"Bahar'ın arzularını o kadar çok görmezden gelmeseydim, diyorum böyle anlarda. Bahar'ın gözlerinde gördüğüm arzuyu itmeseydim, ötelemeseydim her şey o kadar başka olurdu ki... Ah Ozan, ah! Dünya saati senin saatinle bir değildi. Akreple yelkovan üst üste gelmiyordu, saatinin ayarı şaşmıştı, önemli olan dünyanınkiydi ama sen bildiğini okudun. Öyle olmasaydı, dünyayı senin etrafında dönüyor sanmasaydın, Bahar'ın sessiz çığlıklarını görseydin... Ya da bunlar hep kuruntuydu. Bir yerde her şey olacağına varıyordu. Yakınmak nafileydi."
Her hayatın bir tarihi vardır
Kısa uzun sıradan ya da görkemli
Ama hepsi de ufalanan kaderlerdir
Bir yerde her şey eşitlenir
Toz zerrelerine dönüşerek
Ve toz da parçalandığında
Geriye kalan hiçlikten başka nedir
"Gelecekleri tümüyle benim elimde olan beyaz sayfalar. Öğrencilik döneminden kalma, çocukça bir düştü bu sadece. Artık biliyordum. Hiçbir şey yokluk, o imkansız yokluk kadar beyaz değildir. Seçmek. Utanç verici bir barış mı, yoksa kanlı bir savaş mı? Cinayet mi, yoksa kölelik mi? Hepsinden önce seçimi dayatan koşulları seçebilmek gerekirdi."
Diyanet gibi kurumlar, muhafazakâr ve İslâmcı akımlar ve ulemanın, yok edilmekten çok uzak bir şekilde, her ne kadar bir süre ona tabi olsalar da devletin bir parçası olmaya devam etmesi anlamına geldi. Devlet içindeki güçler dengesini bu gruplar lehine giderek artan oranda değiştiren şey Soğuk Savaş ile bağlantılı anti-komünist politikaların yanı sıra, 1980’lerden itibaren benimsenen neoliberal yeniden yapılandırma politikaları gibi olumsal olaylardı. Bunlar Diyanet dahil dini seferberliğin, din eğitiminin, vakıfların ve işadamı derneklerinin seferber edilmesinin arkasındaki yapının büyümesini sağladı. Diyanet devlet içinde ve dışındaki diğer fraksiyonlarla birlikte ya da koalisyon içinde İslâmcı seferberlik için daha uygun bir ortamın yaratılmasında kritik bir rol oynadı.
"Dünyada çok sayıda ahmak olsa da onlara karşı koyarak kendinizi mahvetmeniz için bir neden göremiyoruz. Onlara hiçbir şey öğretemezsiniz, biliyorsunuz."
"Musa ve yol arkadaşı hikâyesini düşünün. Hiç bir insanın vicdanı, ileride kötü bir insan olacak olsa bile, henüz işlemediği ancak işleme ihtimali olan bir suç için masum bir çocuğun öldürülmesini onaylamaz. Ama bunu dile getiren kutsal bir metin olunca düşünmeden kabul eder. Bunu normal bir şey olarak görür. Çünkü din insanların vicdan ayarlarını da bozar."
Çok güçlü olduğumuz zaman, -kim geriletebilir bizi? Alabildiğine neşeliysek, -kimin umurunda gülünç olmak? Çok kötü olduğumuz zaman, -bize bir şey yapamazlar.
Süslenin, oynayın, gülün. -Hiçbir zaman fırlatıp atmayacağım aşkı pencereden.
Söyleyecek çok şey var aslında. Ama üşeniyoruz ve çok sıkıldık. Önceleri müthiş bir hevesle acılarımızı paylaşacak insan ararken etrafımızda, şimdi kimseler soru sormasın istiyoruz."
"Empati yeteneği de bir yere kadar. Hiç görmediğiniz ya da deneyimlemediğiniz bir şeye empati yapmak kolay değil. Hele ki bu şey acı doluysa görmezden bile gelinebilir. Bir çeşit savunma mekanizması bu. Başka türlü yaşamını çıldırmadan nasıl sürdürebilirsin ki? Unutmak bir lanet değil bir lütuf. "
Aklımda kımıldayan düşünce
Bazen bomboş hissediyorum kendimi
Boş, bomboş
Her şey tedirgin ediyor beni
Zaman akıp gidiyor
Zaman, bana hem ait
Hem ait olmayan
İnsan neden ölüme yazgılı
Ölümün matematiği neden
Zamana ayarlı
Saatli bomba gibidir
O adam şimdi ölmüştür
Çünkü aradan şunca zaman geçti
Biz onu görmeyeli
Peki bu zaman nasıl bir şeydir
Biz onu düşünmediğimizde
Geçen zaman
Onun kendisi için
Geçen zamana eşit midir
"Biliyorum, Sen bazen kullarına oyunlar oynayıp onları deniyorsun.
Hoşlanmadıklarına da tuzaklar kurup onları iyice yoldan saptırıyor, içlerindeki ikiyüzlülüğü, kefereliği açığa çıkartıyorsun.
Kafaları karıştırmak da hoşuna gidiyor. Bazen benzeşen ayetler indirip bizleri ortada bırakıyorsun. Biz saftirik kullar da tartışıp duruyoruz, o mu
Ben, senin böyle bir hayat görüşün olduğuna inanamam. Senin geçmişinde vicdan azabı diye bir duygu olamayacağı için acı anıların ne demek olduğunu bilmen de mümkün değil. Ama benim için aynı şey geçerli değil. Asla unutmamam gereken acı anılar aklıma geliyor. Bu anıları silemiyorum.