“Kendi ellerimle şekillendirdiğim ve ebediyen içine hapsolacağım ışıklı bir kafes görür gibi oldum.”
Kayıp Zamanın İzinde serisinin 5. kitabı olan Mahpus, diğer ciltlerin taşıdığı prototipin cisimleşmiş, rayına oturmuş, sorgulama mekanizması içinde tutsak kalan bir insanın gelgitlerini en canlı genişliğiyle gösteren/göstergeleyen halidir. Peki,
Minik ellerini öpüp kokladı okulun kapısında, telaşlı çocukların sırt çantalarından sırtına yediği darbeyi hissetmedi bile. “Allah zihin açıklığı versin,” dedi gülerek. Sel gibi akan çocuk kalabalığına karışmadan evladı. Şimdi avucunun içindeki minik eli biraz daha sıktı. “Hadi koştur Erhan'ım koştur, geç kaldık...” Beş yaşındaki Erhan'la
Bilimsel Bir Peri Masalı şu ana kadar okuduğum en kapsamlı Freud biyografisiydi. Serol Teber, bu biyografiyi hazırlarken kapsamlı bir çalışma yapmış ve adeta Freud'u kendi deyimiyle didik didik incelemiştir.
Yaşadığı dönemde akıl hastaları çukurlara gömülürken, daha medeni ülkelerde ise zindanlarda ölüme
...
Ninemin dua etmesi kimi kez bitmek bilmezdi ve ben gerçekten yatakta uyur kalır, onun yatağa ne zaman, nasıl girdiğini fark etmezdim.
Bu uzun dualar, hep büyük gerginliklerin, tartışmaların, kavgaların yaşandığı günlerde olurdu. Ninem bu ilginç dua seanslarında Tanrı'ya evde olup biten her şeyi tek tek anlatırdı; kocaman, büyük bir tepe gibi diz çöken ninem, önce hızlı hizlı, anlaşılmaz bir şeyler mırıldanır, sonra yoğun bir homurdanmaya dönerdi sözleri:
- Tanrım senin de bildiğin gibi, herkes kendi durumu daha iyi olsun istiyor. Biliyorsun, Mihail daha büyük; burada, kentte onun kalması daha yerinde olur; ırmağın karşısına geçmeyi kendisi için aşağılayıcı buluyor; orası yeni, bilinmedik bir yer; orada ne olup biteceğini kim bilebilir? Babaya gelince, o Yakov'u daha çok seviyor. Hiç insan çocuklarının birini ötekinden daha çok sever mi? Şu inatçı ihtiyara akıl fikir ver, Tanrım!
Kor gibi yanan gözleriyle kararmış ikonalara bakarak Tanrı'sına yol gösterirdi:
-Cocukları arasında ayrım yapmaması gerektiğini
anlamasını sağlayacak güzel düşler göster ona, Tanrım.
Bazı kitaplar vardır, hakkında yorum yapmak istersiniz ancak yapamazsınız, yüreğiniz el vermez; insanların karşısına geçip diyeceksiniz ki: Okuyun, ne yapıyorsanız bırakın bu kitabı okuyun! Bir kadın olmak ne demek anlamak istiyorsanız okuyun, bir insanın çöküşünün basamaklarını anlamak istiyorsanız okuyun, psikolojinin ne olduğunu daha iyi
Birazdan bir kadın gelip karşımdaki sandalyeye oturacak ve ben ona aşık olacağım. Daha önce hiç görmediğim, adını bile bilmediğim bir kadına hem de. Kadını tanımıyorum ama kendimi tanıyorum çünkü. Hayatım boyunca hep böyle oldu. Okulda, mahallede ve meslek hayatımda tanıdığım her kadına aşık oldum ben. Hep sevdim, sevildiğimi hiç bilmiyorum.