaktır umarım. Bakalım diğer kitaplarını da okuyacağım.
Edit 14 haziran 2016
İlk defa bir kitap filmini kitaptan daha iyi buldum. Hatta yönetmen azıcık sonunu değiştirerek hikayeyi daha mantıklı ve güzel hale getirmiş.
Yazarın başka kitaplarını okurum demişim ama hala daha okumadım ikinci bir kitabını. Uzun bir süre de okumam heralde.:)
Kağıttan KentlerJohn Green · Pegasus Yayınları · 20133,294 okunma
Jacob, dedesinin anlattığı hikayelerle büyüyen bir çocuktur. Dedesi anlattıklarının, gösterdiği fotoğrafların gerçek olduğunu söyleyip bu konuda ısrar etse de Jacob bunların peri masalı olduğunu söyleyip dururdu. Dedesi sürekli canavarlardan kaçardı ve bir gün onun öldürülmesiyle hikaye başlar. Jacob dedesinin ölüsünü bulduğunda garip bir yaratık gördüğüne yemin eder ama kimse ona inanmaz ve deli olduğuna inandırmaya başlarlar ancak bir mektup bulur ve Bayan Peregrine'yi bulmak için adaya gider ve inanılmaz bir maceraya çıkar.
Başlarda sürekli okuyamadığım için sıkıcı sanıyordum çünkü hikayenin içine girememiştim. Ama okudukça öyle olmadığını anladım.
Filmi de olacakmış, güzel bir film olacaktır muhakkak. Keyifli okumalar.
Bu arada bu da filmden : youtu.be/x2EY0Rmcy0E
Yıllar önce cine 5 şifreli olduğu ancak İzmit'te Kocaelispor maçlarından ötürü şifresiz olduğu zamanlarda 4-5 defa filmini izlemiştim.O kadar çok beğenmiştim ki kitabını okumak yeni nasip oldu. Filmden daha etkileyici olduğunu söylememde sakınca yok. Kısaca insan ilişkileri üzerinden kötüyü ve kötülüğü o kadar güzel betimlemiş ki içinize işliyor..bu kadar ince bir kitap olup bir çok konuyu titizlikle incelemesi direeek bir dünya klasiği olmasına vesile oluyor.. Filmi izlememiş arkadaşlara ayrıca tavsiye ederim orda da başka john var. Malkovich olanı. Sadece lennie small karakteri örtüşmüyor. Yani kitabı önce okusam malkovich yerine daha iri yarı bir adamın oynaması gerektiğini söylerdim.
