YouTube kitap kanalımda Kuzgun kitabını önerip en sevdiğim şiirlerden bahsettim: ytbe.one/ZHFew7sBSeE
Şiir incelemek zor iş. Yazarken şair akla karayı seçer ama biz geliriz 15 dakikada şiiri bitiriveririz, sonrasında da o şiir hayatımızdan bir kuş gibi uçar gider. Peki, o şiiri korkutup kaçırmadan önce duygu dallarımızda nasıl
Besmele-Hamdele-Salvele..
Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim.
***
Ey şair! Şimdi çağın icbarına ses ver.. Komşun duvarında istinad olmuş gibi komşundur şu hayat. Hapsetsen kendini söyle ne çıkar? Bir bardak yetişir de sana ihtarını infaz eder; "daya
“Dünya güzel olsaydı, doğarken ağlamazdık. Yaşarken temiz kalsaydık, ölürken yıkanmazdık.”
Bu güzel sözü söyleyen; güzel bir adamın kitabı olan Çile, Necip Fazıl Kısakürek’in konulara göre bölümlere ayrılmış şiirlerinden oluşmaktaydı. Ve toplam on altı bölüm bulunmaktadır.
•İlk bölümde üstadın şiirlerinin kaynağı ve neden şair olduğu ile ilgili
2022/130. Kitap: Savaşçı Türküleri.
Afşar Timuçin'den Çöl, Destanlar ve Böyle Söylenmeli Bizim Türkümüz'den sonra okuduğum 4. kitap.
Savaşçı Türküleri, 86 sayfadan oluşan bir şiir kitabıdır.
Savaşçı Türküleri'nde, çocuk/luk, sevda, sevgi, özlem, yalnızlık gibi temalara odaklanan Timuçin, şiir evreninin geliştirmeyi sürdürüyor.
Ömer Hayyam
Yazarın Milliyeti: Pers (İranlı)
Yazarın Mesleği: Matematikçi, astronom, bilim adamı, şair, bilgin ve filozoftur.
Kitabın Türü : Şiir
Sayfa: 87
Yayınevi: Babil Yayınları
Ömer Hayyam, bir şair olarak, rubaileriyle tanınmıştır. Doğu'da ve İran'da Rubailerin kurucusu sayılır. Hayyâm; kelimesi “çadır yapımcısı” anlamına gelmektedir. Rubai, birimi dörtlüktür. 4 dizelik (mısralık) bir Divan Edebiyatı nazım biçimidir.
Ömer Hayyam, rubailerini yazarken oldukça kolay anlaşılan, akıcı ve açık bir dil kullanmıştır. Şiirlerinde gerçekçiydi. Yaşadıklarını ve gözlemlediklerini olduğu gibi dile getirmiştir.
Sen bana bir mısrałık aşk ver
Bir mısralık sevgi ek yüreğime
Ben sana hasret kalan gözlerimle
Bir ömür
şiirden bir bahçe sunarım yüreğine
Şoreşger Karakol
"Elbet insana muhatap sırlı bir hikmet var memnu oluşumda
Ki remel bahrinde mâkes bulur o hikmet
Bir de yasaklanışımda
Nihayet bir mısralık merhamete havaledir mücrim oluşum
-Aklanışım da"
Tabiki yıllar sonra tekrar okudum.Benim kürkçü dükkanımdır Özdemir Asafın eserleri.Gezer dolaşır bir iki yıla yine ona dönerim. Asaf'ın eserleri aşkın ve yalnızlığın daimi adresidir.Ve bizim bu ikametgâhımız değişecek gibi görünmüyor. Çünkü yerini dolduracak başka bir sevdiğimiz yok. İyi yönü ne ki yeri dolmuyor der gibisiniz biliyorum: Önceden de dediğim gibi aşkı ve yalnızlığı koca bir şiirde anlatabilirsiniz fakat iki (özellikle iki) ve dört mısralık şiirlerdeki duygu yoğunluğunu onun kadar iyi işleyebilmiş biri yoktur.Mesele neymiş? Mesele az ve öz sözle acını ve sevgini anlatabilmekmiş.
Şiir severlere saygı ve hürmetler
Adaletten kıl kadar ayrılmayan, kendisine takdir edilen iki mısralık basit şiir için sahibine bol ihsanda bulunan ve bir çiçek yetiştirene 500 altın veren FATİH SULTAN MEHMET, her bakımdan devrinin üstüne çıkmış bir hükümdar ve olgun bir insandır.
Roman konusunda düşüncelerim elbette şiirle kıyaslandığı vakit bir anlam taşır. Yoksa kestirmeden "Hamallık" diyen yok! Ayrıca saman balast madde ya da ünlü deyimiyle "Haşfiyat" yapma yani sayfa sayısını arttırma bakımından esnaflığa, yutturmacaya, okuru sömürmeye hayli uygun bir sanat! Şiir öyle mi? Yüz mısralık bir şiirde, kalitesiz mısra sayısı veya şiir yükünden yoksun bölümler, şiirin tümüne oranla en çok ne olabilir? Bu oranı romanda kolayca yükseltmek olanağı varken şiirde böyle bok yenemez değil mi?
*Güm güm çalındı kapım
Açtım baktım ki
Yalnızlığımmış...
Cemal Süreya
*Haiku: Eğlenceli mısra. Geleneksel bir japon şiir kültürüdür. Tek mısralık şiir.