Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Saygıdeğer karıncalar gözlerini yuvada açar, besbelli orada kaparlar; bu müspet ve sebatkâr davranışlarıyla da büyük bir onuru hak ederler. Fakat insan hercai, bir dalda durmaz bir yaratıktır ve belki de satranç oyuncuları gibi gayeyi değil, gayeye giden yolu sever. Kim bilir (emin olamayız tabii) belki de insanların yeryüzünde ulaşmaya çalıştığı tek gaye, bu gayeye ulaşma yolundaki daimi çaba, başka bir deyişle hayatın ta kendisidir, yani iki kere iki dört cinsinden bir formül olan gaye değildir; zaten iki kere iki dört, hayat değildir baylar, ölümün başlangıcıdır. Hiç değilse insan, bu iki kere ikiden daima ürkmüştür; ben hâlâ ürküyorum. İnsan bütün ömrünü iki kere iki peşinde geçirir, bu uğurda denizler aşar, hayatını harcar, fakat yemin ederim, arayıp gerçekten elde etmekten korkar. Çünkü onu bulur bulmaz artık erişecek şeyi kalmayacağını bilmektedir. İşçiler işlerini tamamladıktan sonra, hiç olmazsa aldıkları parayla meyhaneye gider, oradan karakola düşerler; işte size en aşağıdan bir haftalık meşgale. Fakat bizler nereye gideriz? Onun için gayeye her yaklaşmada bir huzursuzluk hissedilir. İnsan gayeye ulaşmak için çalışmayı sever, fakat ulaşmayı pek istemez; bu hal hiç şüphesiz çok gülünçtür. Şu halde insan daha doğuştan gülünç bir yaratıktır, işin hoş tarafı da budur zaten.
Çünkü hayatın kapısından içeri adım atanlar gelişim sürecini tamamlamış insanlardır. Öyle insanlar ki, hepsi de gözlerini belirli bir noktaya yöneltmiştir ve üstünlük amacı peşinde koşar. Hatta hayat kötü bir öğretmendir insan için, çünkü hoşgörü nedir bilmez, bizi önceden uyarmaz, bize doğru yolu göstermez, elinin tersiyle geriye iter bizi ve sınıfta bırakır.
Sayfa 323Kitabı okudu
Reklam
172 syf.
·
Puan vermedi
Felsefe okumaya Arthur Schopenhauer ile başlamıştım ve bütün kitaplarını okumaya karar verdikten sonra 4. kitabı olarak Dünyanın Istırabı Üzerineyi seçtim ve ruh halimin iyi olmadığı bir dönemde kitabı okumaya başladım. Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere eser yüksek derecede felsefî karamsarlık içeriyor. "Her durumda hayata tahammül edilebilecek derecede katlanılabilir bulan biri bile, yaşadıkça hayatın toplamda bir hayal kırıklığı, hayır, bir aldatmaca olduğunu daha net bir şekilde hissedecektir." "Dünya cehennemin ta kendisidir ve insanlar da bir yandan zulüm gören ruhlar, öte yandan cehennemdeki şeytanlardır." "Hiçbir insan mutlu değildir. Sadece bütün hayatı boyunca, varsayılan ama nadiren ulaşılan bir mutluluğun peşinden koşar. Ulaşsa bile, insan bu mutluluktan ötürü yalnızca hayal kırıklığı yaşar." Kitaptan sadece birkaç alıntı aslında kitabı özetliyor. Çoğu zaman dünya üzerine bu fikirlere sahip biri olsam, bu dünyada mutluluğun var olduğuna inanmasam da kitap beni bile aşırı zorladı. Hem bozuk olan ruh halim daha bozuldu hem de bir taraftan tüm bunların doğruluğunu sorgulayarak hayattan daha da soğudum... :) Ama bir yandan okurken zevk de aldım. Çok değişik bir kitaptı,ilk defa okuduğum bir kitapla ilgili kesin bir hisse varamadım. Tavsiye edilir mi emin değilim, bu kadar negatiflik, isyankarlık ve varoluşa duyulan nefret herkesin okuyup saygı duyabileceği, bu onun fikri diyebileceği bir konu olmayabilir... Son olarak kitabın "Kadınlar Üzerine" isimli bölümünü hiç beğenmemekle birlikte bu kadar iyi bir yazarın kadınlar hakkındaki sığ fikirleri karşısında şaşkınlık duydum.
Dünyanın Istırabı Üzerine
Dünyanın Istırabı ÜzerineArthur Schopenhauer · Kafka Yayınevi · 2018252 okunma
-Ona cılız bir duman kadar uçucu bir hayalin peşinden koştuğunu bir türlü söyleyemiyordum ...
Benim Hikayelerim II
Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani. Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İşçilerin ayak seslerinin yankılandığı ,adaletsizliğin sessiz çığlıklarının her sayfada buram buram hissedildiği bir belgesel Büyük İnsanlık. Bu ayak seslerini takip ederek her sayfanın içindeki işçilerin yaşam hikayelerine tanık oluyoruz. Onların yaşadıkları ile büyük insanlığın gerçek anlamına göre adım atıyoruz. "İnsan her yerde insan
Büyük İnsanlık
Büyük İnsanlıkGülşen İşeri · 202320 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
AHZAN YAZAR :KÜBRA ARSLAN YAYINEVİ: MAHLAS YAYINLARI SAYFA SAYISI : 150 PUANIM :10/10 Merhabalar... Bugün #ahzan ile geldim O kadar akıcı, sürükleyici bir dille yazılmıştı ki bir günde bitirdim resmen. Bütün duyguları karakterimizle bende yaşadım. Onunla korktum, aşık oldum, mutlu oldum, heyecanlandım. Duyguları çok güzel yansıtmış yazarımız. Hayatta birçok dilekler tutarız bizim için en iyisi mi en kötüsü mi bilmeden. Belkide günlerce, aylarca, yıllarca hayalini kurduğumuz dilekler tuttuğumuz şey bizim sonumuzdur. Gelelim konusuna. Pınar sürekli Fatih'in peşinden ayrılmıyordu. Bir gün yine Fatih'e gider ve bugün dileklerini bir kağıda yazıp gömerlerse gerçekleşeceğini söyler ve birlikte dileklerini gömmek için yola çıkarlar. Nereden geldiğini anlamadıkları Aras'da onlara katılır. Birlikte dileklerini gömerler ve Fatih ne dinlediklerini sorar. Pınar senin ile evlenmeyi diledim der. Fatih gülüp dalga geçer. Aras'da sorar, Pınar ile evlenmeyi dilediğini söyler ikisi ile de dalga geçen Fatih'e sorarlar dünyanın en zengin insanı olmayı dilediğini söyler. Üçü de aralarından sadece birisinin dileğinin gerçekleşeceğinden habersiz ayrılırlar. Sizce kimin dileği gerçekleşecek? İleri de neler değişecek?
Ahzan
AhzanKübra Arslan · Mahlas Yayınları · 202337 okunma
Mutluluk arttıkça hüzün de iyiden iyiye artar. Keyif hissettikçe çekilen acı büyür. Bunları ayırmaya çalışırsan hayatın akışı bozulur. Bir araya getirmeye uğraşırsan başarısız olursun. Para önemlidir ancak senin için önemli şeyler çoğaldıkça, kaygılar uyku sırasında dahi peşinden gelemez mi? Aşk mutluluktur ancak bu mutlu aşk ağırlaştıkça ve taşınması zorlaştıkça insan aşksız geçen zamanlarını daha bir sever hale gelmez mi?
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Komiser muharrem baltalı hanonun peşinde
"Hayatın acımasızlığı insanları güçlü kılmaya iter; ama içlerinde zeki olan hayatta kalır." Kurgusuna hayran kaldığım; yeni tanıştığım bir yazar Mehmet Işık kaleminden Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun peşinde'nin bana hissettirdiklerini aktarmaya çalışacağım. Çalışacağım çünkü; polisiye beklerken içinden dram,aşk' da
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun PeşindeMehmet Işık · Yaka Yayınları · 2023241 okunma
Tehlikelerle ve belirsizliklerle dolu hayatın içinde, her birimiz ancak bir aşk ilişkisinde bulunabilecek olan bir parça güvenlik peşinde koşarız.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Nerede kırıldı benim hayatım? Nerede kendim olmaktan çıktım? Gençken, enkazımdan geriye kalan o biricik hayalin peşinde koşarken düşünecek vakit bulamamıştım. Zira pek hızlı koşuyordum ve durursam düşeceğimi sanıyordum. Korkuyordum. Durup bir ağaca yaslanamadım, soluklanamadım. Şimdiyse dinlenemeyecek kadar yorgunum.
Sayfa 118 - Dolunay Kaçıkları, DönmekKitabı okudu
“Benim de böyle saf, çocuksu bir kalbe ihtiyacım var, hem de her şeyden çok, onu önceden bir yerlerde kaybetmiş olmalıyım. Gündelik hayatın yoğunluğuna kendini kaptırmış insanların fikirleriyle kirlenmiş yüreğim, sahte şeylerin peşinden koşmuş, kendimi yormuşum.”
“Hep senin anlamın, varlığın, hayalin peşinde sürüklenmek. Bildiğim bir şey, gerçekten yaşadığımı seninle duymamdır.”
İnsan, ömrü boyunca kendisine yolunu şaşırtan bir hayalin peşinden koşar boş yere ve sonra da kendi biçimlendirirdiği hatadan dolayı gökyüzünü suçlar
1.500 öğeden 1.051 ile 1.065 arasındakiler gösteriliyor.