Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bahar'ın arzularını o kadar çok görmezden gelmeseydim, diyorum böyle anlarda. Bahar'ın gözlerinde gördüğüm arzuyu itmeseydim, ötelemeseydim her şey o kadar başka olurdu ki... Ah Ozan, ah! Dünya saati senin saatinle bir değildi. Akreple yelkovan üst üste gelmiyordu, saatinin ayarı şaşmıştı, önemli olan dünyanınkiydi ama sen bildiğini okudun. Öyle olmasaydı, dünyayı senin etrafında dönüyor sanmasaydın, Bahar'ın sessiz çığlıklarını görseydin... Ya da bunlar hep kuruntuydu. Bir yerde her şey olacağına varıyordu. Yakınmak nafileydi."
Sayfa 247 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okuyor
Her hayatın bir tarihi vardır Kısa uzun sıradan ya da görkemli Ama hepsi de ufalanan kaderlerdir Bir yerde her şey eşitlenir Toz zerrelerine dönüşerek Ve toz da parçalandığında Geriye kalan hiçlikten başka nedir
Reklam
"Gelecekleri tümüyle benim elimde olan beyaz sayfalar. Öğrencilik döneminden kalma, çocukça bir düştü bu sadece. Artık biliyordum. Hiçbir şey yokluk, o imkansız yokluk kadar beyaz değildir. Seçmek. Utanç verici bir barış mı, yoksa kanlı bir savaş mı? Cinayet mi, yoksa kölelik mi? Hepsinden önce seçimi dayatan koşulları seçebilmek gerekirdi."
Sayfa 151 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Diyanet gibi kurumlar, muhafazakâr ve İslâmcı akımlar ve ulemanın, yok edilmekten çok uzak bir şekilde, her ne kadar bir süre ona tabi olsalar da devletin bir parçası olmaya devam etmesi anlamına geldi. Devlet içindeki güçler dengesini bu gruplar lehine giderek artan oranda değiştiren şey Soğuk Savaş ile bağlantılı anti-komünist politikaların yanı sıra, 1980’lerden itibaren benimsenen neoliberal yeniden yapılandırma politikaları gibi olumsal olaylardı. Bunlar Diyanet dahil dini seferberliğin, din eğitiminin, vakıfların ve işadamı derneklerinin seferber edilmesinin arkasındaki yapının büyümesini sağladı. Diyanet devlet içinde ve dışındaki diğer fraksiyonlarla birlikte ya da koalisyon içinde İslâmcı seferberlik için daha uygun bir ortamın yaratılmasında kritik bir rol oynadı.
"Dünyada çok sayıda ahmak olsa da onlara karşı koyarak kendinizi mahvetmeniz için bir neden göremiyoruz. Onlara hiçbir şey öğretemezsiniz, biliyorsunuz."
Hızır kıssası
"Musa ve yol arkadaşı hikâyesini düşünün. Hiç bir insanın vicdanı, ileride kötü bir insan olacak olsa bile, henüz işlemediği ancak işleme ihtimali olan bir suç için masum bir çocuğun öldürülmesini onaylamaz. Ama bunu dile getiren kutsal bir metin olunca düşünmeden kabul eder. Bunu normal bir şey olarak görür. Çünkü din insanların vicdan ayarlarını da bozar."
Sayfa 154 - e-bookKitabı okuyor
Reklam
Çok güçlü olduğumuz zaman, -kim geriletebilir bizi? Alabildiğine neşeliysek, -kimin umurunda gülünç olmak? Çok kötü olduğumuz zaman, -bize bir şey yapamazlar. Süslenin, oynayın, gülün. -Hiçbir zaman fırlatıp atmayacağım aşkı pencereden.
Sayfa 144
Söyleyecek çok şey var aslında. Ama üşeniyoruz ve çok sıkıldık. Önceleri müthiş bir hevesle acılarımızı paylaşacak insan ararken etrafımızda, şimdi kimseler soru sormasın istiyoruz."
"Empati yeteneği de bir yere kadar. Hiç görmediğiniz ya da deneyimlemediğiniz bir şeye empati yapmak kolay değil. Hele ki bu şey acı doluysa görmezden bile gelinebilir. Bir çeşit savunma mekanizması bu. Başka türlü yaşamını çıldırmadan nasıl sürdürebilirsin ki? Unutmak bir lanet değil bir lütuf. "
Sayfa 220 - Elpis YayınlarıKitabı okuyor
Kendimi tek bir cümleyle tanımlamam gerekse, tam olarak hiçbir şey ama her şeyden de birazcık, diye tarif ederim.
Reklam
Aklımda kımıldayan düşünce Bazen bomboş hissediyorum kendimi Boş, bomboş Her şey tedirgin ediyor beni Zaman akıp gidiyor Zaman, bana hem ait Hem ait olmayan İnsan neden ölüme yazgılı Ölümün matematiği neden Zamana ayarlı Saatli bomba gibidir O adam şimdi ölmüştür Çünkü aradan şunca zaman geçti Biz onu görmeyeli Peki bu zaman nasıl bir şeydir Biz onu düşünmediğimizde Geçen zaman Onun kendisi için Geçen zamana eşit midir
Halbuki yalnızca bedeniz ve bununla baş edemediğimiz için ruh diye bir şey icat etmişiz. Doğrusu parlak bir fikir!
"Biliyorum, Sen bazen kullarına oyunlar oynayıp onları deniyorsun. Hoşlanmadıklarına da tuzaklar kurup onları iyice yoldan saptırıyor, içlerindeki ikiyüzlülüğü, kefereliği açığa çıkartıyorsun. Kafaları karıştırmak da hoşuna gidiyor. Bazen benzeşen ayetler indirip bizleri ortada bırakıyorsun. Biz saftirik kullar da tartışıp duruyoruz, o mu
Sayfa 152 - e-bookKitabı okuyor
Ben, senin böyle bir hayat görüşün olduğuna inanamam. Senin geçmişinde vicdan azabı diye bir duygu olamayacağı için acı anıların ne demek olduğunu bilmen de mümkün değil. Ama benim için aynı şey geçerli değil. Asla unutmamam gereken acı anılar aklıma geliyor. Bu anıları silemiyorum.
Sayfa 378Kitabı okudu
Erkeklerden asla bir şey almamaya yemin etmiştim, bu şekilde yaptıklarını hiçbir zaman yüzüme vuramayacaklardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.